Çözümü Bulduk

102 11 22
                                    

Arthur: Evet arkadaşlar ilk olarak farklibirkonu olmasydı bu bölmü bugün atmazdım çünkü şu aralar - özellikle pokemon hikayeleri hakkında- düşünmek ile meşguldüm Star kitaplarıda dahil olarak tüm hikayelerimde ilerisi için ortalama bir plan var şuan olduğu yer ile nasıl bağlarım diye de düşünüyorum. Yetmez gibi şuan elimin altında 7 tane Sherlock Holmes "gerçek" kitabı var onlarıda okumam lazım... Devam... Ama ondan önce.
__________________

Arthur: Serena beni kırmayıp geldiğin için teşekkürler.
Serena(gözlerinde öfkeyle): Kim Ash'le dalga geçen kişi?
Arthur: Tamam sakin ol sana göstericem ama önce planı dinle.
Serena: Tamam dinliyorum.
(fısıldaşırlar)

Marco yanında Secrept ile konuşuyordur.
Bu arda Secrept i tanımayanlar için oda güzel bir Starco hikayesi yazıyor ve iyi bir dostumdur.
Arthur yavaşça yanlarına yürüdü.
Secrept(şaşkın ve korkmuş bir şekilde) : Ama... sen... nasıl...?
Arthur: Kurtuldum mu?.. Şey senin dediğin gibi kitabımda güçlüyüm.
Marco korkmuş bir şekilde duruyor du.
Arthur başını ona çevirdi" Şey Marco ben özür dilerim bağırmanın elinden gelmeyen birşey olduğunu (ve kendi yazdığımı) bilmiyordum umarım beni affedersin." dedi. Marco bu içten özüre hayır diyemedi ve özrünü kabul etti.
Arthur Secrep'te döndü.
Arthur: Şey aslında sende yaptığında haklıydın ben haksızlık yaptım umarım bunu dostça hallederiz ve belki sana Mewtwo veririm.
Secrep: Bunun böyle sonuçlanacağını tahmin edemezdim. Yani benden intikam alırsın filan sanıyordum.
Arthur: Olur mu hiç öyle şey biz dostuz ben sana kıyar mıyım? Ama Serena konusunda birşey söyleyemem. Söyledi son kısmı düşündü.
Secrept: O zaman ne yapıyoruz?
Arthur: Sen şu odaya (bir odayı gösterir) geç ben bir misafirimizi getiricem.
Secrept: Tamam dedi ve odaya girdi.
İçerde hiç görmek istemediği bir yüz gördü. Serena. Onu görür görmez hemen geri çıkış kapısına yöneldi ama kapı üstüne kapandı ve kilitlendi Gördüğü şey ise ona şeytani bir şekilde sırıtan Arthur'du.
Secrept: Arthur hani beni affetmiştin?
Arthur: Evet ben affettim dostum ama arkandaki hanfendi, onu bilmiyorum.
Secrept, kendine canice bakan Serena'yı görmek için arkasını döndü. Ordan sonrası meçhul. Arthur "Umarım Secrept yaşar" diye düşündü.

Arthur: Evet bu kadar lakırtı yeter kaldığımız yerden devam
_____________

Star'dan
Ben ve Marco saat 13:00 gibi başladığımız eğitime 23:00'a kadar küçük molalar ile devam ettik. Marco bana birçok dövüş hareketi ve savunma stili öğretti. Doğrusu Sözlüdük'ten daha iyi bir öğretmen. Marco anlındaki teri silerken "Gerçekten iyiydin Star" dedi. Ben gözlerim parlayarak " Gerçekten mi?" dedim. O biraz kederli bir şekilde "Evet benim bu kadar gelişmem dört yıl sürmüştü" dedi. "Sanırım Neverzone'da geçirdiği şeylerden böyle hissediyor" diye düşündüm. "Hey Marco şimdi uyuyalım yarın erkenden bu kısım senin için ben 10:00'da kalkıp eğitime başlarız." dedim. "Tamam, aç mısın, ben bir şeyler atıştırıcam ?" dedi Marco.

Ash: BEN AÇIM!
Arthur: Sen burda ne arıyorsun doğru duvarı bırak doğru kitapta bile değilsin.
Ash: Biri aç mısın dedi bende son 5 dakikadır birşey yemedim.
Arthur: Dur bir dakika sanırım yanlış duydum 5 saat dedin dimi?
Ash: Hayır dakika dedim.
Arkadan Serena yürüyerek gelir.
Serena: Şey Arthur işim bitti şey buranın cenaze arabası hangi numara ile çağrılıyor?
Ash: Serena? Burda ne yapıyorsun?
Serena: Şey Arthur beni çağırdı asıl sen ne yapıyorsun?
Ash: Onu boşver cenaze arab-
Arthur: YETER. Ash sen buraya yemek için geldin Serena sana yemek yapar şimdi iknizde GİDİN... Devam.

