ARKADAŞLAR TELEFONUMU DEĞİŞTİRDİM VE BU HESABIN ŞİFRESİNİ HATIRLAMIYORUM ESKİ TELEFONUMDAN YAZICAM AMA TELEFONUN BATARYASI ŞİŞİK. YANİ HER AN BOZULABİLİR. AMA MERAK ETMEYİN SİZİ HİKAYESİZ BIRAKMAM❤️
ŞİMDİ HİKAYEYİ OKUYABİLİRSİNİZ 💘"Sadie💘" arıyor...
Tamam Sadie'nin araması gayet normal fakat gecenin 3' ünde değil.
Telefonu uykulu gözümle açtım."Heyyy Millie!!!" diye bağırdı Sadie.
"Efendim Sadie. Ne oldu neden bağırdın?" dedim.
"Millie hemen buraya gelmen lazım bebeğim. Birazdan ben ortalığı yıkacağım." dedi.
"Sadie nereye geleyim? Ne ortalığı neyden bahsediyorsun?" dedim.
"Sizin evin arkasındaki kafedeyim. Kafe açık değil yanlış anlama ben kafenin önündeyim. Yani zaten bir kafe neden gece 3 te açık olsun ki öyle değil mi? Bence hiç normal değil yani. Of ne diyorum ben neyse hemen söylediğim yere gel ama hemen!" dedi ve suratıma kapadı.Hızlıca yatağımdan kalktım. Ne giymem gerektiğini bile bilmiyordum. Sadie ortalığı yıkacağını söylemişti. Altımdaki pijamayla gidersem büyük ihtimal bütün gerginliği bozarım. Çünkü pijamam görmek istemeyeceğiniz kadar komik bir halde. 6 yaşımdan beri izlediğim SüngerBob'lu.
Acele bir şekilde pantolon tişört giyip evden sessizce çıktım.Sadie kafenin önünde duruyordu. Ağacın arkasına saklanmış birini izliyordu. Beni görünce hemen kolumdan tutup ağacın arkasına sakladı.
"Sadie ne yapıyorsun? Delirdin mi?!"
"İleri bak." dedi.
Dediği yöne bakmamla ağzımın açılması bir oldu. Jerry oldukça süslü bir elbise giymiş bir şekilde birini bekliyordu.
"Sadieee! Jerry burada." dedim.
"Aaa gerçekten mi Millie (!) Teşekkürler aydınlattığın için. Görüyorum tabikide Millie seni buraya bunun için çağırdım zaten." dedi.
"Ee, ne yapacağız şimdi burada?" dedim.
"Bu kadar saf mısın Millie cidden? Bir kız gecenin bu saatinde böyle bir kıyafetle nereye gider?" diye sordu.
"Partiye falan herhalde." dedim.
"Partiye gidecekse niye burda beklesin Millie delirtme beni."
"Belki burda durmak istiyor." dedim.
"Millieee!!! Saçmalama kızım ya. Burda durduğuna göre tabikide biriyle gidecek onu bekliyor. Sende kafanı çalıştır biraz ya" dedi.
"Ayy Sadie niye bağırıyorsun ya zaten hala uyanamadım. Gecenin köründe uyandırdın beni tatlı rüyamdan sıcak yatağımdan. Sağlıklı düşünemiyorum işte." dedim.
Sadie göz devirdi.
"Sen Finn'i kazanmak istiyor musun?" dedi.
"E-ev-evet." dedim.
"O zaman itiraz etmeden benimle iş birliği yapmak zorundasın." dedi.
Elini Uzattı.
"Ajanım olacak mısın?" dedi.
Elini sıktım.
"Tabi ki de."
Güldü güldüm.Az sonra Jerry lüks bir arabaya doğru yol aldı. Sanırım beklediği kişi gelmişti. Telaşlı görünüyordu. Sürekli etrafina bakıyor, birilerinin onu görmesinden korkuyordu. Ve bilmediği bir şey vardı ki, şu an hayatında görmek istediği en son kişiler onu izliyordu.
Pis ucube.Arabanın içinden takım elbise giymiş bir adam çıktı. Oldukça şık görünüyordu. Jerry'e gülümseyip onu dudağından öptü.
Bi saniye. NE?!
"Hasssiktirrr." dedi Sadie.
"Oha yuh lan." dedim bende.
"Karaktersiz sürtük lan sen benim arkadaşımı kandıracağını mı sandın ha?," Sadie bir yandan sövüp bir yandan olanların fotoğraflarını çekiyordu.
"Burda Millie dururken ben Finn'i sana yedirtir miyim lan? YEDİRTİR MİYİM?! Finn bu fotoğrafları görünce seni nasıl kapı önüne koyacak. O yüzündeki çaresizliği görmek nasıl koyacak sana. Ulan ben Sadie Sink'im lan. Sen kim köpek benim arkadaşımı kandırmak? Öldürecem seni sürtük. Fahişe. İt!" Sadie oldukça sinirlenmiştiFinn'in böyle bir kıza aşık olup beni görmemesi üzüyordu biraz.
Gördüklerime inanmak istemiyordum.
Jerry gerçekten iğrenç hatta zavallı bir insandı. Sadie çok haklıydı. Jerry kelimenin tam anlamıyla bir sürtükdü.Jerry ve yanındaki çocuk arabaya binip uzaklaşmaya başladılar. Sadie aceleyle kolumdan tutup beni arabasına bindirdi.
