PERCY
Merhaba ben Percy Jackson bügün yeni bir okula başlıyorum.Heyecanlıyım size kendimden bahsedeyim 17 yaşındayım lise 3' e gidiyorum ve her sene okuldan atılırım bu senede atılırmıyım bilmiyorum 1.70 boyundayım sağ gözüm elektirik mavisi sol gözüm deniz yeşili yüzüm ise vampirler gibi hafif solgundur ve yakışıklyımdır. Okulun kapısından bahçeye girdim ve merdivenleri çıkıp müdürün odasına gittim kapyı çalarak içeri girdim odada müdür ve bir kız vardı .Müdür beni görünce '' Ah sen yeni gelen öğrencisin değilmi adın neydİ hah buldum Percy Jackson' du değilmi?'' diye sordu bende evet dedim tanışma faslından sonra müdür bana ders programımı verdi .İlk ders Latinceydi bede müdüre Latince sınıfının nerede olduğunu sordum o anda müdür karşısındaki kıza'' Annabeth Percy' e sınıfını göstrirmisn? '' diye sorunca kız arkasını dödü ve benim nefesim kesildi.Kızın sarı saçları fırtına grisi gözleri güzel vucudu inci gibi beyaz dişleri vardı ve benden 5 cm kısaydı
ANNABETH
Arkamı dönünce muhteşem yakışıklı bir çocuk gördüm .Çocuğun sağ gözü elektirk mavisi sol gözü deniz yeşiliydi gözleri muhteşem görünüyordu ve ayrıca solgun yüzü ona ayrı bir çekicilik katıyordu çocuk benden 5 cm uzundu.Çocuğun adı neydi müdür ne demişti buldum! Percy . Sonra elimi uzatıp '' Merhaba ben Annabeth dedim o da elimi sıkıp Percy dedi ve birlikte müdürün odasından çıktık . Koridorda yürünken Percy ' i gören her kız doup kalıyor arkamızdan ıslık çalıp AMAN TANRIM dehşet yakışıklı deyip duruyorlardı neden bilmiyorum ama budan rahatsız olmaya başlamıştım ve en sonunda Latince sınıfına varmıştık içeri girdiğimizde ders daha başlamamıştı . Hemen onu kendi sırama götüdüm ve ben pencere kenarına oturdum o' da yanıma bir süre böyle kaldık dayananıp konuşacaken içeri okuldaki en büyük düşmanım olan Bella ve çetesi girdie girer girmez Percy ' e baka kaldılar tam 2 dakika boyunca öyle kaldılar sonra Bella konuşma başladı '' Demek yeni gelen yakışıklı bomba sensin '' dedi sora bana döndü '' Ah Annabeth sendemi burdasın ? .Demek bu yakışıklnln yanına oturdun ha. Annabeth o senden daha iyilerine layık değimi yakışıklı'' deyip Percye göz kırptı . O sinirle bir anda dayanamayıp ayağa kalktım '' Heyyy sevgilim hakkında öyle konuşma'' dedim o anda Bella şaşkın bir şekilde'' ne bu yakışıklı sevgilinmi '' dedi bende ne yaptığımı bilmeyerek '' evet'' dedim Percy ' e baktığımda şaşırmıştı birşey demesine fırsat vermeden dudaklarına yapıştım
PERCY
Annabeth birden dudaklarıma yapışınca afalladım .Annabeth in gözlerine baktığımda '' Lütfen bana yardım et lütfen bozma'' der gibi baktığını gördüm .Bende bozuntuya vemedim ve 15 saniye boyunca öpüşmeye devam ettik ve sonra ayrıldık ne yalan söylim bitmesini hiç istemiyordum ama sonra düzelldim Bella denen kıza baktığımda ise sinirden küplere binmiş' ti sonra yüksek sesle konuşmaya başladı'' Annabeth bunan sonra en büyük kabusunum '' dedi Annabeth 'se tehtitkar bir sesle '' öylememi Bella elinden geleni ardına koyma '' dedi Bella sonra bana dönerek '' inan bana yakışıklı sen bu sarışın inekten daha iyilerine laıksın '' dedi bende oyunu devam