|s i x t e e n|¹⁶

2.7K 155 18
                                    

Aşırı softluk içerir.

Finali erteledim bu arada seviyom bu kitabı.

§|§|§

Nisa|

Oyundaki barışın mükemmel atışları ve kıskançlığım ile bitmiş kampa gelmiştik. Bir şeyler yediğimizde gece çökmüştü. Tam yatacak iken barış barakanın önüne gelmişti. Aycan kendini düzeltirken kafamı barışa çevirmiştim.

"Nisa konuşalım mı?"

Kafa sallayıp kalkmıştım. Gölün kenarına geldiğimizde yan yana oturmuş nehire bakıyorduk. Ay ışığı çökmüştü. Nehire yansıyordu. Mükemmel bir görüntüydü.

"İçimde dediğin gibi bir çocuk var. Kendini dışarı çıkarmaktan korkan insanlardan korkan bir çocuk. Birini sevmekten korkan bir çocuk. O çocuk buraya birini sevmeye gelmedi. O çocuk buraya annesini gururlandırmak için çabalamaya geldi."

Gözlerim dolmuştu. Amacı aşık olmak değildi belki de bana aşık değildi. Ve bana bunu söylemeye getirmişti.

"Ama o çocuk burda şampiyonluktan daha önemli daha mükemmel bir şey kazandı. Sevmeyi öğrendi."

Gözlerini bana çevirince gülümsemişti. Bende tebessüm etmeye çalışmıştım.

"Hayatımdan çok giden oldu nisa. Çok. Bırakıp gittiler. Ben hep geride kaldım. Seni hayatıma almak istiyorum iznin olursa. Çünkü sen çok gerçek olansın. Çünkü sen sevmeksin. Sevilmeksin. Sen güneşsin nisa. Ve benim hayatım çok karanlıktı."

"Burdayım."

Yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. Bana güneş diyordu kendini gülümserken izlememişti.

"Burdasın. Ve hep ol nisa. Çünkü seninle yaşadığım her anda sanki içimdeki karanlıkta çiçek açtı her yer. İyi ki varsın Nisa."

Ağlamak istiyordum. Sana aşığım sen benim hayatımsın lafları yerine kendini bu şekilde ince bir şekilde ifade etmeyi beni mutluluktan ağlatmak istiyordu. Kollarımı ona sımsıkı sardığımda o da bana sarılmıştı. Omzuma başını yasladığında ensesindeki saçları sevmeye başladım. Gözlerim dolmuştu. Ayrılıp gözlerimin içine baktı minnetle.

"Bir gün gidersen, gitmek zorunda kalırsan güneşi de alıp gideceksin."

"Güneşi de alıp gittin
Beni terk ettiğinde."

|Güneş ve onun çiçekleri
rupi kaur.|

Her bir zerrem biliyordu kalmayacağını.

|Güneş ve onun çiçekleri rupi kaur.|

Elini kalbine götürdü. Yüzünde silmediği bir gülümse vardı. Ama tonlara ayrılıyordu. Şuan acı ile bakıyordu.

"Sonsuza kadar burda olacaksın. Sadece sevdiğin için değil, sevmeyi öğrettiğin için. Bir kadının gülüşünde güneşi bulmayı öğrettiğin için."

Burnumu çektim ve bende elimi kalbime koydum.

"Sonsuza kadar burda olacaksın. Sadece sevdiğin için değil, severken bu kadar kırmaktan korktuğun için güvendiğin için mutlu olmadığın an bile mutlu ettiğin için."

Gülümsedim. Elimi gözlerinin üzerine koydum.

"Belki şişelere deniz sığdıramam, ama kalbime sığdırabilirim. İzin verirsen."

Dark with moonlight. ||NisBar||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin