Yatakta yatıp tavanı izlerken odaya bağlı banyodaki mırıltıları dinliyordum.
Bang Chan tanıdığım ama şu an adlandıramadığım bir melodiyi mırıldanıyordu. Neşeli bir ritim olsa da şu an hiç çekemiyordum.
Normalde telefonundan şarkı açardı ama bugün telefonu şarj oluyordu, bu sebeple telefonu banyoda Chan'a konser hissi yaşatmaktansa yatağının baş ucundaki prize takılı bir şekilde duruyordu.
Dünkü mesajdan sonra öyle bir gerilmiştim ki hala kendime gelememiştim.
Sorunun yanıtını gelirsek...
Erkeklerden hoşlanıyorum, evet. Ancak bunu kimseye açıklamak istemiyorum.Yanlış olduğundan değil, alacağım tepkilerden korkuyorum biraz. İnsanların bana etiket yapıştırmasını istemiyorum. Ayrıca etrafımdakiler de hiç ama hiç iyi karşılamaz.
Hele ki hoşlandığım kişiyi bir öğrenseler...Of hayır! Düşünmek bile tüylerimi ürpertiyor.
Aniden gelen ses ile düşüncelerine sıyrıldım.
Telefonuma gelen bildirim sesiyle yatağımda doğruldum. Vücudum kasılmış, beynime oksijen gitmez olmuştu.Sürekli aklımdaydı geçenki mesaj, hep aklımdaydı.
Ve bir şey kafanıza çok takılınca hissettiğiniz gerilimi bilirsiniz, işte şu an onu yaşıyordum.
Elimi telefona uzatırken düşündüğüm tek şey bildirimin sebebinin yeni bir mesaj olup olmamasıydı.
Kilit tuşuna basıp ekranı aydınlattım, kilit ekranımda Chan ve benim bir selfiem vardı. Doğru hatırlıyorsam geçen sene baharda çekilmiştik.
Kilit ekranında Jisung'dan gelen bildirimi görünce içime su serpildi. Mesajı görmek için kilit ekranını açtım.
Jisung: Offfffffff
Jisung: Felixxxxxxxx bıktıııııım
Jisung: Changbin susmuyor bir türlü
Jisung: ✌️😞💓
Jisung: Changbin, Minho'nun durup durup anlattığı grubun parçalarını dinlemiş sabahtan beri kafamı sikiyor
Jisung: YA BANA NE GRUP NEDEN DAĞILMIŞ ÖĞK ÖĞK ÖĞK
Jisung: YALVARIRIM GEL AAAAAAA
Jisung: Gelip beni kurtarrrr
Jisung: AAAAAA
Felix: bana ne 💖
Jisung: NE DEMEK BANA NE
Jisung: tamam başka çözüm kalmadı...
Jisung: Gelirsen sana yarın gofret ve soda ısmarlarım 😞✌️💓
Jisung : GELMEYİ KABUL EDERSİN HERHALDE
Felix: hemmmmennnn geliyorummm👁️👄👁️
Jisung: NOLUR ÇABUK OL
Gülerken telefonumu kitledim ve cebime yerleştirdim. Yataktan kalkıp banyoya ilerledim. Kapıya vurup seslendim.
"Yo Chris!"
Bir kaç saniye sonra duşun sesi kesildi.
"Efendim!"
"Jisungların odasına gidiyorum ben, haberin olsun."
"Tamam! Çıkınca ben de gelirim!"
Duştan gelen su akma sesi ile konuşmanın bittiğini anladım.
Jisung ve Changbin aynı odada kalıyorlardı. Aynı katta olmasak bile aynı binadaydık ki bu yeterliydi benim için.
Kapıda terliklerimi değiştirip koridora çıktım. Haftasonu olduğu için yurt boştu. Merdivenleri ikili üçlü tırmanıp Jisungların katına vardım.
Kapının önüne geldiğimde B.A.P 'nin bir şarkısının çaldığını fark ettim. Gereğinden biraz yüksek sesiydi ama kat boş olduğu için çok önemli değildi.
Kapılarını tıklatıp içeri girdim ki Changbin' i Jisung'un yatağının başında ona Yongguk'un en son yayınladığı solo rap parçasını anlatırken yakaladım.
Geldiğimi fark eden Jisung sevinçle yerinde zıpladı.
"Ooo Felix gelmiş!!!"Changbin de geldiğimi fark etti böylece. Bana selam verdi ve telefonuna uzanıp şarkının sesini kıstı.
İkisi de Jisung'un yatağında oturuyordu. Ben de tam karşılarına yani Changbin'in yatağına oturdum.
"Ne yapıyorsunuz ?" diye sordum.
Changbin yanıtladı "Hiç, bir grubu anlatıyordum. Minho'nun bahsettiği grup vardı ya onu dinlemeye başladım. Çok güzel şarkılar var. Çok iyiler, hele de şu rap soloları! Felix kesinlikle dinlemelisin."
Kısa bir süreliğine Jisung ile göz göze geldim. Gözleri yalvarırcasına bakıyordu, 'Sakın aç deme, nolur deme, yalvarırım!!!'.
Changbin'e geri döndüm." Bir ara birkaç şarkısını atsana bana, dinleyeyim."
Changbin sevinçle onayladı fikrimi.
Jisung acıktığını ve bir şeyler yemek istediğini söyledi. Changbin ise daha demin atıştırmalıklarını bitirdiğini söyledi. Bu esnada cebimdeki titreme ile gerildiğimi hissettim.Changbin ile Jisung konuşmaya devam ederken elimi cebime atıp telefonumu çıkarttım.
Kilit ekranını açınca gördüğüm bildirimle içim sıkıştı.
Acaba mesajı açmalı mıydım?
Açmasa mıydım?
Kararsızlığı esnasında birisi kapıyı tıklatıp içeri girdi. Başını kapıdan içeri sokunca ıslak saçlı bir Bang Chan olduğunu gördüm. Odaya tamamen girince üstündeki temiz sweati ve eşofmanı gördüm. Siyah yakışıyordu.
"Naber Chan?" Jisung, Bang Chan'ı selamladı.
"İyiyim, senden naber?" gelip kendini Changbin'in yatağına attı. Yani yanıma.
Başını kucağıma yasladı."Beni sorduğun iyi oldu ya." Changbin'in sitemi ile gülmeye başladı. Güzel gamzeleri ortaya çıkmıştı.
Kucağımdaki kişiden dikkatimi çekip karşımdaki Changbin'e yönelttim.
"Bang Chan, B.A.P diye bir grup var dinlemiş miydin?" Changbin'in sorusu üstüne Bang Chan sorusunu yöneltti.
"Minho'nun sürekli bahsettiği mi?"
"Aynen. "
Bang Chan düşünürken dudaklarını büzmeye başladı.
"Galiba dinledim ama emin değilim. "Changbin heyecanla bir şeyler anlatmaya başladı. Jisung'la göz göze geldik. Bıkmış mimiğine bakıp güldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
girl in red // chanlix//texting
Fanficcb_97: Girl in Red dinler misin? +++ kafayı yedim bu yüzden kitap yazıyorum.