10 yıl sonra yb geldi. Ne hissediyorsunuz? Öncelikle "teşekkürler(!)" dileklerinizi duyuyorum. Şimdiden rica ederiim💞
Jisoo, aniden çalınan kapısıyla uykusundan kalktı. Saate baktığında 04.07 olduğunu gördü ve kimin geldiğine bakmak için kapıyı açtı. Karşısında sarhoş bir lisa görmeyi beklemiyordu. Gözleri anında uykuyu unutarak kocaman açılırken, lisa içeri girdi.
Bir yerlere çarpa çarpa yürüyen lisa'ya yardım etmek için koluna girdi jisoo. Fakat lisa ayağını çarpıp, jisoo'nun üzerine düştü.
Ikisi yerde birbirine bakarken, lisa konuşmak için dudağını ayırdı.
"Hep kalp şeklindeki dudaklarını öpmek istemiştim" dedi jisoonun tapılası dudaklarını gözleriyle işaret ederek.
Jisoo, şokla Lisa'ya bakarken Lisa bir anda ağlamaya başladı.
"N-neden j-jisoo neden? N-neden ben d-değilde je-jennie? B-ben ondan d-daha mı çirkinim yoksa?"
"Ne? Saçmalama Lisa. Ne dediğini anlamıyorum"
"Ned-neden jennieyle sev-sevgiliysin de be-benimle değilsin, ha?"
"Ben jennieyle sevgili değilim lisa. Saçmalama lütfen. Sarhoşsun lisa, saçmalıyorsun."
"ANLAMIYORSUN BENİ! BEN SAÇMA SAPAN IÇKİLER YÜZÜNDEN BU HALDEYİM SENCE, HA? SENİN YÜZÜNDEN BU HALDEYİM BEN! SENİN IÇİN IÇTİM! SANA SARHOŞUM BEN!"
"Ne?"
"BEN SENİ DELİ GİBİ SEVİYORUM JİSOO"
Lisa, Jisoo'nun yanaklarına ellerini koyup, konuşmasına devam etti.
"Her şeyden çok öpmek istediğim kalp şeklindeki dudaklarını seviyorum ben. Jennieye bakınca parıldayan gözlerini seviyorum ben. Dokunmak istediğim bembeyaz tenini seviyorum ben. Tarzını seviyorum ben. Sen banyodan çıkınca kurutup, taramak istediğim saçlarını seviyorum ben. Kalın sesini seviyorum ben. Vücudunu seviyorum ben. Uzun ince parmaklarını seviyorum ben. Ellerime kenetlemek istediğim damarlı ellerini seviyorum ben. Galiba Kim Jisoo..."
"Ben sana aşığ-
"Lalisa!"
Jisoo hala şaşkınlıktan kocaman gözleri ile dolu gözleriyle kendisine bakan Lisa'ya baktı.
"Lalisa Manoban, şimdi Rosé'yi arayacağım o seni evine götürsün"
Lisa, Jisoo'nun kırıcı sözleri ile gözünden bir yaş akıttı.
"Alo Rosé! Bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm ama Lisa yanımda ve sarhoş. Ne yapacağı-
" BEN GELİYORUM!"
Jisoo, Lisa'ya bakmadan kapıyı açıp, Roséyi bekledi.
Koşa koşa yanına gelen Rosé ile neye uğradığını şaşırdı.
"Rosé, niye koştun? Insanları rahatsız etmiş olabil-
Rosé, Jisoo'ya omuz atıp Lisa'nın yanına gitti.
"Lisa, meleğim iyi misin?"
Rosé endişeli bakışlarını Lisa'nın üstünde gezdirdi. Sonra ise Lisa'yı kolunun altına alıp, Jisoo'ya baktı.
"Lisa sarhoşken, saçmalar. Saçma sapan şeyler söyler. Onun dediklerine aldırma" deyip, evden lisa ile birlikte çıktı.
Jisoo kapıyı kapatır kapatmaz kapının önüne çöküp, ağlamaya başladı.
Sonra ise telefonunu çıkarıp, tek ihtiyacı olan kişiyi tuşladı.
[JENDEUKIE aranıyor...]

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐦𝐲 𝐬𝐰𝐞𝐞𝐭 𝐫𝐨𝐦𝐚𝐧𝐜𝐞 | 𝐥𝐢𝐬𝐨𝐨
FanfictionVlog çekerken çarpışmaları her şeyin başlangıcı olmuştu. 190420 -