4.BÖLÜM

61 8 6
                                    

Nasıl ya?

"sen...?"

"Dolunay sen beni tanımaya bilirsin ama inan bana ben seni bir gün içinde ezberledim her ßeyini biliyorum."

"işte ßimdi emin oldum sen bkr piskopatsın."

emirhan kıkırdadıktan sonra,

"yaaa"

"ama bak sen sütlp çikolata deyil biterli çikolatasın ve ben biteri sevmem!"

son sözümü söyledikten sonra sınıfa ilerledim.

Sınıfa girdiğimde hilalin yanında tatlı sarışın mavi gözlü bir kız vardı yanlarına gittiğimde kız ayağa kalktı ve,

"Pardon senin yerinmiydi?"

hafif bir gülümsemeyle

"sıkıntı deyil otur"

kız hafif bir gülümsemeyle geri oturdu hilal hemem lafa dalıp,

"Kanka tanıştırim sude"

sudeye elimi uzatıp,

"Tanıştığımıza memlun oldum sude ben dolunay"

"bende,ne kadar güzel ismin var:

"Teşekür ederim"

biraz daha sohbet etikten sonra emirhan sınıfa girdi kısa bir göz teması kurduk am ben hem gözlerimi ondan çekip hilale sudeye döndüm çantamı yan sıraya atıktan sonra onların masasının üstüne oturdum kafamı kaldırdığımda emirhanla burun burnaydık,

"Abi?"

sudenin sesiyle sudeye döndüm o demin abimi dedi?
emirhan biraz daha gözlerimi baktıktan sonra kafasını hafifce sudeye cevirip,

"Söyle abicim"

dedi,bunlar şimdi kardeşmi!?

"Şey ya kızı yedinde biraz bizede bırak diyecektim!"

"Sus lan bücür"

bak sen sudeye icinde mersem kobra varmış...

zil çaldığında herkes sırasına geçti yan sıraya oturduğumda emirhanda tam yanıma oturdu,

"lan oğolum nereye gitsem sen göbek bağamızmı var?"

"Ben bilmem bundan sonra var."

"Kalkbe sıramdan!"

"Yo sen benim sırama oturdun ve oturmak zorundasın başka boş sıra yok."

derin bir nefes aldım öğretmrnin girmesini bekledim emirhana arada bir kaçak bakışlar atıyorum,sıraya kolarını koymuş üzerinede kafasını camdan giren ışıl yüzpne vurunca sarımsı sacları ve keskin yüz hatları dahada beli oluyordu,her neyse kendine gel dolunay kendine gel,
tamam kendimdeyim.

Zilin calmasıyla beraber sınıftan koşarak çıktım ve kantine koştum ekmek arası aldıktan sonra dışara geçtim ve yemeye başladım bu ani açlık ne be tabi mal sabah kavaltı etmesen,bir kenara geçip ekmeyimi yemeye başladım yüzümün önüne tutulan elmalı meyve suyunu görünce kapmak için hamle yaptım ama alamadım kafamı biraz daha kaldırdıktan sonra emirhanı gördüm oturması için yana kaydığımda yanıma muzip bir gülümsemeyle oturdu meyvesuyunun pipetini taktıktan sonra bana verdi meyvesudan bir kaç yudum aldıktan sonra  ekmeyimi ısırdım emirgana döndüğümde gülümseyerek bana bakıyordu baş parmağanı dudağımın kenarında hisetiğimde kendime geldim olamaz çok yakınız!

elini çektiğinde kendime geldim derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım,

"sınıfa çıkıyorum ben,gelcenmi?"

"elimi tutarsan gelirim"

"Mal!"

"Kızım ayağa kaldırmak için"

"he tamam o zaman"

hani derler ya elimi verirken kolumu kaptırdım diye benim durumumda elimi geri alamadım onu ayağa kaldırmak için elimi uzatım evet onu kaldırdım ama emirhan sınıfa çıkana kadar elimi bırakmadı,salonu geçerken herkes arasında bir şeyler konuşuyordu kısaca...Sıçtık!

ÇIKOLATAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin