1.Bölüm~Mezarın Başındaki Kurt

10 6 4
                                    

}DÜZENLENMİŞTİR {

Kendimi çok yalnız hissediyorum. O kazayı doğru dürüst hatırlamıyorum bile. En son hatırladığım annemin çığlığı ve babamın sakin olun değişiydi.
İnsan böyle durumlarda ne hissetmeli?
Annem ve babam öldükten sonra baş sağlığı dilemeye çok kişi geldi.
Ama ne kadar çok kişi gelirse benim canım o kadar çok yanıyordu. Kendimi hiç bu kadar yalnız ve çaresiz hissetmemiştim. Annemin ve babamın arkadaşlarını gördükçe kalbimde kapanmamış yaraların üstüne birer yara daha ekleniyordu. Ama teyzem ise bunu anlamış olacak ki annemden ve babamdan hiç bahsetmiyordu.
Bir süre okuldan ayrılmıştım. Ve odamdan da hiç çıkmıyordum. Aileme ait her şeyi tavan arasındaki bir sandığa koydum. Onları ne kadar özlesemde onlara ait bir eşyayı gördüğümde canım yanıyordu.
Tek bir şey hariç. Kolyem. Annemin kolyesi.
O kolyeyi çıkarmamamdaki sebeb beni koruyacağına inanmamdı. Annem kolyelerin koruyuculuğuna inanırdı. Kolye camın içinde bir çiçekten ibaretti. Mor bir çiçekti. Garip bir adı vardı. Kurt boğan. Neden böyle bir ad koymuşlar ki?
Ben bunları düşünürken teyzem seslendi. Yemek vaktiydi. Ve ben yine yemeyecektim. Kendimi hiç aç hissetmiyordum. Bunuda teyzeme söylediğimde beni anlayışla karşıladı.

Teyzem: Miray seni yeni okuluna kaydettim. Yarın ilk günün. Ama istersen gitmeye bilirsin.

Ben: Nee! Yarın yeni okulumun ilk günü mü?

Normalde yeni bir okula gitsem kesin heyecanımdan ölürdüm. Ama bu farklı üzülmüştüm. Gerçi eski okulumda da bana iyi gelen arkadaşım yoktu ki!
Bende fazla bekletmeden cevap verdim.

Ben: Hayır teyzeceğim yarın başlayayım. Artık bir az insan içine karışmanın vakti geldi

Ama gerçekten böyle nereye kadar gidebilirdim ki? En azından bir arkadaş endinmeliyim. Ya da düşman...
Neyse diyerek kapımdaki teyzeme yatıcağımı söylemiştim. Bir birimize iyi geceleri diledik. Teyzem odamdan çıktı ve bende zihnimin izin verdiği kadarıyla uyumaya çalıştım.

*

Saat 3:45 ve benim gözüme hala bir gram uyku girmedi.
Uyuyamayacağımı anlayıp yataktan kalktım. Ve üstümü değişip dışarı çıktım. Ve oldukça sessiz olmaya çalıştım.
Biliyorum bu saatte dışarı çıkmam çok tehlikeli ama amacım anne ve babamın mezarını ziyaret etmek.
Belki onlarla konuşur içimi dökerim. Her ne kadar onları duyamıyor, göremiyor olsam da hissediyordum. Kalbimde hissediyordum. Hem onlar beni görebiliyordu.
15 dakikalık bir yürüyüşten sonra mezara gelmiştim. Aslında hep aynı şeyi yapıyorum. Ağzımı açtım tam bir şey diyicekken bütün sözcükler boğazında kalıyordu. Ve sadece gözlerim konuşuyordu.
Göz yaşlarım.

Ama bu sefer böyle olmadı. Kendimde konuşacak gücü buldum ve ağzımı açtım göz yaşlarımla birlikte;

Ben: Anne, baba hayat siz olmadan hiç çekilmiyor. Siz olmadan yapamıyorum, devam edemiyorum. Çok zor bu benim için. Ben sizi çok özled-

Sözümü kesen çalılıkarın arasından duyduğum seslerdi. Bu saatte! Gecenin köründe! Birde mezarlıkta... Eşhedü ennaa...
Birden bir hırıltı duydum. Ve ben köpekten ve örümceklerden aşırı korkardım.
Ama bu köpek değilde kurt gibi duruyordu. Evet galiba kurttu. Ama bir gariplik vardı. Bu kurtun gözleri neden kırmızı. Ve neden bana yaklaşıyor?..
Ben korkudan geri çekilirken ağzında bir şey olduğunu fark ettim. Ağzında çiçekler vardı. Ve bana daha doğrusu anne ve babamın mezarının baş ucuna geçti ve ağzındaki çiçekleri bıraktı. Ben buna çok şaşırırken aya doğru baktı ve uzun uzun uludu.
O kurtun ulumasına karşın uzaktan başka kurtların sesleride geliyordu. Ben hala şaşkınlıktan bir şey yapamamıştım ve kurt bu sefer gerçektende bana doğru geliyordu.Bende yere mıhlanmış gibi ona bakıyordum.
Sanki korktuğumu anlamış gibi o kan kırmızı gözlerini birden eskisi gibi sim siyah yapmıştı. Ben buna hala şaşırırken bana bir bakış attı ve arkasını dönüp geldiği yere gitti.
Bundan çok korkmuştum. Ve o kurtun gittiğiniden emin olduğumda anne ve babamın yanında biraz daha kaldım. Ve sonra yorulduğumu anlayıp eve dönerken aklım hala o kurttaydı. Anne ve babamla ne alakası vardı bilmiyordum.
Eve sessiz bir şekikde girdim ve odama girdiğimde üstümü çıkarıp hemen kendimi yatağa bıraktım. Çok geçmedende kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.

Bölüm hakkında fikirleriniz neler?
Beğendinizmi?
Yeni bölümü kısa sürede yayınlamayı düşünüyorum. Vote ve yorumlarınızıda bekliyorum.

DOLUNAY GECESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin