1~

15 1 0
                                    


SELAM!NABERSİNİZ.HAYATIMDA DEĞİŞEN BAZI DURUMLAR YÜZÜNDEN WATTPAD'A GIREMEDIM,GİRDİĞİM AN ZATEN HEMEN YENI BİR HIKAYEYE BAŞLADIM.YARDIMLARINIZI EKSİK ETMEYİN LÜTFENNNNNNNN :) ÖPÜLDÜNÜZZZZZZZZ.MEDYADA NEFESSSSSS 😄


Bilekleri kesmek falan hikaye ,sen hiç Umutlarını kestin mi?Ben kestim.Sanki hayat damarlarından birini kesmişsin gibi.Kanaması durmuyor.Acısıysa seni içten içe kavuruyor adeta.Yalnızlık kuyusuna düştün mü sen hiç? Ben düştüm.Orada çığlıkların ve haykırışların duyulmuyor.Her saniye biraz daha boğuluyorsun sessizlikte.Ve en acısı ne biliyor musun? ÖLMÜYORSUN!!!

"Yemeğinle oynama." Babamın uyarısıyla Çatalla makarnayı taciz etmeyi bırakıp sandalyeye yaslandım.Masada herkes kendi düşüncelerine dalmıştı.Her zaman ki gibi.Tabiki bu duruma aşıkardım.Bu yaşıma kadar ailemle ne kadar sohbet ettim ki.Günaydın ve iyi Akşamlar klasikleri ve okulda uyarı cezası alınca yediğim fırçalar dışında nerdeyse hiç konuşmayız.Bundan şikayetçi olduğum söylenemez aslında.Baskıcı bir aileye sahip olmak pek iyi olmasa gerek.
"İyi Akşamlar benim somurtkan ailem." Ah az kalsın unutuyordum.Abim Deniz,kendisi ailemin tam tersi olarak yetişmiş bir insandır.Çılgın,merhametli ve oldukça sevecen.Bu konuda yalnız olmamam güzel.
"Nerede kaldın!" Annem kafasını tabağından kaldırmadan soru yöneltti.Ne anne ama.Yapma böyle ,çocuklarına olan ilgin göz yaşartıyor.
"Belediye bankası soyuyordum." Evet o kesinlikle annemleri kudurtmaya bayılıyor.Yanağıma sulu bir öpücük kondurup Yanıma kuruldu.
"Dalgayı bırak genç adam.Bu seneki üniversite sınavlarında tıp bölümünü kazanamazsan olacaklara biz karışmayız." Abimin Yanımda gerildiğini hissedebiliyordum .Ne bu tıp sevdası.Çok seviyorsanız okuyup tıpa gitseydiniz de hepimiz rahat etseydik.
"Baba size söyledim .Ben iç mimar Olacağım.Tıpa gitmek istemiyorum." Babamın böyle bir şeye izin vermeyeceğini ikimizde biliyorduk.Bu konuda fazlasıyla acımasızlar.
"Bu tartışmaya açık bir konu değil."işte annem son noktayı koydu.Deniz gürültüyle sandalyesini itip öfkeyle parlayan bakışlarını ebeveynlerimize yöneltti.Titrediği Gözümden kaçmamıştı.
"Ne yaparsınız tıpa gitmessem.En fazla yapmadığınız ebeveynliğinizi konuşturup evlatlıktan reddedersiniz.Bu kimin umrunda ki.Sakın bunu unutmayın bu hayat sizin hayatınız benim değil.Bir gün siktir olup gideceğim ve bir daha gelmeyeceğim."bağırışları Annemlerle hiç bir tepki yaratmamıştı.Sorumsuzluklarına hala inanamıyordum.
Abim sert adımlarla merdivenlere yöneldi.Abimin gözden kaybolmasından bir kaç saniye sonra ortalığı kapı çarpış sesi yayıldı.
"Saygısız zibidi.Bu aralar burnu çok kalktı."
"E çocuğa her istediğini verirsen olcağı bu ,ne bekliyorsun."diye karşı çıktı annem.Görende konuşmalarına aldanıp dişini tırnağına takıp çocuklarını büyüttüklerini sanacak.Onların tek bildiği şey milyonerliklerini devam ettirip ünlerine Ün katmak.
"Belki bize para Verdiğiniz kadar sevginizi de verseydiniz böyle olmazdı." Uyarıcı nidalarını umursamadan masadan Kalkıp merdivenlere yöneldim.Abimin kapısını iki kere çalıp Kafamı içeriye uzattım.Masum bir çocuk gibi duvarın dibine oturup dizlerine sarılmıştı.Onu bu hale getirdikleri için nefret ediyordum.
