Aradan birkaç gün geçmişti, Taehyung ne yapacağı hakkında hâlâ bir bilgiye sahip değildi. Aklı karışıktı şu son 3 günde 6 saatlik uykuyla ayakaydı. Çoğu zaman başı dönüyordu ama şuan bunu dert etmiyordu.
Taehyung bugün o parka gidecekti veya öyle düşünüyordu. Park uzak olduğu için bu kafayla dışarı çıkamazdı. Bunun için ya uyuması gerekiyordu ya da arkadaşlarını aramalıydı. Arkadaşlarından fayda gelmeyeceğini bildiğinden uyumayı seçti ve odasına ilerledi. Tek istediği birkaç saat uykuydu.
Taehyung yatağa uzanmış ve bembeyaz kediyi düşünüyordu. Ve sürekli kabusları da karşılaştığı o kızı. Bunu öğrenmenin tek yolu vardı o da o parka gitmekti. Kız zaman geçtikçe daha kötü hale geliyordu vücudunda daha fazla yara oluşuyordu veya eti Taehyung'un gözlerinin önünde dökülüyordu.
Taehyung uyuyamayacağını anladığında yataktan kalkıp taksi çağırdı. Üzerine rahat şeyler geçirip gelen taksiyle birlikte evden ayrıldı. Taksiye binen Taehyung gideceği parkın yerini söylemiş ve yolu izlemeye koyulmuştı.
Parka yaklaştıklarında Taehyung'un içinde hem korku hemde merak uyanmıştı. Başına bir şey gelmesinden korkuyordu ama bu kabuslarının nedenini çok merak ediyordu.
Taehyung sonunda parka varmıştı. Taksiye ücretini ödeyip parka doğru ilerledi. Güzel bir parktı fakat saatin erken olmasından dolayı bomboştu. Taehyung etrafta gezinmeye başlayıp hem kediyi hemde kıza bakındı. Fakat ikisinide bulamamıştı.
Yaklaşık yarım saattir parkta dolaşan Taehyung yorulmuştu zaten çok fazla da gücü yoktu. Bankaların tekine oturup karşısında ki oyun parkına baktı. Aklına annesiyle birlikte anıları geliyordu ve bu onun gözlerini dolduruyordu.
Derin nefes alarak kendine gelen Taehyung hafifçe gülümsemiş ve gökyüzünü incelemeye başlamıştı. Güneş kendini yeterince göstermiş ve bulutlarla beraber gökyüzünde mutluydu.
Taehyung kulağına gelen yavru kedi sesiyle irkilip etrafına bakındı park büyük bir parktı ve şuan kedi birçok yerde olabilirdi. Taehyung ayağa kalkıp sesin geldiği yere doğru ilerledi. Karşısına kabusunda gördüğü o kaya çıkmıştı. Taehyung bu yarım saat içerisinde yaklaşık 3 kere turlamıştı parkı fakat böyle bir kaya görmemişti.
Taehyung korkmuştu yutkunup derin nefes aldı yavaş adımlarla kayaya yaklaşıp üzerinde duran bembeyaz kediyle gülümsedi. Kedinin yaraları vardı ve bu tüylerinin bir kısmının kırmızı tonlarda olmasını sağlamıştı. Taehyung dikkatlice kediyi kucağına aldı ve parktan koşarak uzaklaştı. Eğer minik kızı görürse hiç iyi şeyler olmazdı. Tekrar taksi çağıran Taehyung arkasına asla bakmıyordu. Kucağındaki kediye dahi bakmaya korkarken nasıl arkasına bakabilirdi ki. Taksi gelince bir hışımla taksiye binen Taehyung derin derin nefesler alıyordu. Taksiciye gidecekleri yeri söyleyip kucağındaki kediye baktı Taehyung.
Kedi titremeye başlayıp kendini kasarak küçük bedeni daha da küçülmüş ve Taehyung'un kucağında şevkat arıyordu. Taehyung elini dikkatlice yaralarına gelmeyecek şekilde kediye götürüp tüylerini hafifçe okşadı.
Taehyung eve varınca yardım çantasını almış ve balkona çıkmıştı. Gözleri fena halde ağrıyan Taehyung gözlerini umursamadan kedinin yaralarına pansuman yapmaya başladı. Yaralarına tentürdiyot
değen kedi boğazı yırtılırcasına miyavlıyordu. Taehyung kedinin sesini duyunca gözleri doluyor tüylerine öpücükler konduruyordu.
Pansuman bittikten sonra taehyung kedi için mama ve su bırakmış ve kendi odasına çekilmişti. Uyumaya çalışacaktı başka ne işi olabilirdi ki.
Denedi fakat başaramadı, gözlerinin altı yorgunluktan mosmur olmuş, gözleri kanlanmasına rağmen o uyuyamıyordu. Sıkıntıyla yerinden kalkan Taehyung salona gidip kendini koltuklardan birine attı ve herhangi bir film açıp izlemeye başladı.
Bu sırada yanına yaklaşan kediden habersiz bir şekilde film izleyen Taehyung dizlerine yatan kedi ile irkilmişti. Pansumanlara dikkat ederek kedinin tüylerini okşayıp bastıran uyku ile koltuğa uzanmıştı. Kedi Taehyung'un göğsüne yatıp gözlerini kapatmış ardından güzel bir uykuya dalmıştı. Taehyung'da kedinin uyuduğunu fark edince gözlerini kapatmış ve günlerdir aradığı o eşsiz uykuya kavuşmuştu.