"Sadie senin araban mı var? Vaavvv bu çok havalı" dedim ağzım açık şekilde.
"Çok konuşma Millie onları kaybedeceğiz."
"Tamam tamam sustum."
Sadie direksiyonun başına geçtiği gibi gaza bastı. O kadar hızlı gidiyordu ki korkudan hareketsiz kalmıştım. Jerrylere yetişmek için arabaların arasından makas atarak geçiyordu.
Anlamadığım tek şey gecenin 3. de bile neden bu kadar araba var?
"Sadie dur çok hızlısın."
"Onlara yetişmem lazım Millie!"
Sadie son kez gaza yüklendi ve arabaya ulaştı. Kafamı sağa çevirdim camımı açtım ve Jerry pisliğine baktım.
"Millie ne yapıyorsun kapat şu camı görecekler seni. Bütün planı mahvedeceksin." dedi ve camımı kapadı. "Jerry pisliğini öldürmek istiyorum!!" dedim.
"Merak etme yakına bütün bokları ortaya çıkacak. O zaman istediğin her şeyi yapmana izin vereceğim. Ama şu an lütfen sakin ol. Sen sakin olmazsan bende olamam ve gördüğün gibi araba kullanıyorum. Sakinlik." dedi Sadie.
"Tamam sakinim kuşum sen önüne bak." diyip gülümsedim.Maceramız bittikten sonra arabalardan indik.
Jerry ve sevgilisi tahmin ettiğimiz gibi bir partiye gelmişti. Daha doğrusu bar.
"Sadie ben hayatımda hiç bara gitmedim. Sen gittin mi?"
"Sus Millie."
Ne dedim ki şimdi?Barın girişine doğru yürüdük. Kapıdaki adam bize garip garip bakıyordu.
"Yaşınız?" diye sordu adam.
"Ben 19 yaşındayım Millie de 18 yaşında." dedi Sadie gülümseyerek.
"Siz pek bara gelmiş gibi değilsiniz." dedi adam.
"Anlamadım?" dedim.
"Kıyafetleriniz diyorum daha çok arkadaşa bakıp çıkacaktım gibi." dedi adam.
Sadie göz devirdi.
"Aa sana ne be adam? İster pantolon giyerim, ister pijama ile gelirim, istersem hiçbir şey giymem. Sana mı soracağız? Buraya eteğinin yarısını unutan kızlara gelince bişey yok, biz pantolon giyince arkadaşa bakıp çıkacaktık. Ne kadar gereksiz insanlarsınız be. Siz geberip gitsenize. Biz şimdi buraya giriyoruz. Hadi gel de durdur bakalım." dedi Sadie sinirli bir şekilde.
"Sadie tamam sakin ol."
"Ne sakini be ne sakini," adama doğru yürüdü. Baş parmağını adamın kafasına yaslayarak, "Bura varya bura burası boş." dedi.Sadie'nin adamın çıkışından sonra bara girdik. İçerisi leş gibi alkol kokuyordu. İçerisi de tam olarak, masaların üstüne kalkmış direk dansı yapan kızlar, bir tarafta sessizce içen gençler ve olmazsa olmaz yiyişen çiftler. Tam anlamıyla cehenneme bilet bir yerdi burası.
"Sadie afedersin ama burası eşek ölüsü gibi kokuyor kızım."
"Biliyorum Millie. Bizim amacımız burda içmek değil zaten şu salağı gözetleyeceğiz." dedi.
Bar sandalyelerine oturduk. Göz gözü görmediği için Jerry bizi göremezdi. Hem çoktan sarhoş olmuştur bile o.
Barmen bize bakarak, "Ne vereyim bayanlar ne istersiniz?" dedi.
En nefret ettiğim kelimeyi mi kullanmıştı o?
"Bayan senin babandır." dedim.
Barmen garip garip baktı. İçinden "çattık ya" gibi bir şey söyledi.Aradan 10 dakika geçti. Jerry ve sevgilisi hala dans edip içiyorlardı.
"Allah'ım yarabbim şimdi çıldırcam bir insan nasıl Finn gibi birini aldatır anlamıyorum." dedim.
"Bende bende," dedi Sadie. Ardından başına masaj yaptı. Sanırım başı ağrıyordu.
"Sadie iyi misin?"
"İyiyim bi su rica eder misin Millie başım ağrıyor."
"Tabii."
Az önce kıl olduğum barmene seslendim. "İki su verir misin?"
"Su mu? Buraya su içmeye mi geldiniz?" dedi barmen.
Sadie yine sinirlenmişti. Ama bu sefer ben konuştum.
"Ya sizin bizimle derdiniz nedir? Bi kapıdaki adama bi sen. Hayırdır ya bu ne küstahlık. İstediğimizi yaparız. Ve şurdan iki su ver asabımı bozma!" dedim.
Barmen pet şişede iki su verdi.
Sadie hala başını ovalıyordu. Suyu uzatıp "Al kuzum iç." dedim.
Kafamı sağa çevirdim Jerry'i kontrol etmek için fakat Jerry ortalıkta yoktu.
İki dakika da nereye gitti bu sürtük?"Sadie"
"Efendim?"
"Jerry yok."1081 kelime...
Sizce Millie ve Sadie'nin planı suya mı düştü?
Gelecek bölüm görüşmek üzere
-Ela❤️