ettirmek için Bellaya '' yok canım bana Annabeth yeter'' dedim ve beela denen kız ve çetesi sınıftan ayrıldılar sonra Annabeth '' Şey Percy özür dilerim üzgünüm. Beni affet '' deyince bende '' özür dilemene gerek yok Annabeth . Affedersin ama o kız sana neden inek dedi ? '' diye sordum o' da bana '' şey ben okulun en akıllı kızıyım da '' dedi tam ben konuşacakken içeri 2 kişi girdi hey bunlar en yakın arkadaşım kıvırcık ve lise birdeki latince öğretmenim Bay Brunner onları görünce kalkıp yanlarına koşup yanlarıa gidip kıvırcığa sarıldım sonrada hey ne arıyorsun burda dedim sonrada Bay Brnnere dönerek ''selam Bay Brunner '' dedim o da bana '' Sanada merhaba Percy '' dedi bende '' e siz ne arıyorsunuz dedim. O da bana '' sonra anlatırız hadi derse geçelim '' dedi ve derse geçtik ders çok eğlenceli geçti.Latince dersinden sora ki ders benden eğtimiydi ben annabeth ve kıvırcık spor salonuna girdik daha dersin başlamasına birkaç dakika kalmıştiki birden yer sarsılmaya başladı ve bir çatlak oluşmaya başladı ve bir anda 6 tane canavar çıktı ve bir tanesi konuşmaya başladı '' Melez kral ölmeye hazır ol '' dedi ve uçmaya bşladı tam bana saldıracakken Annabeth belinden bronz bir hançer çıkardı ve canavara sapladı ve canvar toza dönüştü geriye kalan 5 canavar bize doğru gelmeye başladı .O anda kafamın içinde bir ses duydum'' hadi evlat kim olduğunu hisset gücünü kullan canavarların hepsini yok et'' ben ne olduğunu anlamadan canavarlardan birtanesi bana saldırdı ve karnıma pençe attı yere düştüm kıvırcık bana saldıran canavara saldırdı ve canavar toz oldu karnımdan kan akıyordu o anda yükselmeye başladım bir anda rüzgar esmeye başladı ve karnımdaki yara birden iyleşmeye başldı Annabeth ve Kıvırcıka baktığımda hala canavarlarla savaşıyorlardı az önceki ses ne demişti gücünü kullan bende gözlerimi kapattım konsantre olmaya başladım o anda havada bir şimşek çaktı rüzgar daha sert esmeye başladı başladı yer sarsılıyor okuldaki su boruları patlıyordu bir tane canavar bana doğru uçmaya başladı tam bana saldıracakken suyu üzrerine boşalttım ve toza dönüştü sonrada kalan iki canavara döndüm bir tanesine şimşek attım diğerine ise yer den nasıl çıktığını anlamadığım anlamadığım tunç bir mızrağı fırlattım oda toza dönüştü ve canavarların hepsi yok olmuştu ve bir anda yere indim annabeth ve kıvırcıka baktığımda onlar çok şaşırmışlardı o anda bir ses duydum '' siz üçünüz hemen yanıma gelin '' bu Bay Brunner di hemen üçümüz de onun yanına gittik oda bize hemen kampa giyorsunuzsun dedi ben ne olduğunu anlamadım kıvırcık da '' tamam efendim benle annabeth percy i kampa götürürüz '' deyince benim şaşkınlığım dahada arttı ve o şaşakınlıkla sordum '' kamp ta neresi o canavarlar neydi hem o canavar bana neden melez kral dedi'' Annabeth bana '' Percy sakin ol sana her şeyi anlatıcaz ama lütfen gideceğimiz yere kadar sakin ol soru sorma '' deyince bende sustum Bay Brunner cebinden bir kalem çıkardı ve bana uzattı '' percy bu senin silahın onu yanından ayırma ve hemen evine gidip annenle kampa gidin sana herşeyi orda anlatıcam hadi çabuk üçünüzde çabuk gidin'' dedi