7- Her Şey Yolunda

429 48 24
                                    



Dışa mıhlandı gözler, içe bakış kalmadı.

Necip Fazıl Kısakürek



Küçüklüğümden beri baktığım eve yeniden gözlerimi çevirdim. Neydi bu kadar dikkatimi çeken? Boştu, kimse oraya taşınmamıştı. Sahibi olduğunu biliyorduk ama kim olduğunu kimse görmemişti.

Bir gün oraya birinin taşınacağını biliyordum. Öyle de oldu. Yaşlı bir adam geldi bir gün. Ben her zamanki gibi taşlardan kule yapıyordum. Oldukça küçüktüm. Yaşlı adamın eve baktığını gördüğümde heyecanla yerimden fırladım. Boş eve koştum.

"Komşu mu olacağız?" Sevinçle sormuştum. Yalnız bir çocuktum. Ailem dağda çalıştığı için bana büyük ablam bakardı. O an çok heyecanlandım çünkü bir büyük olabilirdi artık başımda. Böyle bir ihtimalin oluşu bile heyecan vericiydi. Bana geçen ay vefat eden büyükannemin anlattığı hikayelerden anlatırdı belki. Hatta belki .. belki onun gibi bana Ay'dan bahsederdi.

"İsmin ne ufaklık?"

"Wei Ying efendim. Burada mı yaşayacaksınız?"

Kırışmış cildine rağmen yüzü parlıyordu.

"Demek adın Wei Ying. Sana bir hediyem olacak ufaklık." Neredeyse yere sürünen heybesini kaldırdı ve çıkardığı şeyi bana uzattı.

"Ben burada görevimi tamamladım. Maalesef komşu olamayız. Ama sana bu Flütü hediye etmek istiyorum. Yol arkadaşımındı. O da tıpkı sana benziyordu. Hatta inanır mısın bakışları tıpkı seninkiler gibiydi."

Ilk defa hediye almanın heyecanını yaşıyordum.

"Teşekkür ederim.."

"Asla pes etme. İçindeki gücü hafife alma. Eğer kader kararını değiştirmezse biri seni bulacak. Ve kader karar değiştirirse diye sana bu flütü verdim ufaklık. Kendi gücün gibi onun da gücünü hafife alma sakın. Flütü ancak güçlendiğinde gerçekten çalmak isteyeceksin. Kalbinin sesini kulak ardı etme. O sana doğru seçimler yaptıracak."Dediklerini anlamasam da dikkatle dinledim. Ezberledim.

Elimi büyük elleri arasına alıp avcumu açtı. Gözleri dehşetle büyüdü.

"Ailen nerede evlat?" Evi gösterdim.

"Ablam içerde yemek yapıyor. Annem ve babam dağda Ginseng topluyor."

Elimi bırakıp telaşla eve koştu.

"Wei Ying'in ablası! Lütfen buraya gel." Kapıya seslenirken dönüp bana baktı. Gözleri dolmuştu. Ablam endişeyle kapıyı açtığında şaşkınlıkla bir bana bir yaşlı adama bakıyordu.

"Siz kimsiniz?"

"Yandaki evin sahibiyim. Bu çocuğa yirmi iki yaşına kadar dikkat edin. Geleceğinde acı verici bir hastalık görüyorum. Tek başına bırakmayın. Lütfen sözümü kulak ardı etmeyin. Ona dikkat edin." Ablam ne olduğunu anlamamış şekilde elindeki havluyla bana baktı. Yaşlı adam bana doğru geldi yeniden. Yere çöktü.

"Gücünü koru. Pratik yap. Kendini koruyacak bir bedenin olsun. Bu eve bir gün bir adam taşınacak. Şuan seninle yakın yaşlarda. Zamanı gelince sana yoldaşlık edecek. Bir gün buraya geldiğimi ve dediklerimi unutacaksın." Parmağını dudağımın altında basılı tuttu.

"Bu ben kaybolmadıkça kendine iyi bak ufaklık. Ona iyi bak."

Elini çektiğinde kimden bahsettiğini anlamamıştım. Yine de dolu gözlerini görünce kafa sallayıp bana verdiği uzun flüte sarıldım.

"Güçlü olacağım."









******









SON NEFES - YİZHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin