Küçük Yaştaki Büyük Merak

East End' deki Yeni Hayat

Her şeyimi geride bırakıp East End' e yol almıştım. Ne kadar ironik. Hiçbir şeyim olmadığı halde "her şeyi geride bırakıp..." diyebilmem.
Yeni bir ülke, yeni insanlar ve yeni vampir kabileleri... Alışmak kolay olacak mıydı acaba? Tabiki de olmayacaktı. Fakat alışmak zorunda olduğumun bilincindeydim bu yüzden çok fazla olumsuz düşünemez hale gelmiştim. Bulunduğum durumdan daha kötü ne olabilirdi? Belkide yaşadıklarım daha başlangıçtı. Nelerle karşılaşacağımı tahmin bile edememek ne kadar içler acısı.
------
Zorlu yolculuk sonunda bitmişti. Selim ve Alp burada yeni kimliklerle tanıncağımızı anlattı. Her şey yetmezmiş gibi birde yeni bir kimlik. Neyse bu o kadarda kötü bir şey değil. Yeni bir hayata başlamayı göze alıyorsan karşılaştığın tüm yeniliklere de açık olmalısın.
Uçaktan indiğimizde East End'de yaşayan en köklü ailenin kızı karşıladı bizi. Adı Davina... Selim ve Alp bana buradaki vampirlerden söz etmişti sadece. Fakat Davina bir melezdi. Tokalaştığımızda ondaki enerjiyi ve yırtıcılığı hissedebiliyordum adeta. Bize yeni kimliklerimizi vermişti ve artık eski bizlerin öldüğünü söylemişti.
"Eski ben..."
(Umarım ilerki zamanlarda o eski beni aramam.)
Alp artık Marcel Mikelson, Selim ise Marcus Mikelson...
Bense Scott Clark...
Yeni isimlerimiz fazla garipti. Alışmam kolay olmayacak. Yeni kimlik hikayesi dışında hepimize doğanın lanetinden korunmak amaçlı yüzükler verdi.
+Bu yüzük de neyin nesiydi? dedim.
-Buradaki cadıların asırlar önce yaptığı büyünün lanetinden koruyacak bu yüzükler sizi. Yıllar önce vampirler ve cadılar East End sınırlarında yaşıyorlardı. Huzur içinde yaşarken birbirlerine verdikleri yeminin çiğnenmesi sonucunda tüm East End' i lanetlemişlerdi cadılar. Biz melezlerin dolunayda dönüşümlerimizi kontrol ediyor bu yüzük. Sizin ise güneş ışığından korunmanızı sağlayacak. Yüzüksüz burada dolanırsanız yanar ölürsünüz... Demişti Davina.
+Bu yanmada nereden çıktı? Neden şimdi yanmıyoruz peki? Diye sordum.
- Yeni kimliklerinize daha yeni sahip oldunuz ve aynı anda yüzüklerinizde elinizde cadının lanetinin vampirlerdeki etkisi 8 saattir. Buraya geldiğiniz zamandan 8 saat sonra bu lanet üzerinizde etkisini gösterecek. Ayrıca East End sınırlarından baya uzağız burada güvendesiniz çocuklar... dedi.
Öğreniceğimiz o kadar çok şey var ki nasıl alışacağım bunlara bilemiyorum dedim içimden.
Hava kararmaya başlamıştı. Yola koyulduk. İnsanlar çok mutlu gözüküyorlardı. Hepsinin bir amacı varken benim hiçbir amacım yoktu. Aslında vardı, tabi buna amaç denilebilirse. Masum insanlara zarar vermek istemiyordum. Duygularımı kapatsamda insanlık duygularım bir yerden açık veriyordu. İyi ve kötü insanları ayırt edemiyordum ve önüme gelen tüm kötülükler karşısında zayıftım. Yolun sonunda çok güzel bir eve geldik. Bir o kadar da ürkütücü bir yer...
Uçakta fazla beslenemediğimiz için ilk işimiz beslenmek oldu. Biz hayvanlardan besleniyorduk. Buna karşı Davina'nın tepkisi fazla büyük oldu...
-Ne yapıyorsunuz siz ? Hayvanlardan beslenerek burdakilerle başa çıkabileceğinizi mi sanıyorsunuz aptallar?
Haklıydı. Her yerde vampir kabileleri, kurt adamlar, melezler ve cadılar varken hayvanlardan beslenmek yetersizdi.
+"Ben hiç insandan beslenmedim." diye yeltendim.
Gerçekten de hiç beslenmemiştim insanlardan. Marcel ve Marcus bana hayvanlardan beslenmeyi öğretmişti bu yüzden duygularımı kontrol edemiyordum ya zaten.
Davina kolumdan tuttu ve :
-"Artık bir yerden başlaman gerek Scott!!" dedi ve beni oradan uzaklaştırdı.