"Üzülmeni sevmiyorum!"diye çıkışırken önünde durdum.
"Onlara katlanamıyorum.ikiside modern Köle olmuşlar." Sesi sert ve çatallıydı.
"Haklı olabilirsin,ama az önce kendin söyledin buradan gideceksin." Bunu düşünmek bile istemiyorum.Onların nefretlerinin odağı olmaya dayanacağıma inanmıyorum.Hem benim kaçışım da yok.Okumasam annem beni kokoş arkadaşlarından birinin oğluyla evlendirecek.ya da kaçıp sokaklarda Açlıktan öleceğim.Öyle bir durumda ölürüm daha iyi.Çok saçma ama miğdemdeki kelebekleri uçuran o Adamı bekliyorum.Ve ne kadar bulacağım konusunda emin olmasamda umudum hala var.
"Evet."diye onaylıyor uzun bir sessizlikten sonra.
"Beni de al." Diye fısıldadım.
"Boğulmama izin verme."Şaşkınlıkla bakarken acıyla gülümsedim.
"Ya da boşver ,kendini kurtar.Ve mutlu ol." Ondan böyle bir şey istemem acımasızlık olur .Sonuçta her koyun kendi bacağından asılır değil mi."Ah salak velet."diye sızlanıp beni kucağına çekti.Başımı hemen boyun girintisine gömdüm ve bana sımsıkı sarılmasına izin verdim.
"Bunu sakın unutma velet,seni asla bırakmam." Her ne kadar görmeyeceğini bilmesemde tebessüm ettim ve kollarımı beline doladım.
"Seni seviyorum Deniz."
"Bende seni."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Burçin ve kuyrukları.Bizim değişimizle okulun sürtükler gurubu.En az benim Saygıdeğer ailem kadar zenginlikleri ve kocaman göğüslere sahip olmaları onlara ayrıcalık kazandırıyor.Böyle bir durumda sen nasıl popi değilsin diyecek olursanız okuldaki insanların yanında ruhsuz milyonerlerin kızı olduğumu saklıyorum.Para sadece sahte arkadaş sürüsü toplamamı Sağlar.
"Bazen şunların saçını başını yolup,otuz iki yerlerinden bıçaklayıp,çöp konteynırına atmak istiyorum." Diye tısladı Su.
"Seni kim durduruyor?" Alperen sırıtarak meyve suyundan koca bir Yudum aldı.
"Üşeniyorum." Diye belirttiğinde masadaki herkes gülmeye başladı.Bilmezmiyim.Bunu söyleyen kız zamanında uyuşukluğundan tuvalete gitmesi gerektiği halde izlediği filmi bırakmamak için az kalsın idrar kesesini patlatacak olan biri.
"Hahahaha! Çok komik Gülün gülün, bide arkadaş olcaksınız." Diye cırlarken gülmeyi kesemiyordum.Her halde rahatça güldüğüm tek yerdi burası.Bu beşli gurup benim ikinci yuvamdı.Su ve iklim benim kreşten arkadaşım olurlar,Alperen ve Ege ise lisede tanıştığım okulun popi çocukları.Bu duruma nasıl geldiğimiz konusunda ise pek bir fikrim yok.Sadece şu an kardeş gibi olduğumuzu söyleyebilirim.
"Eee evde durumlar nasıl?" Nefesimi sesli bir şekilde verdim.
"Idare eder." Evet bu konuda bilgi sahibiler.Kızlar desteklercesine sırtımı sıvazlarken.Ege ve Alperen tebessüm etti.Zil çalınca büyük bir istekle ayağa Kalktım.Neden?Çünkü ders beden.Her zaman ki gibi hoca derse geç geleceğinden derste giyenecektik.Erkekleri sıkıcı tirigonometriye yollarken biz giyinmek için soyunma odasına yöneldik.Dolabımdan çantayı çıkarırken İklim ve Su okula yeni gelen transfer öğrenci hakkında dedikodu yapıyordu.
"Facebook'tan ekledim çok tatlı bir şey be."
