1.1K 182 175
                                        


Yağmur damlaları araba camlarının üstünde minik darbeler bırakırken ön camın silecekleri Lisa'nın görüşünü netleştirmek için bir aşağı bir yukarı gidiyordu.

"Adınızı söylemek ister misiniz?" Lisa birkaç dakikadır devam eden sessizliği bozmuştu. Genç adamın bir eli dalgalı siyah saçlarının arasında kaybolurken yüzünde tatlı bir gülümseme oluştu. "Jeon Jungkook."

"Hm. Ben de La Lisa. Tanıştığıma memnun oldum Jungkook." Lisa tatlı bir şekilde gülümseyince Jungkook'un gülümsemesi genişlemişti.

"Buradamı oturuyorsun Jungkook, yoksa bir akrabanı ziyarete mi geldin?"

"Büyükbabamı ziyarete geldim. Büyükannemi birkaç gün önce kaybettik. Yaşlı adamın kendini yalnız hissetmesini istemiyorum."

"Oh, üzüldüm. Ben çok-"

"Sorun değil." Diye lafını kesivermişti Jungkook. "Cidden önemli değil, nereden bilebilirdin ki?"

"Peki." Demişti Lisa direksiyonu sağa kırarken. Daha sonrasında "Araban gerçekten de büyükbabanın herhalde." Diye şakaya vurmuştu. "Evet, nasıl tahmin ettin anlayamadım. Bir an dedemi tanıyorsun diye düşündüm." Diye yanıtlamıştı Jungkook gülerken.

"O arabaya bakan herkesin söyleyeceği ilk şey o olurdu Jungkook." Biraz gülüştüler.

"Büyükbabanı düşünüp buralara kadar gelmişsin, sen gerçekten iyi bir adamsın Jungkook. Senin yaşındakiler genelde hiçbir şeyi umursamaz ve sokakta züppelik yaparlar. Sen ince düşünceli birisisin."

Jungkook'un yüz ifadesinden koltuklarının kabardığını anlamıştı Lisa. Erkekler gururlarının okşanılmasını ve 'adam' olarak görülmeyi severlerdi. Güzel bir kadın onların gururunu biraz okşadımı hemen yumuşarlardı. Lisa'nın erkekler üzerinde o kadar çok tecrübesi vardı ki onlar hakkında her ayrıntıyı biliyordu.

"Bir erkek arkadaşın var mı Lisa?"

Sonunda beklediği soru gelmişti. "Hayır, senin bir sevgilin var mı?" Varsa bile bu nokta da 'yok' diyerek yalan atarlardı.

"Yok. Aslında bakarsan iki aydır yalnızım."

"Vay canına. Özlemiş olmalısın."

"N-neyi?" Jungkook'un sesinin titremesinden heyecanlandığı belli oluyordu.

"Bir kızla vakit geçirmeyi." Jungkook'a kaçamak bir bakış atmıştı. "Bir kızla konuşmayı, sohbet etmeyi, birlikte içmeyi.. kısaca sevgililerin yaptığı şeyler. Bunları özlemiş olmalısın."

"Sen de özlemişsindir, bir erkek arakadaşının olmasını. Bir erkekle vakit geçirmeyi." Sin cümle üzerine basılarak söylenmişti. Jungkook'un vücudunu süzdüğünü hissediyordu.

"Evet özledim sanırım." Yüzünü Jungkook'a çevirip çekici bir şekilde gülümsedi. "Yalnızlık pek benlik değil sanırım."

Bir süre sessizlik oldu, merkeze yaklaşmışlardı. "Hey, sanırım geldik Jungkook. İstersen seni evinin önüne kadar-"

"Lisa, bir geceliğine sevgili olmaya ne dersin?"

İşte. Bu kadar.







diabolus ↻ la lisa manoban ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin