PERCY
Sabah çalar saatin sesiyle uyandsım. Saate baktığımda 8'de 5dk vardı hemen yüzümü yıkayıp üstümü değiştirdim ve sırt çantamı alıp dışarı çıktım .Gölge bir yer aramaya başladımve bir tane buldum ve oraya doğru yürümeye başladım . Gözlerimi kapatıp yer altı krallığına gitmeyi diledim birden kapı gibi bir şey açıldı gözledrimi açtığımda kendimi şelale gibi lavların aktığı sıcak bir yerde buldum tam önümde kocaman simsiyah bir sarayın önünde buldum .
Saraya doğru yürüme başladım tam o anda önümde bir ölü belirdi ve konuşmaya başladı'' Hoşgeldiniz efendim '' dedi bende ona '' amcam nerde '' dedim o da bana '' efemdim sarayda '' dedi bende ona '' hadi git ben saraya girebilirim'' dedim ve o anda bir anda kayboldu bende saraya doğru yürüdüm ve bahçeye çıktım bahçe' de kocaman yunan sütünları vardı . Kocaman bir masa vardı ve bir kadın kahvaltı ediyordubende o masaya doğru yürüdüm ve kadını önünde durdum bu kadın galiba Demetherin kızı Persephoney'dive bende onun olduğu tarafa doğru yürüdüm ve önünde eğildim beni görünce '' başını kaldır evlat ''dedi bende başımı kaldırdım yüzüme baktı ve sordu '' sen osun değilmi melez kral '' dedi bende '' evet ben oyum'' dedim sonra bana'' hadi evlat kalk eğilmene gerek yok '' dedi bende sordum '' amcam nerde ?'' ve o anda arkamda bir ses duydum '' Burdayım'' .
Arkamı döndüğümde uzun boylu yüzü benim gibi solgun siyah bir yunan zırhı ve kırmızı bir pelerin giymiş gözleri kapkara bir bir adam vardı ben tam eğilecekken beni engeledi '' Hey evlat eğilme gerek yok'' dedi ve sonra bana sarıldı ve '' hoş geldin Percy '' dedi şaşırmıştım sonra bende '' teşekkür ederim amca '' ve sonra ayrılıp simsiyah sandalyelere oturduk amcam sordu ''açmısın ?'' bende '' evet kamptan erken ayrıldım '' dedim amcam elini sallayıca bir anda masada ekmek , bal, peynir , zeytin ,reçel ve portakal suyu belirdi .
Ben kahvaltımı ederken amcam '' Percy kahvaltını yap sonra sana buraları gezdiricem sonra eğtimine başlicaz bu gün çok işimiz var '' dedi bende '' tamam amca '' dedim sonra amcam bana kampa nasıl geldiğimi sordu bende herşeyi başından sonuna kadar anlatım anlatmayı bitirdiğimde amcam bana '' evlat annene üzüldüm ama sana güzel bir haberim var annen hala yaşıyor evlat inan bana kavaltını bitirdiysen hadi gel'' dedi bende '' tamam amca dedim.
Kahvaltımı bitirdikten sonra amcamla dolşmaya çıktık tam nereye gittiğimizi soracakken önümüzde muhteşem bir bahçe belirdi ağzım açık kaldı amcam o halimi görünce gilmseyip sordu '' nasıl beğendinmi?'' dedi bende o şaşkınlıkla '' Amca burası muhteşem Demetererle berbermi yaptınız burayı?'' diye sordum o' da bana '' Hayır evlat burası yer altı bahçem ben yer altı zenginliklerinin tanrısıyım burası bahçe daha ilerdede yer altı elementleri var dedi vebahçeye doğru ilerelemeye başladık . Etraftataki meyeveler çok gizel görünüyorlardı amcam bunu anlamış olmalıki ağaçtan bir elma kopartıp bana verdi '' şey amca bildiğime göre bu meyvelerden yiyen biri'' cümlemi bitirmeme izin vemedi '' evelat bu meyvelerden yiyen birine ne olacağını biliyorum evlat sen benim yeğenimsin sen benim güçlerime sahipsin sen bu meyevelerden yesen bir şey olmaz dedi bende elmadan bir ısırık aldım tadı muhteşemdi.
Hades amcamla beraber meyve bahçesinden ayrıldıktan sonra bir mağranın önünde durduk amcamla beraber mağranın içine girdik . İçeriye girdiğimde gözlerim kamaştı içerisi mücehverle doluydu elmas,altın,yakutlar ,zümrütler,vb birsürü değerli taş vardı. Tam mağranın içinden çıkacakken küçük kırmızı bir elmas gördüm o anda aklıma Annabeth geldi amcam beni öyle görünce ''hadi al elat o Athena kızına hediye edersin'' bende utanarak alıp cebibe koydum mağranın içinden çıkınca amcam ''hadi'' evlat seni biriyle tanıştırıcam dedi
Amcamla beraber bir yerde durduk ve amcam bir ıslık çaldı ve o anda önümüzde üç başlı kocaman bir köpek belirdi korkmuştum tamam çığlık atacakken köpek ünümde durup yere oturdu ben hala şaşkınlığımı üzerimden atamamıştım amcam'' Percy kerberusla tanış '' dedi bende sordum '' nasıl bana saldırmadı'' amcamda '' çünkü seni tanıyor'' dedi tam elimi uzatıp kerberusu sevecekken birden bir sarsıntı oldu ve yer sallandı.