Star: Olur bende uzun süredir birşey yemedim.

Star ve Marco sarayın alt katına inerler. Marco mutfağa girer yemek yapmaya başlar. Star ise dalgın bir yüzle Marco'yu iziyordu.
Marco: İzlemeye devam mı edeceksin yoksa yardıma mı geliyorsun?
Star: Peki geliyorum ne yapıcaz?
Marco: Aslında sanırım sarayda öğlenden kalma birşeyler vardır diyr düşündüm? Marco bunu söylerken yemeklerin konulduğu depoyu açtı. İçindekinleri saymaya baçladı " Haşlanmış Mısır, kızarmış mısır, soğuk mısır, çubuk mısır, mısır ezmesi ve mısır suyu... galiba dışardan yesek iyi olur." dedi depoyu kapatıp. "Saat 23:15 hangi restoran ve ya kafe bu saatte açık olur" dedi Star telefonunun saatini gösterirken. "Haklısın galiba, peki ne yicez?" dedi Marco. "Sen nacho yap olmaz mı, onlar çok güzel?" Star son kısmı gözlerinde yıldızlarla söyledi. "İyi tamam" dedi Marco mutfağa yürürken. Nachoları hazırlamaya başladı. Aniden bir muhafız içeri girdi "Marco ve Star'a birer mektup var" dedi. Star hemen merakla mektupları muhafızdan aldı ve Birlikte daha önce yemek yedikleri masanın üstüne koydu Marco'yu beklemeye başladı. Muhafız hemen çıktı ve girdiği kapıyı arkasından kapattı. Marco elinde bir tabak nacho ile Star'ın yanına geldi. Birlikte mektuplara merakla baktılar.
Anlamayanlar İçin Şu Masa

"Daha bakıcaz mı yoksa açalım mı?" dedi Star

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Daha bakıcaz mı yoksa açalım mı?" dedi Star. Marco" Aslında emin değilim mektuplarda adımazdan başka ne göndernin isim nede herhangi bir bilgi var" dedi Marco. Star " Hadi ama korkak olma hadi açalım." dedi Star. Marco tereddüt ile mektubu Star ile eş zamanlı açtı. İlk  Star okumaya başladı "
________________
Merhaba Prenses Butterfly
Sizinle görüşmeyeli nasılsınız umarım korkularınızı yemişsinizdir çünkü elinizden herşeyi alıcam ve size gerçek korkuyu tattırıcam. Sizce ben baloya sadece size merhaba demeye mi geldim? Hayır sizin hala cesur olup olmadığınızı kontrol ettim ve şunu fark ettim o çocuk ve sihir olmadan hiçbir şey siniz.

Sevgilerle Toffee
_____________

Star bunları duyunca bütün güvenini kaybetti ve masanın kenarına korkmuş ve üzgün bir şekilde diz çöktü ağlamaya başladı. Marco hemen yanına geldi ve oturdu onu yavaşça kucakladı ve "Onun yalan söylediğini biliyorsun. " dedi Marco. Star " Hayır o doğru söylüyor ben sihirsiz bir hiçim" dedi. Marco, Star'ın çenesine parmağını koydu ve böylece Star, Marco'nu gözünün içine baktı. Marco" Star biz seninle ne diye anlaştık 'Sihir olsun ya da olmasın' sende sihir olsun ya da olmasın sen her zaman cesur ve yeteneklisin benim yıllarımı alan bir eğitimi sen birkaç saate öğrendin, sen mükemmelsin. " dedi. Star yüzündeki göz yaşlarını sildi" Marco hadi sende oku" dedi.
____________
Marco Diaz

Doğrusunu söylemek gerekirse sen tanıştığım en cesur kişisin çocuk ama herkesin zayıf bir noktası var seninkinide buldum. Senin zayıf noktan uzun sarı saçları olan eski mewni prensesi. Peki bu nokta incinirse ne olur?..

Sevgilerle Toffee
_______________
"Seni paramparça ederim pislik kertenkele" dedi Marco gözünde gerçek öfke ile. "Dur bir dakika Marco buldun. " dedi Star heyecanla. Marco şaşkın bir ifade ile Star'ın tepkisine bakarken " Neyi buldum?" dedi Marco şaşkınlığı öfkesini yenerken. "Toffee'yi yenme yolunu eğer onu iyleşmeden yeteri kadar ayırırsak iyleşemez" dedi Star. Marco "Anladım o zaman yarın eğitime hızlı kılıç kullanımınıda ekliyorum" dedi sahte bir sırıtma ile içinden ise "Eğer Star'a zarar verirse onu parçalamak için kılıca ihtiyaç duymam".

"Efendim kötü bir haberim var. Çocuklar bizi durdurmanın bir yolunu buldu" dedi gölgeler için ikiliyi izleyen biri.

SVTFOE (Kanlı Ay Final Verene Kadar Molada) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin