>7<

199 17 12
                                    

Düz yazı karışıklı bir bölüm olacak şimdiden iyi okumalar ♡

Düz yazı karışıklı bir bölüm olacak şimdiden iyi okumalar ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Namjoon soruları cevaplamaktan yorulmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Namjoon soruları cevaplamaktan yorulmuştu. Iddiaları bizzat yalanlamış olsalar da kariyerlerinin yediği darbe ortadaydı. Albüm satışları düşmüştü. Hayranlar sinirliydi. Sert bir boykot uygulanıyordu. Bu kadar kötü olan neydi ki...

Yüzünde patlayan flaş ışıkları görüyor ve yükselen seslerle sorulan, bitmek bilmeyen soruları duyuyordu. Hepsine sakince cevap vermeye çalışıyordu ancak hiç sakin değildi. Moraller düşmüştü. Seokjin'in suratı sirke satıyordu. Hepsininki gibi. Çıkmadan önce ona sarılıp her şeyin iyi olacağını, abi olduğu için onu sert uyarması gerektiğini ama sorun olmadığını söylediğinde ve sarılığında ağlayacaktı Namjoon. Yanında kalmak zorunda olmayan bu insanların hala yanında olması onu çok duygulandırıyordu. Grup olmak zorunda bile değillerdi halbüki...

Hayran kitlesi birkaç parçaya bölünmüş eleştiride bulunuyordu. Yanında kalanların gerçek galaksi olduklarını hissetti. Yorumları, tweetleri okuduğunda okuduğu şeyler aile sıcaklığıydı. The eternal derken onları kast ettiğini biliyordu. Yine de üzülmesine engel olamıyordu. Elinde değildi.
Biraz sonra basın toplantısının yapıldığı salonum kapısı büyük bir gürültüyle açıldı. İçeriye giren onca insan çığlıklar atarak onlara yaklaştığında herkes şok olmuş bir şekilde ayağa kalkmış, birbirine bakıyordu. Ellerinde yumurta olduğunu fark etti Namjoon. "Yumurta. Yumurta atacaklar!" Güvenlik ekibine seslendiğinde, ekip kalabalığın önüne atıldı. Üyelerin önüne set çekerek atılan cisimleri engellemeye çalışan güvenlik ekibinden seken yumurta ve daha birçok saçma cisim kafalarına yağıyordu. Yumurtalardan biri kafasında patlayan Yoongi mikrofonunu sökerek küfretti. "Lan düştüğümüz ekşına bakar mısınız? Şu an resmen bayağı bayağı yumurta yiyerek protesto ediliyoruz." Dediğinde kahkaha attı Jimin. Hoseok gülerken kafasına vurdu Jimin'in. "Denecek şey var denmeyecek şey var sus be oğlum." güldü tekrar. Namjoon ise içinde bulundakları duruma hem hüngür foşurt ağlamak hem de karnı çatlayana kadar gülmek istiyordu. Jungkook'un kafasını eğerek korumaya aldı. "Kendinizi iyi koruyun." dedi üyelere. Seokjin gülen Taehyung'u susturmaya çalışıyordu. Jungkook saçma bir anda olduklarını söylüyor ve Jimin'le gülüşüyordu. Hoseok Namjoon'a küfrederken Yoongi antilerden biriyle laf dalaşına girmişti.

Namjoon aniden, o gürültüyü yırtarak kulağına çalan bir melodi işitti. Telefonu mu çalıyordu? Elleriyle cebini yokladı. Ses gittikçe kuvvetlenirken gözünün önünden silinen sahneyeyle beraber bayılacak gibi hissetmişti. Ses gittikçe yükseliyor, kulaklarını sağır edecek kıvamda başında zonklarken, gözleri karardı.

SIÇTIK! | BTS ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin