Evin her tarafında baştan aşağı çerçeveler vardı, hepsinin içi bomboştu. Cafer selin'in yanına giderek "duvarlardaki çerçevelerin içleri neden boş " diye sordu. Selin: Duvarda asılı olan çerçeveler benim yalnızlığımın simgesi. Cafer'le birlikte kahvelerini alarak salona gittiler. Selin"sen sormadan ben söyleyeyim"diyerek lafa girdi. "Annemle babam ben küçükken vefat etmişler . Akrabalarımızdan kimse beni istememiş, herkez için fazlalık olmuşum. O günden beri kendi ayaklarımın üzerinde durdum." Dedi üzülerek. Gün geçtikçe cafer ve selin birbirlerine iyice bağlanmışlardı. İkisininde kimsesi yoktu birbirlerinden. İkiside birbirlerine karşı bir şey hissediyorlardı. Bu belki bir hoşlanma olabilirdi. Cafer selinden habersiz selinin gözleri nasıl düzelebilir diye bir umut, çare arıyordu. Bir sonuç bulmuştu, ameliyat ama parası biraz pahalıydı. Selinin gözleri için herşeyi yapardı. Para biriktirmek için bir yöntem bulmuştu. "Dövüşmek"ne kadar zararlı ve can yakıcı olsada yapmaya hazırdı. Peki selin bunu öğrenince durumu nasıl karşılıyacaktı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI KAR
RomanceGörme engelli kızın hikayesini anlatıyor. Güzel ve Sürükleyici bir hikaye