6

604 46 74
                                    

Remus koşarak ortak salona indiğinde görüğü manzara onu şaşırtmamıştı,şöminenin başında oturan bir Sirius.

Yaklaşıp elini omzuna koyduğunda irkildi genç adam.Başını çevirmeye korkuyor gibiydi,yanındaki tanıdık kokuyu sezince göz yaşları yanaklarından teker teker yere düştü.

Kumral genç onun gözlerinin içine bakarken elini beline yönlendirdi.Cebindeki uzun asa eline geldiğinde asasını sıktı.Başını çevirip Remus'a baktığında onun buruk bir gülümsemeyle ona baktığını gördü.

Genç adam titrek bir sesle konuştu

''Neden bana söylemedin?''

''Söyleyemezdim,arkadaşlığımıza ihanet edemezdim.Bana o gözle bakmadığını biliyordum''

''Sirius,bunu yapmamalıydın,ilk önce bana gelip söylemeliydin-''

''Özür dilerim''

''Sirius,sevdiğin için özür dilememelisin.''

Siyah saçlı adam cevap vermedi.Göz kontağını kesmeden genç adama yaklaştı ve dudaklarına bir öpücük bıraktı.Geriye çekilecekken dudaklarını kavrayan dudaklar onu şaşırtmıştı,alt dudağında hissettiği acıyla dudaklarının arasından küçük bir inleme kaçtı.

Hep bu anı hayal etmişti işte,neden hayal ettiği gibi değildi? Ah,az sonra böyle olmayacağı için.Yavaşça geri çekilirken ikisi de gözlerini açtı.Sirius,yavaşça uzaklaşırken ayağa kalktı.Bunun ardından Remus'un da ayaklandığını gördü.

İçinden yalvarıyordu genç adam,lütfen uzaklaş,yaklaşırsan yapamam diye.Hafifçe geriye gidip kumral oğlanı göğsünden ittirince şaşırdı,neden böyle yaptı ki diye düşündü Remus.

Asasının havaya kalktığını görünce elini kaldırmıştı

''Sirius hayı-''

''Özür dilerim Remus,yüz binlerce kez özür dilerim''

''Bir korkaksın Sirius,halledebiliri-''

''Obliviate..''

Genç adamın dudaklarından dökülen sözcükle kumral saçlı çocuğun zihnindeki hatıralar da silindi ve düzenlendi.

-------------------

Deniz ne yapıyorsun deniiiz

échapper,wolfstar textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin