4.8

598 50 66
                                        

*podkitap*

*kesinlikle podcast çakması değil*
.

Tm, biraz çok alakasız konular üzerinde konuşalım

Bugün üç konuğumuz var. Hermes, Poseidon ve Dionysos; bizi okuyanlara merhaba diyin!

Poseidon: Öncelikle herkese merhaba, güzel bir program olacağını düşünüyorum. Bu yüzden iyi ki burdayım.

Hermes: *Telefondan mesajlara yanıt verirken* Selam güzel kızlar!

Dionysos: Neden burda olduğumu bile bilmiyorum.

Güzel! Bugün birkaç konuyu eleştireceğiz. Ben burda birazcık dalga geçeceğim ve sizin de fikirlerinizi, tavsiyelerinizi alacağım.

İlk konumuz, söylenen her sözü ciddiye alıp sinirlenenler.

Dionysos: *iç çeker* Ben gidiyorum.

Hayır gidemezsin. Bu benim podkitabım ve benim kurallarım geçerli.

Dionysos: Çocuk, ben bir Tanrı'yım.

O zaman ben de senin Tanrın oluyorum.

*gergin sessizlik*

HER NEYSE.

Bazı insanlar var ki hayatı sırf sinir üzerine kurulu. Söyenen en ufak lafı ya da şakayı öyle bir anlıyorlar ki sanki onlara karşı '85 darbesi planlıyoruz.

Poseidon: Hah! Zeus'a gönderme yapiyorsun, değil mi?

*gök gürülder*

Aklımdan bile geçmedi.

Madem Zeus'tan konu açıldı, bana Zeus'un bu gibi bir durum sergiledigi zamana örnek vermeye ne dersin?

Dionysos: Burda ne b*k yiyorum ben?

Poseidon: Çok kolay! Geçen gün onu Texas'taki ağaç nimfelerinden biriyle yiyişirken gördüm. Arkasından "Hera'nın dukakları yetmedi mi?" diye bağırıp kaçtım.

Eee... Sonra ne oldu?

Poseidon: ...

Poseidon? İyi misin? Daldın galiba.

Poseidon: Ne? Ha, evet! Şey... beni bir sandalyeye bağlayıp Mars'a bıraktı. Kurtulmak on yedi saatimi aldı.

Şey... Pekâ-

Poseidon: Halatı kemirerek kurtuldum.

Ben aslında...

Poseidon: Halatın tadı bir martıyla ilişkiye girmek gibiydi.

Bu...

Poseidon: Sadece öylesine söylüyorum.

Poseidon: Bir martıyla ilişkiye girmedim.

...

Bu mükemmel benzetmen için sana teşekkür ediyoruz Poseidon. Sözü biraz da Hermes'e çekelim. Hermes, diyelim ki bir kadına aşık oldun ama...

Hermes: Günlük rutinimden mi bahsediyorsun? Yoksa lisanslı olanlardan mı?

...ama o sen ne dersen de yanlış anlıyor. Bu durumda ne yaparsın?

Hermes: Öncelikle ona bir çiçek veririm. Kızlar çiçekleri severler. Ve sonra da derim ki: "Sen, benim güzel çiçeğim, benim için bu çiçeğin ömrü boyunca ürettiği polen sayısından bile kat ve kat daha değerlisin. Ama sana ne dersem diyeyim, kendini üzüyor ve güzelim yapraklarını büküyorsun. Fakat benim sözlerim senin için yasam suyu olsun istiyorum. Beni gerçekten anla ki o büktüğün yapraklarını canlandırabileyim..."

Ben düştüm. Bu iş görür, Poseidon yaz bir kenara. Belki bir ara ata dönüşmek yerine bu taktiği kullanırsın. Daha avantajlı olursun diye söylüyorum yni. Neyse, Dionysos, sıra sende. Sen ne yapardın?

Dionysos: *horlama* Hah! Şey- ne?

Sen olsan ne yapardın, diyorum.

Dionysos: Şarap içiririm. Sarhoş olunca ne dersem anlar zaten.

...

Pekala bu da iş görür.

Şimdi önemli bir konuya geliyoruz. Hepiniz Olimpos'un 12 tahtından birinde oturuyorsunuz -gerçi Hermes sen en son ne zaman oturdun?

Hermes: En soonn... Hm... Sanırım en son Atlantis battığında ot-

Poseidon: HERMES!

Hermes: Ups... Pardon. Şey, ne diyordum? Evet, Atlantis diye bir yer hiçbir zaman varolmadı ve kesinlike amcam onu yanlışıkla batırmadı.

Poseidon: HERMES BU GİZLİ BİR BİLGİYDİ!

Hermes: Ş-şey-

Poseidon: Artık bunu okuyan herkesin zihnini silmek zorundayım.

Ne? DUR! HAYIR!

Dionysos: Merak etme Posy, ben hallederim.

*hiçbir zaman halletmedi*

Hermes: *telefonuna bakar* Ah, tüh. Ne büyük talihsizlik. Apollon beni flamenko yapmaya çağırıyor, gitmeliyim. Şu kırmızı koyafetten de almış.

Hermes, bu betbat bir yalan.

Hermes: Ahah, tabii ki de yalan söylemiyorum. Bunu da nereden çıkardın? *gözlerini kırpar*

Hayır, gidemezsin.

Hermes: Gittim bile! *koşarak uzaklaşır*

HERMES!

Neyse, biz devam edelim. Dianysos...

Dionysos: Ben de gidiyorum.

Hayır.

Dionysos: Flamenko yapıp yapmadıklarından emin olmalıyım. Ayrıca satirlerden biriyle bir kahramanın ölmesi üzerine bahis oynadım, sonucu öğrenmeliyim.

Pfff...

Dianysos: BAY BAY AAHAHAHHAH *ışık saçarak yok olur*

*göz devirir*

Pekala, biz devam edelim Poseidon.

Poseidon:

Poseidon: *sırıtır*

Ne var?

Poseidon: Sonunda baş başa kalabildik güzellik.

E YOK ARTIK

KESTİK! BİTTİ! PODKİTABI KAPATIN!

Poseidon: HAYIR! BEKLE! DAHA ÇAY-

Yunan Mitolojisi TrashHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin