0.0

47 5 2
                                    

Rosè♥
Chanyeol'la bir restorantta oturup yemek yiyorduk. Çünkü bugün benim doğum günümdü. Ama sadece chanyeol gelmişti. Oysa ki ben bizim sınıftaki herkese doğum günü davetiyesi vermiştim. Ve hepside tabiki de geliriz demişti. Gerçekten hepsine acıyorum. Korktuklarından gelmeyeceğiz demiyorlar. Eminim ki hepsi yarın bir sürü bahane üretecek.

"Ne düşünüyorsun öyle"

"Hiç. Net bir şey düşümüyorum."

"Peki, ee yemekleri nasıl buldun. Dediğim kadar varmıymış."

"Evet dediğin kadar varmış."

Benim sadece tek arkadaşım var. Oda chanyeol. Ve onunla da oldukça iyi anlasıyoruz. Ama yine de bir kaç arkadaşım daha olsaydı daha güzel olurdu.

"Chanyeol artık kalkalım mı?"

"Niye?"

"Bugün çok yoruldum da."

"Peki o zaman ben hesabı ödeyim sonra kalkalım."

"Peki."

Chanyeol hesabı ödemeye gittikten sonra bende montumu giyip çantamı aldım. Ve chanyeolün gittiği yere doğru gittim. Chanyeol hesabı ödedikten sonra beraber restoranttan çıktık.

"Arabam şu tarafta."

"Yok ben seninle gelmeyeceğim. Yanlız başıma sahilin oradan yürüyüp gideceğim evime."

"Saat baya geç oldu ama."

"Olsun ben korkmuyorum."

"Peki."

Arkamı dönüp sahile doğru yürümeye başladım. Yürürken sanki biri bana sessizce sesleniyordu.

"Küçük kız. Elime geçeceksin."

Sanki değil bu. Gerçekten biri bana alçak bir ses tonuyla sesleniyordu. Tam sesin nereden geldiğine bakacaktım ki biri eliyle burnumu ve ağzımı kapatıp arabaya sürükledi.

Lisa♡

Annemle beraber film izleyecektik. Ama daha ne izleyeceğimize karar vermemiştik. Şimdi ben filmlere bakıyordum. Annemde mısır patlatıyordu. Bir film seçmek bu kadar zor olmamalı. Ama ben ne yapayım. Bir sürü film var.

"Kızımm! Film seçtin mi?"

"Hayır anne daha seçmedinm."

"Hadi kızım biraz hızlı ol. Mısırlar olmak üzere."

"Tamam anne."

Sanırım korkunç bir film seçeceğim. Hmm o zaman anabella yı açayım bari.

"Anne filmi seçtim."

"Tamam kızım. Mısırlarda oldu."

Annem mısırları masaya koyup yanıma oturdu.

"Eee ne izleyeceğiz bakalım."

"Anabella."

"Korkunç film. En sevdiğim."

Ve filmi başlattım. Filmin başlangıcı bile çok korkunçtu.

"Aaa bak ben ne unuttum."

"Ne unuttun anne."

"Çikolata."

"Yaa anne nasıl unutursun."

"Napayım kızım yaa."

"Off anne. Filmi durduralımda gidip alayım bari."

"Bu saatte markete mi gideceksin?"

"Çikolata için yapmayacağım şey yok."

"İyi madem. Dikkatli ol tamam mı?"

"Tamam anne."

Hemen odama gidip üstümü değiştirdim. Montumuda giyip odamdan çıktım. Sonra annemin yanından telefonumu alıp evden çıktım. Market biraz uzaktı. Ama yine de çikolata için üşenmeyip markete gideceğim. Markete geldiğimde çikolataları alıp tam kasaya gidecekken ışıklar birden kapandı. Ne yapacağım şimdi ben. Ve bir ses duydum.

"Hey küçük kızz. Sesime gell."

