|s e v e n|⁷

2.5K 127 59
                                    

Canım mutsuzluk çekti.¹²⁴⁷⁸⁰

Çünküü neden olmasın.³

§|§|§

Nisa|

Oyuna gelmiştik ve şuan ben çıkıyordum parkura. Bir deniz parkuruydu. Atışlar küpleri sayılara göre dizip vuracaktık. Karşımda Meryem vardı. Parkurun başına geldiğimde herkes destek veriyordu. Düdük çaldı ve biz koşmaya başladık. Aynı gidiyorduk ta ki ayağım kayıp kendimi suda bulana kadar. Ama bir sorun vardı ayağım çok acıyordu. Elimi sudan çıkarıp salladığımda düdüğün çaldığını duymuştum. Bazı sesler duyuyordum. Kafamı sudan çıkardığımda barışın hemen yanımda olduğunu görmüştüm. Beni kaldırıp platforma oturtmuştu. Metin abi de gelmişti.

"İyi misin kızım?"

"Ayağım. Tolik to bolí."

Çok acıyor.

"Çok acıyor dedi abi."

Barış söylediğim şeyin Türkçesini metin abiye söylerken ben de kafamı omzuna bastırmıştım. Canım çok acıyordu.

"Sudan çıkaralım."

Sercanın dediği şey ile metin abi kafasını sallayıp barışın omzuna vurmuştu. Sercan benim bacaklarımı tutunca kolumu barışın omzuna atmıştım. Ona güvenmiyordum. Barış beni kaldırıp taşıdığında acıdan ağlıyordum.

"Geçecek."

Beni sedyeye bıraktığında elini sıkı sıkı tutuyordum. O da bırakmıyordu zaten. Metin abi kontrolleri yapıp tekrar beni benche göndermişti. Sadece burkmuştum. Bir iki gün yarışmayacaktım. Sanırım o korku ile daha çok ağlamıştım. Herkes geçmiş olsun diyordu. Bende teşekkür ediyordum. Köşeye oturduğumda barışta yere yanıma oturmuştu.

"İyi misin?"

"İyiyim sadece burkmuşum sanırım o korku ile o kadar ağladım."

"Dikkat etmiyorsun. Allah ne verdiyse giriyorsun. Ya bir şey olursa?"

Kafamı salladığımda onu oyun için çağırmışlardı. Bende eline vurup başarılar dilemişti. Ama moreli o kadar bozuktu ki düşmemden dolayı o kadar hızla geldiği parkuru yavaş geliyordu.

"Korktuk senin için."

Sercanın dediği şey ile kafa sallayıp barışa bakmıştım. Sinir ile geliyordu.

"Hadi barış! Pro mě!"

Benim için!

Barış hızlandığında o engelden bağırarak atlayıp resmen sonuna gelmişti.

"Ve barıştan mükemmel bir atlayış! Barış bu deniz parkurlarında rakip tanımıyor sayın seyirciler!"

Atışlara geldiğinde dizip atmaya başlamıştı. Yasinde atmaya başlayınca ikisinin de bir tane kalmıştı. Barış topu alıp büyük bir hızla attığında kimse küpü vuracağına ihtimal vermemişti.

"Ve barıştan mükemmel bir atış!"

Oyunu kazanıp geldiğinde herkes atışını konuşuyordu.

"Çok güzel attın."

"Bravo barış."

Yanıma oturup su içtiğinde bende saçlarını karıştırmıştım. Gönüllüler benchenden gelen sesleri duyuyordum.

"Lan fişek gibi attı."

"Bak çıkınca izle bakmadan o kadar sert attı ki kim atarsa emin ol gitmezdi adam king gibi attı."

Bende barışa döndüğümde yere bakıyordu. Hâlâ nefesini düzene sokamamıştı.

"Sondaki atışın çok iyiydi."

Kafa salladığında hâlâ nefesini düzene sokamamıştı. Kaşlarımı çatsam da sırtını sıvazladığımda yavaşça kendine geliyordu.

"İyi misin?"

"İyiyim ya nefesim daraldı bir an."

"İstersen metin abinin yanına git."

"Yok yok iyiyim."

"Nisa sen ne dedin de bu kadar hırsla attı?"

Sercanın alayla soru karşısında barışa bakmıştım o da bana bakıyordu.

"Benim için dedim."

Gözlerimi ondan çekmem gerekiyordu. Kesinlikle çekmem gerekiyordu hemde. Ama kitlenmiştim sanki. O da hâlâ bakıyordu. Bakışmamızı bölen şey Aycan olmuştu.

"Barış matarayı uzatır mısın?"

Barış bir an irkilse de kendine gelip matarayı aycana vermişti.

Seremoniye geçince barış yanına gelip elini belime koyup diğer elini koluma koymuştu. Çünkü ayağımın üstüne basamıyordum. Oyunu kaybetmiştik. Barış iki sayı daha almıştı ama takım hiçbir şekilde oyun alamamıştı. Acun abi barışa söz verdiğinde ona bakmıştım.

"Evet barış bugün iyi bir performans sergiledin. 3/3 yaptın ama olmadı ne diyeceksin?"

"Abi bugün günü değilmiş demek ki hayırlısı olsun."

"Evet nisa iyi misin biraz daha?"

"Öncelikle teşekkür ederim herkes çok sordu. İyiyim. İki gün sonra yine oynamaya başlayacağım."

"Evet arkadaşlar akşam konseyde görüşmek üzere. Ünlüler bir isim yazacak."

§|§|§

Konsey| Barış Murat|

Herkes isimleri yazmış acun abi açmaya hazırlanıyordu.

"Bir Tuğba, İki Tuğba, üç barış, dört barış, beş barış, altı barış."

Gülmeye başladığımda acun abi son oyu da açmıştı.

"Evet barış ilk aday sensin ne diyeceksin?"

"Diyebilecek bir şeyim yok. Umarım rahat uyurlar. Bu kadar."

Kafamı eğdiğimde koluma dokunan elle kafamı kaldırmıştım. Aycan bana gülümseyip bakınca kaşlarımı çatmıştım. Kafamı nisaya çevirdiğimde kafamı eğdiğini ve yumruklarını sıktığı görmüştüm. Bir dakika.

"Aycan sen kimi yazdın?"

"Tabiki Tuğba Melis'i. Kız resmen yürüyor. Sen en başarılı erkek yarışmacısın seni yazamam."

Bende Tuğba Melis'i yazmıştım. İki Tuğba vardı. Biri Aycan biri ben. Geri kalan hepsi barıştı.

Kafamı nisaya çevirdiğimde nisa hâlâ bana bakmıyordu.

Nisa beni yazmıştı..

§|§|§

Hadi mutsuz olun az.

Diğer bölüm flaşback olacak atladığım yerleri göreceksiniz.

Hadi bakam.

Dark with moonlight. ||NisBar||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin