tienda de golosinas, chaelisa

0.9

Bölümleri hızlı ilerletip final verdirteceğim.
Daha güzel bir hikaye yazmayı düşünüyorum, bu pek içime sinmedi çünkü.
İyi okumalar.

~~~

(Roséanne)

Sabah gözlerimi açtığımda Jennie ve Jisoo'nun evinde değildim. Bu tavan benim hastane odama benziyordu.

Düşüncelerimle boğuşarak tavanı izlerken başıma giren ağrı ile yüzümü buruşturdum ve o sırada aklıma gelen fikir ile odada göz gezdirdim.

Burası benim odam değildi. Etrafa iyice baktığımda Lalisa'nın odasında olduğumu anlamıştım. Fakat o burada yoktu.

Karnıma aniden giren kramp ve mide bulantısı ile yataktan fırlayıp hızlıca tuvalete girdim.

Boş midemdeki bütün her şeyi boşalttığımda ayağa kalkıp sifonu çektim ve aynanın karşısına geçip kendime bakındım.

"Siktir."

Bir elimi boynumdaki morluklarda gezdirirken küçük bir küfür savurmuştum.

"Tanrım... Lalisa ile seviştik mi yoksa? İlkimi bir kıza vermiş olamam."

Elimi boynumda gezdirmeye devam ederken kapının açılması ile kafamı banyodan çıkarıp kapıya çevirdim.

"Hey, uyanmışsın."

"Günaydın..."

"Günaydın."

Banyodan çıkıp yatağa gittim. Giderken etrafta göz gezdirmeyi ihmâl etmemiştim.

"Kahvaltı aldım. Tost ve portakal suyu."

"Teşekkür ederim, gerek yoktu."

"Rosé, artık utanmana gerek yok."

Neyden utanmamam gerekiyordu?

"Neyden?"

"Biz arkadaşız, tabii ki sana kahvaltı alacağım."

Dediği cümle ile derin bir nefes almıştım. Lalisa ile sevişmediysek bu morluklar neden vardı?

"Dün gece ne oldu?"

Lalisa elindeki tepsiyi masaya koyup masayı önüme sürükledi ve yanıma oturup masayı ikimize iyice yaklaştırdı.

"İçip kapıma geldin."

"Geldiğimde boynumda morluk mu vardı?"

"Hayır."

"Peki bunlar nasıl oldu?"

Lalisa duraksayıp önüne döndü ve yemeği izlemeye başladı.

"Biz, öpüştük."

"N-Ne?!"

Masayı ittirip hızlıca ayağa kalktım ve odada bir ileri bir geri yürümeye başladım.