Sessiz bir şekilde söylüyordu bunu. Ve ben artık korkmaya başlamıştım. Tam arkamı dönüp marketten çıkacakken biri eliyle ağzımı ve burnumu kapatıp beni marketten çıkardı ve bir arabaya bindirdi.

Jennie★

Kardeşimle beraber bir parkta oyun oynuyorduk. Daha doğrusu kardeşim oynuyordu. Bende onu izliyordum. Telefonumu elime alıp instagram'a girdim. Çok fazla mesaj vardı. Ama ben mesajlara bakmıyordum. Çünkü hiçbirini tanımıyordum. Telefonu bırakıp kardeşime baktım. O DA NE!! KARDEŞIM YOK! Hemem ayağa kalkıp kardeşimi aramaya başladım. Ararken bir yandan da bağırıyordum.

"Alisaaa nerdesinnn!"

Ve bir yandan da ağlıyordum. Neden o lanet telefona baktım ki. Ahh! Herşey benim yüzümden. Ama bunu kim yaptıysa onu doğduğuna fazlasıyla pişman edicem. Annesinin karnına girmek isteyecek. Tabii öyle bir şey mümkün olmadığından onu bir güzel döveceğim. Hatta öldüreceğim.

"Alisaaa!"

Hala ses yoktu. Kim yapar ki böyle bir şeyi. Benim kardeşimden ne istiyorlar. Onun kimseye zararı yokki. Zaten o daha 4 yaşında.

"Alisaaaa!!!"

Gine ses yoktu. Artık ağlamalarıma hıçkırıklarımda karışmıştı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Sadece koşuyordum. Ve tekrar bağırdım.

"Alisaaaa!"

"Ablaaaa!"

O da ne! Ses geldi. Kardeşim orda. Daha da hızlı koşmaya başladım. Ve gine ses geldi.

"Ablaaa!"

Artık sese baya yaklaşmıştım. Sesin olduğu yere gelince ellerim titremeye başladı. Bu kardeşim değildi. Onun sesi bir telefona kaydedilmişti. Ses buradan geliyordu. O zaman kardeşim nerede. Tam arkamı dönecekken biri eliyle ağzımı ve burnumu kapatıp beni bir arabaya sürükledi.

Jisoo☆

Arkadaşlarımla beraber bir kafede oturuyorduk. Ben latte içiyordum. Gerçekten latte'nin üzerine başka kahve tanımam. Tadı çok güzel.

"Soo balo ya geliyorsun değil mi?"

"Tabii kide geliyorum irene."

"Ne giyeceksin peki."

"Mor bir elbise giyeceğim."

"Hmm eminim sana çok yakışacak."

"Teşekkürler tatlım."

"Soo kardeşini de getirsene baloya"

"Niye ki?"

"Çünkü kardeşin çok yakışıklı."

"Kızım mal mısın? Kardeşim daha 16 yaşında. Kimsenin ona yavşamasına izin vermem. O derslerine önem veriyor."

"Ay sanki yılın en iyi ablasısın."

"Evet öyleyim tatlım. Senin kardeşini de görüyoruz. Barlarda sürtünüyor."

"Kes sesini be!"

"Ne oldu gerçekleri yüzüne vurunca utandın mı?"

"Senden utanan senin gibi olsun be!"

"Kimse benim gibi olamaz canım."

Masadan kalkıp kapıya doğru yürümeye başladım.

"Ne oldu tatlım. Korktun mu?"

"Hayır. Sadece senin gibi bir beyinsizle aynı masada oturmayı gururuma yediremedim de o yüzden."

Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Bir kahkaha patlatıp kafeden çıktım. Bir taksi çevirip taksiye bindim. Taksi beni ıssız bir yere getirdi.

"Niye buraya geldik. Neresi burası."

Biri kapımı açıp eliyle burnumu ve ağzımı kapatıp beni başka bir arabaya sürükledi.

İnşallah beğenirsiniz ♥.

DEADLY GİRLS | BLACKPİNKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin