Bay .D
O çocuk ne demişti percy jackson bu adı 17 yıl önce duymuştum .Hemen kendimi olimposa ışınladım ve aceleyle taht odasına yürüdüm ve içeriye girdim şanslıyımki babam Zeus Poseidon Hades ve Hera' yı konuşurken buldum Zeus beni görünce '' Diosonos sen ne areıyorsun burda unutmaki sen cezalısın hemen kampa dön'' dedi bende ona '' baba beni bağışla ama size önemli bir haberim var hem bu haber sizi ve amcalarımı ilgilendiriryor '' ben böyle deyince hades '' ne oldu diosonos hermes in işinimi devraldın '' dedi bende ona '' hayır amca lütfen izin verirseniz şu çok önemli haberi açıklamak istiyorum bu haber sizi yani üç büyükleri ilgilendiriryor '' ben böyle deyice babam zeus '' haberini açıkla madem o kadar önemliyiş '' deyince bende hemen açıkalamaya başladım '' üç bin yıldır beklenen 17 yıl önce adı konulan en büyük kahraman bu gün kampta o çocuğu az önce yanındaydım '' ben sözlerimi bitirdiğimde salondaki herkes şaşkınlık içindeydi Zeus sevinçle tahtından kalktı ve o anda havada şimşek çaktı babam bana sordu '' gerçektende onu gördün ' mü nasıl biri nasıl yakışıklımı ?'' diye sordu
Bende cevaplamaya başladım '' uzun boylu dağınık saçlı sağ gözü sizin gibi elektirk mavisi sol gözü Poseydon gibi deniz yeşili yüzü hades gibi hafif solgun ve yakışıklı bir çocuk '' dedim Poseydon sordu '' peki nasıl gelmiş kampa '' diye sordu bende ona '' bilmiyorum '' zeus '' o zaman bu akşam kamp ateşinde sahiplenilsin '' dedi bende emredersiniz baba deyip melez kampına ışınlandım
PERCY
Bay .D ışınlanıp olimposa gittikten sonra kheiron ben ve kıvırcık büyük evden çıktık kheiron diğer melezlere dönerek bağırdı '' kamp topalanın '' dedi ve kaptaki tüm çocuklar etrafımıza toplandı ve kheiron konuşmaya devam etti '' aramıza yeni biri katıldı . Percy jackson '' deyip beni kamptakilere tanıttı ve sonra bana dönüp '' Percy sahiplenilene kadar Hermes kulübesinde kalacaksın'' dedi bende ona '' tamam kheiron '' dedim .
Kheiron yanımdan ayrıldıktan sonra bana doğru gelen bir çift fırtına grisi göz gördüm.Bu Annabeth' ti yanıma gelip '' merhaba Percy uyandın demek '' diye sordu bende ona '' evet uyandım bana kampı gezdirirmisin '' dedim o da bana '' evet '' dedi ve kampı gezmeye başladık annabeth bana kulübeleri tanıtmaya başladı '' bu klübe Zeus klübesi biliyorsun Zeus tanrıların kralıdır deyince '' bende ona '' peki zeus ' un hiç çocuğu var ' mı '' sordum oda bana '' hayır zeus ' un çocuğu yok aslında üç büyüklerin bu güne kadar üçününde çocuğu olmadı '' dedi . Ondan sonra 2.klübeyi gösterdi '' bu klübede zeusun karısı Hera'nın klübesi'' dedi bende ona '' bildiğim kadarıyla heranın bir ölümlüden çocuk yapması imkansız değilmi'' diye sordum oda '' evet aynen '' dedi sonra sırasıyla diğer klübeleri tanıtmaya başladı '' Ares Artemis Demeter Diosonos Hephaistos Hermes Athena Afrodit''
Şimdide başka bir klübeyi gösterdi bu klübe diğerlerinden farklıydı dışı koyu krem rengi dört tane meşale vardı.Kapısı simsiyahtı Annabeth ' e dönüp '' herhalde bu klübe Hades' in kübesi '' diye sordum oda '' evet'' dedi tam ordan ayrılacakken kafamın içinde okuldaki sesi duydum '' hadi evlat gir o klübeye gerçekleri öğren gücünü hisset hadi'' dedi şaşkınlıkla klübeye doğru yürümeye başladım.Annabeth şaşkınlıkla arkamdan gelmeye başladı kapının önünde durdum kapıyı açtım ve içeri girdim girer girmez ' de içimde büyük bir güç hisettim klübenin içinde 2 dk kaldıktan sonra dışarı çıktım Annabeth beni bekliyordu yüzüne baktığımda şaşırmıştı sonra sordu '' bunu nasıl yaptın diye ''sordu bende ona '' bilmiyorum '' dedim sonra yürümeye başladık Annabeth bana '' Percy belki Hades melezi olabilirsin ama Zeus ve Poseydonun özelliklerini de taşıyorsunn '' Annabeth doğru söylüyordu '' ben kimin oğluyum'' diye sordum kendi kendime.
Hades klübesinin önünden ayrıldıktan sonra deniz kenarındaki bir klübenin önünde durduk Annabeth '' Percy bu klübe Poseydon klübesi '' dedi bende neden '' neden deniz kenarın 'da '' diye sordum o' da '' Percy Poseydon denizlerin tanrısı ve bu yüzden klübesi deniz kenarında '' dedi bende deniz kokusunu içime çektim sonra tam bu klübenin içine de girecekken bir anda bir kükreme sesi ardından çığlık sesleri duyduk ve benle Annabeth seslerin geldiği yöne doğru koşmaya başldık oraya vardığımızda büyük bir boğa kampa girmişti hemen elimi cebime attım evet dalkıran ordaydı hemen onu alıp kapağını açtım ve onu boğaya fırlattım bunu neden yaptığımı bilmiyorum ama dalkıran tam ' da boğaya çarptı ve boğanın dikkatini üzerime çektim boğa sinirle bana doğru koşmaya başladı ne yapacağmı şaşırmıştımo anda okullda olanları hatırladım elimi kaldırdım ve o anda rüzgar esmeye şimşekler çakmaya dakgalar sahilevurmaya yer sarsılmaya yerden elemetler çıkmaya başladadı. Gözlerimi açtım boğa hala bana doğru koşuyordu tam bana çarpacakken rüzgarla onu havaya kaldırdım sonrada ona elementleri fırlatmaya başladım sonra onu deniz kenarına fırlattım boğa yere düştü tam ayağa kalkcacakken simşek çaktırdım boğa denize düştü ve kocaman dalgalar boğayı yuttu . Etrafımdakilere baktığmda herkez yarı korku yarı şaşkınlıkla bana bakıyordu Kıvırcık yanıma gelip '' percy az önce ne oldu o şeyleri nasıl yaptın '' diye sordu bende ona '' bilmiyorum kıvırcık '' dedim sonra Hermes klibesine gittim ve ordaki boş yataklardan birine uzandım ve gözlerimi kapatıp uykuya daldım uayandığımda akşam yemeği saati gelmişti hemen herms masasına gidip yemeğimi yedim ve onda sonra kamp ateşinin etarafında toplandık ben öne çıktım kheiron yanıma geldi o anda başımın üzrinde üç tane ışık belirdi ve o anda herkes şaşır dı öünkü baımın üzerinde bir değil tam üö tane simge vardı bunlar '' Zeusun şimşeği hadesin miğferi Poseydonun üç dişli yabasıydı '' o anda bir ışık belir içinden bir kadın çıktı