Merhaba. Nasılsınız? Ben çok iyiyim. Birkaç yıllık kurguma başlamanın sevinci içerisindeyim.
Umarım okurken kendinizden parçalar bulursunuz ve eğlenirsiniz.
Oy ve yorumlarınızla destek olursanız çok mutlu olurum.
İyi okumalar.
Sıradan bir gündü. Havada tek bir bulut yoktu. Gökyüzü tertemizdi. Kuşlar bile bir başka uçuyordu o gün. İnsanlar evlerinde huzurla uyuyordu. Ne var ki, bu mutlu mesut ahali bir şeyin hızla dünyaya düşmesiyle uykularından sıçrayacaklardı.
Aniden, kuşlar uçuşarak kızgın boğa misali kayboldular. Gökyüzü karanlığa büründü. Uzayın derinliklerinde, Gezegenlerden birisi yuvarlanmaya başladı. Önce yavaş sonra giderek hızlandı ve ıssız bir yere, çimenlerin arasına bütün ihtişamıyla düştü.
Büyük bir patlama oldu ve insanlar buna deprem dedi.
Bundan milyarlarca yıl sonra bir gezegen daha düştü. Bütün maviliğiyle çimenlerin arasında aynı yerdeydi. Etrafını saran parıltı kaybolurken bembeyaz tenli, koyu mavi kısacık saçlı bir kız yerinde yatıyordu.
Ve o gün, geçmişin tekrar alevleneceği yıl olmuştu. Geçmiş kendisini bir kere daha yazacak ve tarih bu kez unutulmayacaktı.
Bölüm sonuu. Bölümü nasıl buldunuz?
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Kendinize cici bakın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neptün'ün Düşüşü
FantasíaTanıtım için ilk bölüme bakınız. Gezegenler insana dönüşebilir mi? Eğer dönüşebilselerdi neler olurdu?