İnsomnia : Uykusuzluk, kişinin uykuya dalmasına engel olan veya uyumamasına neden olan bir uyku hastalığıdır.
Hiç kimseye benzemeyen bu kız da kim?
Daha adını bile bilmediği bir kızı sürekli rüyasında görmeye devam edecek miydi? Yoksa kader onları b...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Lisa!"
Koşmaya devam ediyordu, hâlâ yakalayamıyordum. İşte şimdi tekrar tekrar duyduğum silah sesi yükseldi dar sokağın ortasında.
Tekrar yere yığılan kızın yanına gittim. Beyaz narin elbisesi kıpkırmızı olmuştu yine... yine tanık olmuştum ölümüne, ve yine göz yaşlarım, üstünü kirletiyordu artık kırmızı olan elbisesinin.
"Hayır... hayır..."
Kafamı salladım. Tekrardan baktı bana. Yine tuttu elimi. Neden oldu bu?
"Lisa... hayır."
Ellerim minik yüzünü kapladı. Gülüyordu, ne olursa olsun. Ben ise farklıydım ondan. Ağlıyordum o gülerken.
Güneş... yine kaplamaya başladı her yeri. İstemiyorum! Ölmesini istemiyorum! Kurtarmak istiyorum!
Etrafı göremeyecek kadar kapladı güneş ışınları etrafı.
Yine uyandım, nefes nefese. Terler içinde, kâbus görerek.
Dikleştirdiğim vücudum ile başımı aşağı eğdim. Elimle gözlerimi ovuşturup terimi sildim.
"İyi misin Jungkook?"
Duyduğum sese karşın kaşlarım çatıldı, yan tarafa başımı çevirdiğimde Lisa vardı.
"Lisa?"
"Ah şey, şu içmek için kalkmıştım da. Kâbus gördün sanırım."
"E-evet öyle."
Kafasını salladı aşağı yukarı. Dudaklarını birbirine bastırdı ardından.
"Su getirmemi ister misin?"
"Ne? Ah, gerek yok. Ben kendim alabilirim."
"Hâlâ iyi gözükmüyorsun."
Üstümdeki ayaklarıma dolanan çarşafı ittirirken ısrar eden Lisa'nın yanına gittim. Omuzlarından tutup başımı eğdim ona doğru.
"Ben iyiyim."
Kaşlarını çatıp dudaklarını büzdü, ardından mutfağa doğru ilerleyen bana baktı.
Mutfağa girdiğimde yanıma gelmişti.
"Ben bardak vereyim."
Kafamı salladığımda tezgâhın üstündeki raflardan birinden bir bardak çıkardı.
"Şey, birde bana kağıt ve kalem verebilir misin Lisa?"
"Kağıt ve kalem mi? Ne yapacaksın onları?"
Bana uzattığı bardağı alıp masaya koydum. Kafamın arkasını kaşırken ne diyeceğimi düşünüyordum sanırım.
