BAŞARDIK

İMPARATOR KAYRA

Okuduğumuz yazıyla şok olmuştuk.

"Bu ne demek oluyor doğru aslında ben kpruyucuyum ama yemek koruyucusuyum" dedi Mehmet dalga geçerek

'Bırak gevezeliği'

"O ses senden mi geldi Ali"

"Hayır Mehmet bu ses yankılanma sesi gibi kimsin" diye bağırdı Ali.

'Ben İmparator Kayra' nın sadık askeri sizi ona götürmem emredildi adım Sabeyro'

Birden önümüzde parlak bir ışık belirdi o ışıkın içinden uçan bir varlık çıktı kulakları oldukça uzun belinin her iki tarafında da hançer bulunuyor.

"Oha sen sabeyro musun ?" dedi Berk

"Beni takip etmeniz gerek burada olduğunuza göre mesajı almışsıznızdır" dedi asker

Evet aldık sabeyro. Dedim 

Şimdi hemen beni.takip edin dedi asker biz de onun dediğini yaptık yani onu takip ettik ormanda bir sürü farklı varlık vardı ve Mehmet

"Ben bu varlıkları tanıyorum bu varlıkları ben çizdim ışınlanma makinemin hafızasına yerleştirdim"

"Saçmalama Mehmet bunları senin yapmış olman imkansız eğer bunları sen yaptıysan İmparator kayrayı da sen yapmışsındır ve aynı zaman da buradan nasıl kurtulacağımızı biliyor olman gerek" dedim 

"Evet biqliyor olmam gerek ama sorun da orada ben bunu daha tamamlamamıştım o yüzden pek bilmiyorum Eylül" dedi Mehmet

"Sessiz olun saraya yetişmemize çok az kaldı o yüzden çok fazla ses çıkarmayın sarayın yakınlarındaki mağaralarda çığlıkçı ejderhalar yaşıyor sesini duyduğu insanı gözlerinin önünde canlandırabiliyor ve onları çığlıkları ile sağır edip yavaş yavaş öldürebilir" dedi asker.

Mağaraların yakınından geçerken hiçbirimiz ses çıkarmaya cesaret edemedik çok korkuyorduk

"KENDİMİZ İÇİN DEĞİL BİRBİRİMİZ İÇİN KORKUYORDUK"

Arkadaşlarımdan birine bir şey olursa çok üzülürüm ve mahvolurum.

Sonunda bizi saraya getiren askere benzeyen bir çok varlık sarayın önünde duruyorlardı bizi gördüklerinde kapıyı açtılar kapı dikenli sarmaşıklarla kaplıydı.

Mert hiç düşünmeden içeri daldı ve dikenler den kırmızı olanlardan bir tanesi battı batmasıyla beraber Mert bağırdı canı çok acıyordu.

Asker hemen Mertin yanına uçtu ve onu kucağına aldı ve benden ayrılmadan yürüyün dedi.

Sarayın en büyük salonuna tam girecektik ki Mehmet

"Sabeyro buradı neresi İmparatorun yeri mi?"

"Evet onun önünde asla izinsiz konuşmamalısınız arkadaşınızı şu anlık şifa bulutuna alıcaklar çünkü zehirli bir dikendi ona batan diken bu onun felc olmasına neden olabilir o yüzden hemen şifa bulutuna almalılar onu merak etmeyin" dedi asker ve biz

Hep bir ağızdan 'evet' dedik

Kapı açılmaya başladı açılırken benim dikkatimi çeken şey şuydu kapını sağ üst köşesinde *** sembol vardı bu üç yıldızın anlamın ne olduğunu çok merak etmiştim.

İçeriye girmiştik artık ben çok heyecanlıydım kralın askerlerinden tek farklı yönü tek göz olmasıydı ve sadece belinden dizine kadar uzunca bir yaprak sarmıştı.

"Siz misiniz koruyucular?" dedi İmparator

"Evet dedik hep bir ağızdan"

"Ama sizin beşinciniz nerde?" dedi İmparator

Onada Mert in bizimle ne den bizimle olmadığını anlatmıştı. Anlatırken çok tedirgindim ve yanlış bir şey söylemek istemiyordum.

Sonunda beklediğiniz bölüm geldi ben çok beğendim bu sefer sizin için her şeyi betimledim ve yavaş anlattım ikinci hesabımı takip etmeyi unutmayın ve bu bölümü oylayıp yorum atıp takip etmiyorsanız takip etmeyi unutmayın

İkinci hesabım:@Bu_bir_yazar

İnstagram hesabım: cengizm540