Üniversitenin ilk günü. 4 yıl boyunca uğraşıp didindiğim Orta Doğu Teknik Üniversitesindeydim işte. Harika bir yerdi. Bütün uğraşlarımın sonucunu aldığım için çok mutluydum.
•
Annem beni bırakıp işine doğru yol aldı. Ben ise hala üniversitesinin büyüsündeydim. Meraklı gözlerle üniversitenin her yerini süzerken birden duvar olmayacak kadar yumuşak bir şeye çarptım. Bir adım geri çıkıp çarptığıma baktım. Benden oldukça uzun, kıvırcık saçlı, beyaz tenli bir erkekti.
"Ahh, özür dilerim. Şey ben öyle geziyordum. Sana çarptım bi an. Yani bilerek olmadı. Kusura bakma," dedim mahcup ses tonuyla...
"Sorun değil. Sen bu üniversitedesin?"
dedi tatlı bir gülümsemeyle.
"Aaa, evet. Şey yeni geldim. 1. sınıftayım daha." dedim.
"Bende yeni geçtim. Memnum oldum bu arada ben Finn." dedi ve elini uzattı.
"Bende Millie. Memnun oldum."
Gülümseyip yanımdan ayrıldı. Bi an telaşlandım. Çünkü burada yeniydim ve nereye gideceğimi ne yapacağımı bilmiyordum. Hızlıca etrafıma göz gezdirdim. Amacım Finn'i bulmaktı. Belki o biliyordur diye bir umut ilerlediği arkadaş grubuna doğru yürüdüm.
"Finn!!!" diye bağırdım.
Telaşlı bir şekilde arkasını çatık kaşlarıyla döndü. Sanırım biraz fazla bağırmıştım. Hızlıca yürüyerek yanına ulaştım.
"Ben nereye gideceğimi bilmiyorum bana yardımcı olur musun? Burda başka kimseyi tanımıyorum." dedim.
"Bende burada yeniyim Millie. Ama arkadaşlarım var şurada. Gel seni oraya götüreyim sana yardımcı olacaklardır." dedi ve beni bir gruba doğru götürdü.
"Selam arkadaşlar. Bu Millie. Az önce tanışık." dedi.
Hepsi hafifçe gülümsedi bana. Üç erkek bir kızlı bir arkadaş grubuydu.
"Millie bunlar benim arkadaşlarım. 2. sınıfa gidiyorlar. İstersen tanıştırabilirim." dedi gülümseyerek.
"Olur."
"Bu Noah," dedi hafif sarışın çocuğu göstererek. "Bu Caleb," siyahi bir gençti. "Bu Gaten," eğlenceli bir tipe benziyordu. "Ve tek kızımız Sadie."
Adının Sadie olduğunu öğrendiğim kız gerçekten çok güzeldi. Kızıl saçları, hafif çilleri, bembeyaz bir teni vardı. Ve oldukça kusursuz görünüyordu.
"Selam tatlım." dedi Sadie elini uzatarak. Bende elimi uzattım ve el sıkıştık. "Merhaba, ben burda yeniyim ve buraları bilmiyorum. Benim Finn gibi tanıdıklarım da yok maalesef. Bana yardımcı olacağınızı söyledi Finn. Açıkçası çok mutlu oldum." dedim.
"Tam olarak neyi öğrenmek istiyorsun?" dedi Caleb.
"Sadece gideceğim sınıfı falan. Yardımcı olursanız sevinirim."
Beni yanlarına aldılar ve oldukça yardımcı oldular. Sadie denilen kızla baya samimi olmuştuk. Noah çok eğlenceliydi. Gaten sürekli güldürüyordu. Caleb biraz sertti ama yine onunda eğlenceli yanları vardı.
"Ay ben seni çok sevdim kız." dedi Sadie.
"Bende. Tanıştığıma memnum oldum."
"Ayyy artık utanma yahuu. Arkadaş olduk biz tamam mı?"
"Bu kadar hızlı mı?"
"Ay ne olacak ayol. Seni sevdim. Nokta." dedi ve kahkaha attı. Tatlı bir kızdı ben sevmiştim Sadie'yi.
"Çıkışta seninle bir yerlere gidelim mi?" dedi Sadie.
"Benimle mi?"
"Senden başka birini göremiyorum yanımda acaba sen misin?"
Güldüm.
"Eee, olur yani neden olmasın?" dedim utangaç tavrımla. Ona nazaran ben biraz daha soğuk davranıyordum. Sonuçta daha yeni tanışmıştık ve nasıl bir insan olduğunu henüz bilmiyordum. Bir yerlere gitme fikri onu tanımama fırsat olabilirdi.
"Çıkışta kulübenin orda bizi bekle." dedi.
Bizi mi? Biz. Tek gitmeyecek miydik? Çıkışda seninle bir yerlere gidelim demişti. Neyse. Çokta önemli değildi. Muhtemelen arkadaş grubunu getirecekdi.Millie Bobby Brown
Finn Wolfhard
Sadie Sink
Noah Schnapp
Gaten Matarazzo
Caleb McLaughlin
ay biraz heyecanlandım.
maruz görün. kötü yazmış olabilirim. umarım beğenirsiniz. yeni bir #fillie hikayesi başlıyor 😋