🔸kargaşa 🔸

25 3 13
                                    

-Anka hanım  istediğiniz dosyalar geldi .

- teşekkür ederim çiğdem . Masama bırak lütfen

Çiğdem dosyaları masama bırakıp odadan çıkarken sandalyemde geriye doğru yaslandım. Sağa sola dönerek belimi çıtlattım. Holding işleriyle uğraşmaktan spora bile gidemiyordum. Vücudum ağrıyordu sporsuzluktan . Bu akşam kesim gitmeliydim. Saçlarımı geriye doğru atarak önümdeki kağıtlara döndüm.  Bir kaç kez daha göz attıktan sonra Çiğdem 'in getirdiği dosyaları incelemeye başladım. Tam da düşündüğüm gibi gittikçe güçleniyorduk . Yüzümde zafer gülüşü dururken dosyaları kapatıp geri yerine koydum. Sandalyemden kalkıp cam duvara doğru yürüdüm. Koca İstanbul ayaklarımın altında duruyordu . İnsanlar koşuşturuyor , acele ile bir yere varmaya çalışıyordu.

Ellerimi pantolonumun cebine koyup başımı hafif yana eğdim. Kalabalık yolda dikkatimi çeken tek şey küçük kız çocuğuydu. Üstünde forması , sırtında çiçekli çantası , boynunda beslenme çantası ve elinde suluğu ile hoplaya zıplaya  üst geçitten geçiyordu.  Arkasına gülümserek döndü ve el salladı . Annesine olduğuna emin olduğum bayan küçük kıza gülerek öpücük attı. Bu küçük  ama mutluluk ve sevgi dolu manzarayı görmek benide gülümsetmişti. Zihnimin derinlerinde duran anılar gözlerimin önünde gelince durgunlaşıp masanın köşesine oturdum.

Ne annem vardı ne kardeşim. Baba lafını düşünmek bile istemiyordum . Küçük yaşta büyümüş  , bir daha da küçülmemiştim. Acılar birer birer batarken ruhuma inatla ayağa kalkmıştım. Şimdi ise 22 yaşında genç bir kız olmuş , iş dünyasına atılmıştım. Geçmişim bir renk olsa siyah olurdu. Annemden sonrası ıssız ve karanlık iken yaşamaya devam etmeye çalışmıştım. Tabi , birde o vardı....

Ne kadar sert ve duygusuz gözüksem de bütün gardımı yok eden...
En son 5 yıl önce görmüştüm. Saçları , kokusu , sesi , dokunuşu.... Her bir zerresi hâlâ aklımdaydı...

-Beyfendi lütfen durun

Çiğdem 'in sesi ile kendime gelip hızlı adımlarla kapıya doğru yürüdüm. Biri dışarda bağırıyor , küfürler ediyordu.  Kapıyı açıp dışarı çıktım. Görevliler takım elbiseli oğlanı tutmaya çalışırken çiğdem sakinleştirmeye çalışıyordu. Bütün çalışanlar işlerini bırakmış ortaya toplanmıştı. 

- ne oluyor burda!

Bağırışım ile herkes bana döndü.
Çalışanlar korku ile birbirine bakarken güvenliğin tuttuğu oğlan bana odaklanmıştı. Gözümü aşağıdan yukarıya  doğru gezdirdim. En son gözlerine dik dik baktım. En fazla 21 yaşında , eli yüzü düzgün genç bir oğlandı . Benim yaptığım gibi o da beni süzdü. Tek ayağıma destek vererek elimin birini arka cebime koydum . Ortamda çıt çıkmazken karşımdaki oğlan kaşlarını çatarak güvenlikleri itti .

- patron sen misin ?

Saçlarını geriye atarak karşıma dikildi . Güvenlikler tutmak için hamle yapınca durdurdum.

- Patron benim de sen kimsin ?

Tek kaşımı kaldırarak karşısında dikleştim. O da kendine çeki düzen vererek yanıma yaklaştı.

- annemi neden işten attınız?

Bildiğime göre yakın zamanda kimseyi işten atmamıştım ve atmazdım da . Geniş bir şirket olduğumuz için fazla çalışanımız vardı . Her elamana ihtiyacımız olduğu için de  çalışanları işten çıkarmazdım. Ne olduğunu anlamaya çalışır gibi çaprazımda duran Çiğdem'e baktım. Kafasını öne eğerek parmaklarını birleştirdi. Bu hareketin anlamı " sizden gizli yapmak zorundaydım çünkü Oğuz Bey öyle emretti." demekti.
Dişlerimi sıkarak tekrardan karşımda cevap bekleyen oğlana döndüm.