"Evet bende gördüm,ama benim gördüğüm işlediği suçların listesi.O çocuk Fazlasıyla belalı.Bulaşmaya gelmez." Dedi temkinli bir sesle.Su herneyse der gibi sallayıp kabinlere girdik.spor çantamdan çıkardığım siyah tanıt ve üzerinde kuru kafa motifi olan kazağı giyip supralarımın bağcılarını bağladım.Kabinin kapısını saçımı topuz yapmaya çalıştığım için popomla itip odanın ortasındaki uzun banka oturdum.Saçımı Dağınık topuz yaptıktan sonra 59.Seviye Olduğum Tom'u beslemeye başladım.Kızlarda gelince spor salonuna yöneldik.Koridorda hala o çocuğun muhabbeti geçiyordu.Su çocuğu ballandıra ballandıra anlatırken Iklim onun güvenilmez biri olduğu konusunda diretiyordu.Ben mi ?Erkekler Allah'a yakın bana uzak olsun.Spor salonuna girdiğimde Öğretmenin erkenden geldiğini görünce istemsizce Gözlerimi devirdim.Bu karı bana uyuz kesin Müdür'e götürcek.
"Vay vay vay .Bende tam da ne eksik diye soracaktım .kızlar gelmeseydiniz keşke." Bezgince soludum.İklim hemen özür dilemeye başlamıştı.Biraz sonra ona Su da katıldı.bense istifimi bozmadan elimdeki telefonu çeviriyordum.
"Nefes hanım sizin söyleyecek bir şeyiniz yok mu?" Tamam tamam kadının yanlışlıkla kafasına basketbol topu fırlatmışsam ne olmuş.Hem özür diledim kabul etmeyen o.
"Özür dileriz hocam bu gün tenezzül edip derse bu kadar erken geleceğinizi düşünmedim."Diye fısıldadım yapma bir mutlulukla.Evet Nefes 1 Hoca 0.
"Demek öyle ,o zaman beş Dakikanı ayırıp neden benimle müdürün yanına gelmiyorsun."Su ve İklim "kendin kaşındın." Ve"Bol şans " gibi şeyler mırıldanıp Diğerlerinin yanına geçti.Biz ise canım öğretmenimle,canımın içi müdürümüzün Odasına yöneldik.Aşina Olduğum Ahşap kapıyı çalıp içeriden gir sesiyle hoca başını Kapıdan içeriye uzattı.
"Müsait değilseniz..."
"Yo hayır gelin." Hoca kapıyı geçmem için açınca müdür sıkıntıyla nefes verdi.
"Yine ne yaptın?" İçeriye girince odada yalnız olmadığını anladım.Aha yeni çocuğa merhaba deyin.Koyu kestane dağılmış saçlar,çoğu Kızın bayıldığı çıkık elmacık kemikler,Dolgun pembe dudaklar ve sert bakan kahverengi gözler.Bunun yanında bu okulda kesinlikle giyilmesi yasak olan sokak Tarzı Kıyafetler .Tek kelimeyle Allah boş zamanında yaratmış benzetmesinin ete kasa bürünmüş hali.Ah kimin umrunda.Böyle bir çocuğun bana dönüp bakacağına bile inanmam.
"Beni tanıyorsunuz müdür bey,ben çok uslu bir kızım." Diye gülümsedim yalancı bir tatlılıkla.
"Bimez miyim kızım sen,Nefes Aslım ve asilik.asla yan yana gelmeyen iki şey." Çocuğun boş bakışlarını Üzerimde hissetmek rahatsız olmamı sağlıyordu.
"Evet Müdürüm siz gerekeni yaparsınız ben derse döneyim."
"Tabi ben hallederim." Hoca kıvırta kıvırta giderken ben müdür ve şu yeni çocukla yalnız kalıyorum.
"Eee cezam nedir?Gene kütüphaneyi falan temizlemek mi?" Müdür eylenircesine sırıttı.
"Bence bu gün yeni arkadaşına okulu gezdirmelisin." Hayırrrrrrr! Kafamı kaldırınca delici gözlerle ve soğuk bir gülümsemeyle karşılaşınca kalbimin Boğazımda Attığını hissettim.Hay bin düşük matematik sınav sonucu...

NASILDI?BEYENİ VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM :)😃😀😊☺️😉😄😚😗😙😜😝😛

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bana Aşkı FısıldaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin