İnsomnia : Uykusuzluk, kişinin uykuya dalmasına engel olan veya uyumamasına neden olan bir uyku hastalığıdır.
Hiç kimseye benzemeyen bu kız da kim?
Daha adını bile bilmediği bir kızı sürekli rüyasında görmeye devam edecek miydi? Yoksa kader onları b...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Şimdi, gençler bakın. Umarım benim dilimi anlıyorsunuzdur. Ben iyiyim! Şimdi beni salın da eve gireyim."
Kapının önünde duran kişilere bağırdı Jennie. Jungkook korkmuş gibi yapıp Lisa'nın arkasına saklandı.
"Hadi sie!"
Elini boynunun hizasına getirip yan tarafına doğru savurdu Jennie. Bunu yaparken bir yandan da kafasıyla da işaret etmişti. Kısacası siktirin gidin işaretiydi bu.
Jimin dudaklarını büzüp kendinden birazcık daha kısa olan Jennie'nin saçlarını karıştırdı. Ardından kendisine vurmasından korkarak hızlıca koşarak arabaya yerleşti.
Jungkook eğik vüdunu dikleştirip ellerini Lisa'nın omzuna koydu. Ardından Jennie'nin göreceği şekilde elini salladı 'görüşürüz' anlamında.
Jennie alayla başını sağladığımda oğlan kendiyle beraber Lisa'yı da çevirmişti arabaya doğru. Rosé'da veda ettiğinde Jennie içeri girdi en son. Üçü arabaya binerken Jimin yayılarak arka koltuğa oturmuştu bile.
Arka tarafa geçen Rosé'yi gördüğünde toparlandı. Rosé bindiğinde tekrardan yayılmış, Rosé'nin alanını da işgal etmişti.
"Azıcık çık salak. Çantamı koyayım."
Rosé bağırmış Jimin ise sıçrayarak kalkmıştı hafif yattığı yerden.
"Jimin düzgün dur!"
Ön koltuktan Jungkook bağırmıştı bu sefer. Jimin ise Jungkook'un sürücü koltuğuna uzanıp kafasına bir tokat geçirmişti. Oğlanın dönüp ona vurmaması için de tamamen köşeye gitmiş, kapının kenarına sinmişti.
"Bekle sen. Nasıl olsa ineceğiz arabadan."
Jungkook sinirle arkaya ulaşmasından işaret parmağını sallayarak konuşmuştu. Lisa Jungkook'un parmağını tutup direksiyona koyduğunda 'hadi sür' der gibi kaşıyla dışarıyı gösterdi.
Jungkook son kez Jimin'e bakıp göz devirdiğinde hareket etmek için anahtarı çevirdi.
---
"Eh şimdi... nereye gidiyoruz?"
"Ne nereye gidiyoruz?"
"Ne kadar kıvırdın be! Hani anlatacaksın ya hastalığını! Bipolar mısın yoksa?!"
Rosé ve Jimin'i eve bırakmış, arabayı caddeye doğru sürüyordu Jungkook.
"Tamam be!...Nereye gideceğiz cidden?"
"Bende onu soruyorum."
"Kafeye gidelim."
Lisa kaşını yukarıya kaldırarak 'tch' sesini çıkarmıştı.
