Yatağımda oturmuş Dalgın Dalgın düşünüyorum . Annemin ölümünden sonra kendimi Amerika'ya tutsak etmiştim , yalnızlığıma tutsak , Bazen tek isteğim İstanbul'a dönüp annemin toprağına sarılmak oluyor sımsıkı bir şekilde . Sessizliğimi bozan çalan telefonum oldu . Lanet Olsun ki pislik adam arıyordu , pislik.
"Ne var ?" Telefona karşı söylediğim cümle sinirini bozmuş olacak ki burnundan soluyordu.
"Babaya öyle mi cevap verilir ?" Baba mı?
"Evet annem öldükten sonra pisliklerle uğraşan bir babaya böyle cevap verilir ."
"Seninle uğraşamayacağım Zeyna . Istanbul uçağını ayarladım . Bir saate geliyorsun ."
Tabi ki bunu kendi parası ile yapmadı , eğer kendi Parasını kullansaydı hiçbir şekilde İstanbul'a dönmezdim. O adam (babam) ne kadar zengin olursa olsun onun Parasına elimi bile sürmem . O paraya sürtükler el sürüyor çünkü . Annem vefat ettikten sonra arkasında yüklü bir miras Bıraktı , vasiyetinde paranın %100ünü bana devretti ama ayrıca şunu da belirtmişti . Her ay düzenli olarak yetimhaneye bağış yapılmasını , melek gibiydi benim annem .
"Tamam!"
Telefonu kapattım ve kendimi yatağıma bıraktım . Kaç gündür Gözüme uyku girmiyordu . "Yasmak koleji " acaba nasıl bir liseydi? Benim gibi bir kız oraya uyum sağlayabilecek miydi ? Ben uzun uzun düşürken uçağa yarım saat kaldığının farkında bile değildim. Hemen yataktan doğruldum . Siyah bavuluma ne bulduysam attım . Hızlı bir şekilde . Benim gibi siyaha aşık bir kız için normal siyah bavul çünkü odamdaki her şey simsiyah .
Neden mi siyah ? Annem Ölmeden önce tek Aşkım Pembeydi .... Şimdi anladım ki Pembe çok değersiz ,Saçma, çünkü mutlu ediyor insanı , çok mutlu. Ben karanlığıma mahkum olmayı Seçtim . En derinlerindeyim şuan . Bir yandan ise patlamaya hazır Volkan gibiyim . Üzerimi aynada incelediğimde kusur bulamadım . Siyah deri tayt , kırmızı motosikletçi botu , tunik ve deri ceket her şey tamam . Hızlıca evden çıktım ve Gözüme kestirdiğim ilk taksiyi Durdurup bindim . Havalimanı'na ulaştığımda uçağa 10 dk olduğunu görmemle Gözlerimin fal Taşı gibi
Açılması bir oldu .
⭐️16 saat sonra⭐️
Uçaktan inişimle yüzüme vuran yağmur damlaları beni hüzünlendirdi . Annem öldüğünde de hüzünlüydü İstanbul , ben geldiğimde de Hüzünlü . Annemi hissetti galiba . Onu çok özlüyorum . Bir yandan bavulumu Peşimde sürüklüyor bir yandan ise ağlıyorum . Havalimanında dizilmiş taksileri fark ettiğimde yaşlı bir amca taksinin içinde oturmuş derin derin düşünüyordu . Adımlarımı o taksiye yönlendirdim . Ve taksinin camına elimle vurdum . Amcanın beni görmesiyle gülümsemesi bir oldu . Elini kapını kulpuna attı ama ben bir daha cama vurarak onu durdurdum , zaten bavulum ağır değildi . Arabanın arkasına geçtim . Bagaj açıkmış zaten . Bavulumu iki elimle sıkıca kavradım ve bagaja zorda olsa yerleştirdim . Yağmur daha fazla hızlanmadan hemen taksiye bindim . Amca bana sıcacık bir şekilde baktı . İçimi ısıttı bakışları , bende ona sıcacık bir şekilde gülümsedim .
"Klimayı açayım mı kızım ?" Kızım , kızım sözcüğünü duymayalı ne kadar olmuştu acaba .
"Olur Amca ," elini klimaya uzattı ve tuşa dokunarak açtı .
"Nereye gidiyorsun ?" Nereye gidiyorum ben ,
"Siz beni Beyoğlu'na manolya sokağa bırakın efendim . " başını peki anlamında salladı .
Arabayı çalıştırdı , annemin Villa'sına gidiyorum . Aldığı ve bana bıraktığı .
"Kaça gidiyorsun ?" Adını bilmediğim Amcanın sorusu ile kendime geldim ,
"Lise 3" verdiğim cevap karşısında bakışlarındaki hüzünü gördüm . Tek yapabildiğim soru sormak oldu .
"Bir sorun mu var ?" Gözünü yoldan ayırmadan cevap verdi bana .
"Senin yaşında benim kızımda ama ... Ama şuan nerede olduğunu bile bilmiyorum . Bıraktı gitti bizi en son duyduğumda hayra caddesindeydi , o cadde en kötü insanların bulunduğu bir cadde . Orada neler yaptıklarını duymak bile istemezsin .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Toz Pembe
Teen FictionGökyüzüne dikmişti genç kız Gözlerini . Umutsuzca bakıyordu gecenin karanlığına . Yanına yaklaşan genç Adam'ı farketmemişti bile . Gördüğü Gölge ürpermesine neden olmuştu . Gülümsedi karanlığa , belki umutsuz olmasının sebebi kendisini yanlız hisse...