mavi ve bulut,

36 5 4
                                    

Çocuk yanıma geldi. "Neden ağlıyorsun?" Gözlerindeki durgun ifadeyle bana bakıyordu. Korkuyla başımı eve çevirdim. Annem biriyle konuştuğumu görse çok kızar mıydı? Belki babamın aldığı siyah defterimi elimden alırdı. 

"Bu siyah deftere ruhunun kırıklarını doldur ve orada kalsın, defter kırgınlık taşıyabilir, siyahların orada kalır ve ruhun bulutlar kadar mavi kalır." Babamın bu sözleri kulağımda çınlanıyordu. Ah, hayır onunla konuşamazdım. Defterim olmazsa ruhum siyah kalırdı.

Çocuk tekrar konuşmaya başladı. "Sen de mi istemiyorsun beni?" Babam onu öylece bırakmamı istemezdi değil mi? İkimizin de ruhunu maviye boyayabilirdim. Defterimi aldım, çocuğun elinden tuttum ve kaldırım kenarına oturduk. Babam bana yazmayı öğretmişti. Kalemi aldım ve bir sayfaya tarih attım. 

15 04 2001

Baba, bugün bir çocuk vardı. Bana neden ağladığımı sordu. Aynı senin gibi gözyaşlarımı sildi. Ve onun da arkadaşı yok. Onunla arkadaş olsam annem bana kızar mı? Defterimi alacağını söyledi ama olsun ben defterimi saklarım hem de bulutlar kadar uzaklara. Ruhum siyah kalırsa ne yapabilirim ki baba?

"Adın ne?" İsmini bilmiyordum önce bu sorulurdu değil mi

Kafasını yazdığım yazıdan  kaldırdı ve konuşmaya başladı.

"İsimlere gerek yok, kalplerimiz tanışsın. İsimlerin tanıştığı bir konuşmada kalpler uzak kalır. Sen bana bulut de ben de sana mavi, olur mu? "

Bulutlar ve KırgınlıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin