İlk sayımızda galiba Ron Weasley'den oldukça çok bahsettik. Bu yüzden ilk röportajımızı ona vermemek olmazdı.
-Merhaba Ron! Nasılsın?
+Gayet iyi ve biraz da heyecanlı. Genellikle dergilerin röportaj kısmında öncelikle benim yerime Harry ve Hermione ile röportaj yapılır, bu yüzden burası benim için ilk oluyor.
-İlkin olmamıza sevindim! İstersen bizlere baykuş aracılığıyla yöneltilen sorularımızla başlayalım.
+Elbette!
-Öncelikle, çikolata kurbağa kartlarında yer almak nasıl hissettiriyor?
+Küçükken çikolata kurbağa kartları toplardım. Profesör Dumbledore'dan tutun Nicolas Flamel'e kadar tüm kartlara sahiptim. Ve şimdi de o kartalrda benim de bulunmam... Harika hissettiriyor! Kızım Rose ve oğlum Hugo yanıma geliyor ve "Baba, seni bulduk!" diyorlar.
-Ne güzel! Diğer sorumuza geçiyorum. Yeğenin Albus Severus Potter'ın bir Slytherin olması konusunda ne düşünüyorsun?
+Ah, o bir Weasley-Potter ve... bu iki aile de Gryffindor. Yani, oldukça garip geliyor.
-Bunu sormuşken, Scorpius ile arkadaşlığı hakkında ne düşünüyorsun?
+O bir Malfoy! Onaylamıyorum fakat onların arkadaşlığını engellemeye hakkım yok.
-Pekala. Bu soru özellikle seçilen sorularımızdan biri! Hâlâ but seviyor musun?
+Şey, soruya soru ile cevap vereceğim. Benim but sevdiğimi nereden biliyosunuz?
-Soruma cevap alamadım?
+Ah pekala, seviyorum! Yemek yemeyi her zaman sevmişimdir.
-Ahaha, kim sevmez ki! Şimdi ise seni Hogwarts Savaşının olduğu zamanlara götüreceğim. Savaş seni nasıl etkiledi? Ne gibi etkiler bıraktı?
+Karanlık bir dönemdi. Daha çocuktuk. Ne yapacağımızı bilmiyorduk. Önümüze gelen her yerde Hortkuluk arıyorduk. Belki de Hortkuluk taktığım içindi, fakat yine de Harry ve Hermione'yi yalnız bıraktım. Galiba onlara pek yardım edemedim... Galiba savaştan sonra sevdiklerimi daha da önemsemeye başladım. Fred beni sinir etse de, ağabeyimdi. Yani, bilmiyorum ama kötü etkilediği kesin.
-Evet, gerçekten karanlık bir dönemdi. Ama geçti, değil mi? Voldemort gitti ve artık huzurlu ve daha adaletli bir sihir dünyasına sahibiz. Sıradaki soru, son sorumuz. Kendini hiç Harry ve Hermione'nin yanında geride kalmış gibi hissettin mi?
+Elbette! Harry Seçilmiş Kişiydi. Hermione ise pratik ve oldukça zeki biriydi. Peki ben kimdim? Kanıbozuk Weasley... Bu geride kalmışlığı, ya da diğer adıyla kıskançlığı eminim kim olsa yapardı.
-Bize röportaj için zaman ayırdığın için teşekkür ederiz Ronald!
+Asıl benimle röportaj yaptığınız için ben teşekkür ederim.
•••
Bu sayımız da böyle sonlanıyor. Umarız ki beğenmişsinizdir. Eğer kendi yazılarınızın da bu sayfalar arasınsa bulunmasını istiyorsanız baykuş aracılığı ile bizlere yazılarınızı veya haberlerinizi gönderin. Eğer değerlendirmemizden geçerlerse yazınızı bir sonraki sayıda görebilirsiniz!
Sevgilerle, Dırdırcı ekibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dırdırcı (1. Sayı!)
Fanfictionİlk sayımızın şerefine, hareketsiz bir muggle futbol (topla oynanan bir spor) posteri hediye! (Sayı:1)