Amcamın yüzüne baktığımda o'da ne olduğunu anlamamıştı sordum '' Amca neler oluyor ?'' o'da cevap veerdi '' evlat ne olduğu bende anlamadım ama galibe babnın başı dertte'' dedi tam ben cevap verecekken bu sefer daha büyük bir sarsıntı olduki sanki dünya yer değiştiriyodu bu sarsıntıda bittikten sonra amcam '' evlat saraya gidiyoruz dedi ve ikimizde saraya gittik.
Taht odasına vardığımızda Persephone bizi orda bekliyordu. Bizi görünce amcama sordu '' sarsıntıları hissetimi '' dedi amcamda evet evet anlamında başını salladı oanda bir ekran oluştu ve ekranın diğer tarafında sarı saçlı gözleri elektrik mavisi bir adam belirdi bu adam Zeus amcamdı beni görünce gülümsedi sonra hades amcama döndü '' Hades hemen Percy'le beraber olimposa gelin'' Hades amcam'' Tamam ama neler oluyor o sasasıntılar neydi ? '' diye sordu Zeus amcamda cevapladı '' Atlas dünyayı taşımayı bıraktı şu an dünyayı Hayperyon taşıyor ve aynı anda OkeAnus poseydonun krallığına saldırdı'' dedi
Şaşırmıştım '' nasıl yani'' dedim. Babama kızgın olsamda onun için endişelenmiştim Zeus amcama dönüp '' Amca izin verirsen babama yardıma gitmek istiyorum'' dedim amcamda bana ''hayır evlat sana olimposta ihtiyacım var '' dedi tam ben ısrar edecekken birkükreme sesi geldi biz ne olduğunu anlamadan önümüzde bir iskelet belirdi Hades amcam sordu ''ne oluyor '' ölüde cevap verdi '' efendim kronos tartarusun kapısını yok etti buraya doğru geliyor'' dedi. Bu neya bu gün belalar günümü Hades amcam iskelete emir verdi '' hemen ordu hazırlansın '' dedi ve sonra Zeus amcama döndü'' Zeus babam geliyor benim ordumu hazırlamam gerek seni sonra ararım '' dedi sonra bana '' Percy deden yani Kronos geliyor silahın varmı '' dedi bende elimi cebime atıp dalkıranı çıkarıp kapağını açtım kalem bir anda bir metrelik bronz bir kılıca dönüştü amca kötü kötü gülümsedi sonra elini salladı ve kapkara tam bana uygun bir zırh ve mihver oluştu zırh üzerimdedeydi mihveri alıp kafama geçirdim.
Yarım saatir kronos ve ordusunun gelmesini bekliyorduk en sonunda bir karaltı belirdi karaltı nın içinden iki metre boyunda sarı saçları olan yakışıklı altın sarısı renginde gözleri olan elinde ork tutan kaslı bir adam çıktı şaşkınca Hades amcama bakıp '' Bu o'mu?'' diye sordum oda bana ''evet insan şekline bürünmüş'' dedi kronos yüzmetre yürüdükten sonra durdu Hades amcam '' Percy hadi gidiyoruz'' dedi ve ikimizde yürümeye başladık .
Kronusun önünde durdum Hades amcam sordu '' Baba gençleşmişsin . Burada ne arıyorsun Okeanus Poseydona sadırdı sende bana ve krallığımamı saldıracaksın?'' diye sordu ben ise dalkıranı sımsıkı tutuyordum Kronos bana gülmseyip cevap verdi '' Hayır oğlum buraya sana saldırmaya değilbildiğin gibi atals dünyayı taşımayı bıraktı Okeanus Poseydona savaş açtı buraya sana ve krallığına saldırmaya değil sana,kardeşlerine ve diğer tanrılara yardım etmeye geldim '' ben o anda söze karıştım'' sana neden güvenelimki hem sen onların kralı değilmisin''' dedim kronos bana gülümsyerek cevap verdi'' evlat sen osun değilmi Percy seni üç bin yıldır bekliyorum evlat'' dedi o anda hades amcam '' tamam dedi ben amcama bakakldım sonra hepbirlilkte olimposa ışınlandık.
ARKADAŞLAR YORUMLARINIZI BEKLİYORUM