nefesin,

3.9K 190 142
                                    

1: nefesin, dudaklarımda.

Taehyung, arkadaşlarıyla geldiği gay barın teras katına çıktığında derin bir nefes alıp temiz havayı ciğerlerine çekmişti. Saatlerdir yaptıkları kutlamanın sonu gelecek gibi değildi ve üç şişe daha bitecekse mutlaka biraz da olsa ayılmalıydı. Yanından ayırmadığı paketinden bir dal çektiğinde hızla ince tütünü dudaklarının arasına yerleştirdi ve terliklerinin arasından çıplak ayaklarını üşüttüğü için rüzgara alt perdeden bir küfür savurdu. Sırtını, terasın siyah duvar kağıdıyla kaplanmış duvarına dayadığında sol tarafında bir ses duydu. 

"Pardon,"  dedi, yumuşak sesli bir oğlan. "daha önce tanışmış mıydık?" 

Taehyung gözlerini hafifçe kısarak çocuğu süzdü ve siyah, bol kıyafetler dışında gördüğü tek şey sağ kolunu kaplayan siyah dövmelerdi. 

"Hayır," diye cevapladı Taehyung. "tanışmış olmak mı isterdin?"

Taehyung'un verdiği her cevap ile dudaklarından süzülen dumanlar, gökyüzüne doğru ilerlerken yanındaki oğlan derin bir iç çekti ve hafifçe omuzlarını silkti. 

"Bilmem," dedi, sesi biraz daha kısılırken. "tanışmadığın insanlarla sevişir misin?"

Belki bir flört, birkaç yüz kızartıcı hoş kelime bekliyordu, evet ama direkt olarak konuyu yatağa getirmesi, çocuğun muhtemelen çok sarhoş ve toy olduğunu gösteriyordu. Taehyung birkaç kez öksürdükten sonra ikinci sigarasını yaktı ve nefeslerini çekmeye başlamadan önce yanında onu hülyalı hülyalı izleyen çocuğa döndü.

"Sevişirim," dedi ve çocuğun tepkisini ölçmek için gözleriyle minik suratındaki pürüzsüz hatları taradı. "ister misin?" 

Karşısındaki oğlan, geyiklerinkine benzeyen gözlerini biraz daha açarak bakmaya başladığında alacağı cevabı çok merak ediyordu. Sigarayı dudaklarından uzaklaştırdıktan sonra tek kaşını kaldırarak bir karşılık duymayı bekledi. 

"Neyi?" diye fısıldayan çocuk, heyecanlanmış gibi ensesini kaşıyor ve omuzlarına gelen saçları dağıtıyordu. "sigarayı mı?"

Birileri alkolu fazla kaçırmış olmalı, diye içinden geçirirken sigarayı yanındaki şapşala uzattı ve dikkatle onu izledi. Sigarayı tutan elindeki dövmeler ışığa çıkarken, boğazına çektiği dumanlar ile yüzündeki gamzeler belli oldu ve Taehyung, gülümsemekten kendini alamadı. Uzun kirpikleri ve uzun saçlarıyla büyümeye çalışan ufak bir oğlan çocuğundan farkı yoktu. 

Çok geçmeden öksürük sesini duymasıyla sigarayı, küçüğün elinden aldı ve sönmemesi için kendi içine çekerken oğlan kolunun tersiyle ağzını kapatıyordu. 

"Sigara içemeyecek biri gibi durmuyorsun." diyerek çocuğun sırtına birkaç kez vurup tekrar doğrulmasını sağladı. 

"Akciğerlerim biraz problemli," diye açıklama yapan çocuk, bir cevap beklemeden telefonunu çıkardı ve hızla bir şifre girip Taehyung'a doğru uzattı. İnce ve uzun parmakları, rüzgarın etkisiyle titremeye başlamıştı ama ısrarla omzunu, Taehyung'un omzuna değdirmeye devam ediyordu. 

"Jungkook," dedi, gözleriyle telefonunu işaret ederken. "numaranı kaydet. Artık tanışmış sayılırız. Neredeyse öpüştük bile." 

Taehyung, bu emri vakiye gözlerini devirirken numarasını, onun telefonuna kaydetti ve hafif titrek ellere telefonu geri verdi. Yanındaki sıcaklık kaybolduğunda Jungkook'un salaş adımlarla içeriye doğru ilerlediğini fark etti. Arkasından gidişini izlerken o yumuşak sesi duydu.

"Taehyung,"  diye bağırdı, Jungkook. "ismin güzelmiş. Senin gibi."

Taehyung kafasını iki yana sallayarak gülerken bu çocuğa nasıl flört edileceğini öğretmesi gerektiğini düşünüyordu. Yalpalayan adımları gülümseyerek izlerken hiç beklemediği bir şey oldu.

u with me :: vkook (one-shot)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin