1

1.5K 178 576
                                    

"Sahnemizi açtığımız şu güzel Vereno'da.
Soylulukta birbirine denk iki aile
Eski bir düşmanlıktan gelen yeni bir kavgada;
Yurttaş kanı yurttaş elini lekeler burada.
İşte ölümcül döllerinden bu iki ailenin
Doğar yıldızları sönük iki talihsiz sevgili,
Yürek parçalayan bu acı yazgılarıyla bu iki genç
Ölümleriyle toprağa gömer büyüklerin kinini.
Ölümle mühürlenen aşklarının izlediği seyir
Ve kimsenin değiştiremeyeceği, çocuklarının
Yok olmasıyla son bulan ana babaların öfkesi,
Sahnemizin iki saat sürecek trafiğidir.
Söylediklerimizi dinlerseniz sabırla
Söylemediklerimizi de görürsünüz oyunda."

"Hayır, kesin! Daha giriş bölümünü bile doğru düzgün söyleyemiyorsunuz!"

Alnındaki damarın hızla attığını görebiliyorum. Şu an ona yaklaşmak kesinlikle akıl kârı değil. Sinirle yerine geri oturuyor ve elini alnına koyuyor. Bir işaret yapıyor ve koro yeniden söylemeye başlıyor.

Oikawa Tooru, tiyatro kulübü başkanı ve öğretmenlerin gözde öğrencisi. Ona o kadar çok güveniyorlar ki yıl sonu gösterisinde oynanması planlanan Romeo ve Juliet oyunu için aday seçme işini tamamen ona bıraktılar. Küçük yaşlardan itibaren tiyatro eğitimi alıyor ve bir çok konuda yetenekli biri. Arada okulun korosunda keman ve piyano çalıyor. Tüm bunlara rağmen gayet mütevazı. Gerçek kişiliğini öyle herkese gösteren biri değil. Sadece öğretmenlerin gözdesi demiştim değil mi? Özür dilerim. Kızların da gözdesi. Günde en az dört kızdan teklif aldığına kalıbımı basarım. Erkeklerin çoğu kabul etmese bile ona hayran, buna eminim. Ben de hayranım...

Ben, İwaizumi Hajime. Ömrümün yarısı Oikawa'yı izlemekle geçti ve buna pişman değilim. O asla beni fark etmedi ama her zaman peşindeydim. Küçük yaşlarda gittiği tiyatro kursuna gittim. Tabi ben devam edecek kadar yetenekli değildim ama o orda bile gözde olmuştu. Daha küçücükken bir çok oyunda oynadı ve çok sevildi. Oynadığı her oyunu izledim ve izlerken bir an olsun gözlerimi ondan ayıramadım. En başlarda bunun oyunlarına ve yeteneğine olan bir hayranlık olduğunu düşünüyordum. Lisede sevgili yaptığında ve onları her birlikte gördüğümde kalbimin neden bu kadar ağrıdığını bilmiyordum. Aşık olmuştum işte neden anlamıyordum ki? Hayranlığım aşka dönüşürken kimseye bir şey söylememiş ve bu duyguları kendi içimde yaşamaya devam etmiştim. Şu an uzaktan onu izliyor ve sıranın bana gelmesini bekliyorum.

Oyunda görev alacakları o seçiyor ve içlerinde ben de varım. Hangi rolü istediğimi bilmiyorum. Tek istediğim Oikawa ile biraz daha fazla aynı ortamda bulunmak. O, bu oyunda görev almayacak. Elimdeki kağıtlara yeniden bakıyorum ve tam o sırada beni çağırıyorlar. Kağıtları yanımdaki sandalyeye bırakıyorum ve yavaşça sahneye çıkıyorum. Gözlerimi Oikawa'dan ayıramıyorum ama seçmelere odaklanmam lazım. Adının Yachi olduğunu bildiğim kız sahneye çıkıyor ve tam karşımda duruyor. Oikawa bize bakmadan konuşmaya başlıyor.

"Birinci perde, birinci sahne. Capulet ve Lady Capulet sahnesini istiyorum."

Gömleğinin cebinden gözlüğünü çıkarıyor ve yavaşça takıyor. Gözlüğün numarasız olduğunu ve sırf onu daha ciddi gösterdiği için taktığını biliyorum. Kafamı iki yana sallıyorum, şu an bunları düşünmemeliyim. Yachi-san'a bakıyorum. Fazla gergin görünüyor. Hafifçe öksürüyorum ve dikkatini bana vermesini sağlıyorum. Derin bir nefes alıp Capulet'in repliğini söylemeye başlıyorum.

"Bu ne gürültü? Heey, uzun kılıcımı verin bana!"

Yachi-san'a repliğini söylemesi için bakıyorum. Birden irkiliyor ve kekeleyerek konuşmaya başlıyor.

"K-kılıç da ne oluyor? Verin bir koltuk değneği şuna!"

Göz ucuyla Oikawa'ya bakıyorum. Dizlerini kendine çekmiş ve bir eli yanağında bizi izliyor. Gözlerine bakıyorum. Beğenmediği o kadar belli ki birazcık korkuyorum. Beni beğenmesini istiyorum.

romeo, oiiwaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin