Taeil: İlk başta, oldukça acıklı olduğunu düşündüğü tartışmanız yüzünden ağladığını zannederdi. Aklı tartışmanız dolayısıyla hâlâ meşgul olurdu, ama sen yerde sızlanıp ağlarken seni görmezden gelmekte güçlük çekerdi. " Aish, neden ağlıyorsun?" Yüksek sesle iç çeker ve kollarını göğsünde birleştirirdi. Fakat gerçekten ağladığını fark ettiğinde sana doğru yürüdü, seni kucakladı, sana inanmadığı için özür diledi ve her şeyin yoluna gireceğini söyledi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Johnny: Johnny seni nazikçe yerden kaldırır, yatağa götürürdü. Yüzünü, boynunu ve vücudunu usulca öperdi. Sana seni ne kadar sevdiğini söylerdi. Hiçbir şey başlatmaya çalışmaz sadece seni ne kadar sevdiğini ve umursadığını kanıtlamak isterdi. 91839292929 saat sonra söyleyecek bir şeyi kalmayana kadar senin hakkında en sevdiği özelliklerini anlatırdı. Sonsuza kadar yanında kalmaya ve ikinizin ayrılmasına sebep olmayacağına söz verirdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Taeyong: Bu sevimli bebek muhtemelen seninle birlikte ağlardı. Nasıl hissettiğini anlardı çünkü o da aynı sorunları yaşadı. Bir idol olmanın ve seni nadir görmenin stresini içinde tutmak onun için zordu. Bu yüzden senin de bu sebepten ötürü ağladığını anladığında gözyaşlarını tutmakta zorlanırdı. Gözyaşınız kalmayıncaya kadar birbirinizin kollarında bir süre ağlardınız.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.