- bu konu burda konuşulmaya müsait değil. Eğer saldırmayacaksan odama geçelim.

- ben köpek değilim

- az önce öyle olmuş gibiydin

Ellerini yumruk yaparak üzerime doğru yürüdü. Hiç oralı olmadan odama doğru ilerledim . Arkamda şaşkınca kaldığına emindim. Atmaya hazırladığı yumruğun karşılığını çok güzel verirdim ama yorgundum. Peşimden adım sesleri gelince yarım ağız gülümsedim. Odamın kapısını açıp masama doğru yürüdüm. Genç oğlan kapıyı kapatıp masanın önünde duran koltuğa oturdu. Saçlarını geriye doğru atıp yere bakmaya başladı. Sandalyeden kalkıp karşısına oturdum. Ellerimi bacaklarıma yaslayarak yüzüne baktım.

- anlat bakalım az önceki hırçın hâlinin sebebi ne ?

Gözlerini benden kaçırarak ayağını sallamaya başladı.

- az önceki tavrım için özür dilerim. Normalde böyle biri değilim ama  annemin sebepsiz yere işten kovulduğunu duyunca kendime hakim olamadım. Verdiğim rahatsızlık için özür dilerim .

- her insanın kendine hâkim olamadığı anlar vardır. Şirketi birbirine kattın fakat sorun değil.

Gülerek başını kaldırdı. Az önceki gerilmesi gitmişti. Ayağını sallamıyor , gözlerini kaçırmıyordu. Olduğu yerde az hareket edip dudaklarını yaladı. Anlaşılan konuşmaya başlayacaktı. O anlatmaya başlamadan önce ismini öğrenmem gerektiğini düşündüm ve sordum :

- anlatmaya başlamadan önce bilmem gereken birşey var .

- tabiki

- adın ne?

Sıcak ve samimi bir gülümseme ile elini bana doğru uzattı

- ben Poyraz .

- bende Anka

Uzattığı eli sıkmadan ismimi söyleyip anlatmaya  başlaması için başımı hareket ettirdim.  Olanları en başından bir bir anlatınca duyduklarıma inanamadım. Vücudumdaki sinir beni ele geçirirken Çiğdem'i içeriye çağırdım.

- Çiğdem!!!

Kapının hemen açılmasıyla hiddetle yerimden kalktım. Çiğdem karşımda kedi gibi pısarken elimle yüzümü sıvazladım.

- Poyraz' ın anlattıkları doğru mu ?

- KARŞIMDA SUSMA CEVAP VER BANA!

kükremem ile hem Poyraz hemde çiğdem yerinden sıçrarken öfkeden deliriyordum. Poyraz annesinin Oğuz Amca yüzünden işten çıktığını , hasta bir kardeşi olduğunu , kendisinin de üniversite okuduğunu söylemişti. Evde tek gelir kaynağının annesinin oluşunu  ve Oğuz Bey'in bunu bildiği halde annesini çıkardığını söylemeyi de ihmal etmemişti.

Yerimde kudururken Çiğdem ' in susması beni daha da germişti. Sakinleştirebildiğim en son ses tonumla Poyraz'a döndüm.

- sen evine  gidebilirsin . Dediğim gibi annem isterse yarın gelip işine devam edebilir.

Yerinden heyecanla kalkarak ve kapıya gidene kadar elli kere teşekkür ederken Çiğdem'e baktım. Poyraz kapıyı açmış çıkarken normal ses tonumla konuştum.

-Seni de Uluç üniveristesi ' ne aldıracağım Poyraz.

Hem Çiğdem hemde Poyraz yüzüme şaşkın şaşkın bakarken benim aklımdan geçen tek şey Oğuz Amcanın çok fazla ileriye gittiğiydi.  
Sandalyeme doğru yürürken Poyraz odadan çıkmış , Çiğdem ise hâlâ karşımda bana bakıyordu. Eminim ki Oğuz amcanın bu karara ne tepki vereceğini düşünüyordu.

Boşuna düşünüyordu çünkü hu saatten sonra kimsenin boş fikirleri umrumda değildi....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 18, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ACI İÇKİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin