Multi:asel avcı..
Sanki çoktan ölmüşüm ,,,ama yinede inanılmaz bir ızdırabın içindeyim....
Başımıza ne geliyorsa kendimizden başka herşeye değer verdigimizden geliyor,elimde kalan son güven duygusunu da kaybetmekle birlikte kendimi dünyanın en salak insanı ilan ettim.nasil anlamadım o kadar iyi rol yapıyordu ki beni sevmediğini bile anlamadım ,ve dünyanın en acı tablosuydu belkide sevdiğinin insanın gidişini izlemek . öldürmüyordu ama yaşatmiyorduda hani derler ya öldürmeyen acı güçlendirir ,aksine öldürmeyen acı guclenmiyordu sadece hissizlik yaratıyordu ,battıkça daha az acitiyordu.gidisini izledim hayatım boyunca hiç bir gidiş bukadar koymamisti bana .o söylediğim sözlerin altında ezilip giderken ben sadece hala olduğum yerden milim bile kimildamadan gidişini izledim ,omuzlarima bir gidiş yarası daha eklendi.gozlerimden usul usul yaşlar aktı ,durduramadim belki cesaretim yoktu ,belki yorulmuştum ama durduramadim ,bazı insanları yaşamak öldürür ya hani bu saatten sonra bende o insanlardan biriyim.
Ne kadar o bankta öylece oturdum bilmiyorum,en son kendime geldiğimde küçük bir çocuk bana mendil uzatmıştı .bir yabancı bile aglamama dayanamayıp mendil uzatırken ,sevdiğim adam sadece izledi .evet ağlama demedi sadece izledi mendil verdikten sonra uzaklaşan çocuğa baktım ama göremedim ben gozyaslarimi sileyim derken bianda ortalıktan yok oldu .etrafa baktım ama bulamayınca ben kalkıp uzaklaştım o banktan orası artık benim için ayrılık yeriydi .çok güzel artık bir ayrılık yerim var ,hergece baktığım balkon köşesinde gökyüzünü izlerken herşeyi haledebilecegime inandığım o gecelerden ,az önce terkedildigim banktan bakarak buruk bir tebessümle özür diledim .başımı eğip yürüdüm meğer ne zormuş aşk acısı tarifi yok heleki bu tek tarafliysa o cümleyi kurarken ağzıma cam parçaları batiyormus gibi acı ceke çeke sordum "sahi hicmi sevmedi beni?"
Kulağımı yırtan sese döndüm, yolun ortasında bana çarpmamak için ani fren yapan arabayla göz göze geldim .hangi ara ben yürüdüm en son bankla vedalasiyordum ,kalbim ağzımda atarken arabanin kapısından biri kafasını uzattı "baksana sağına soluna ölmekmi istiyorsun ya ,bak hala öyle duruyor kızım cekilsene ya ölmek için yanlış arabayı seçtin " bana samimiyetsizce bakan yaşlı adama bakakaldim ne yani ölümün zamanı var mıydı ?mesela ben az önce sevdiğimin sözleri tarafından vuruldum , beni terketmesinin ardından öldüm zamansizdi,aniydi,acimasizdi bunlar yeterlimiydi ölüme ?ben bir arabanın altında kalmadan da ölebilirim tıpkı az önce öldüğüm gibi.Olduğum yerde gürültüler artınca adamın etkisinden çıkıp etrafa baktım ,arabalar durmuş hepsi kornaya basıyor hatta bazı meraklı insanlar arabalarından çıkıp kendi aralarında fisildasiyordu .ama bi kadın vardı ki dedikodunun dibine vuruyordu "kız bu kız bizim mahallede annesi onu koca vermiş buda delirip böyle yollara vuruyor kendini."kadının sozleriyle kafam direk ona dönüş yaptı bakışım onu susturmaya yetti ama yanındakilerin vah vah seslerine çare bulamadım "umarım sizofrenimdir ve hepiniz birer hayal ürünü,bı ben deli siz akıllı "onlara sert çıkan sesim kornayla birlikte vahlarida susturdu.tum öfkemle bakıp orayı terk ettim Asel avcı kolay ölüm kurbanı asla olmayacaktı....
Biraz ilerleyip taksi durağında durdum bendeki şansla kessin takside yoktur .ama aksi boş taksi bulmanın buruk sevinciyle şirkete gitmek için yola çıktım.
Ne zaman geldiğimizi bile anlayamadigim taksiciyi parasını uzatıp arabadan indim ,böyle birgunde çalışmak ne kadar mantıklı bilmiyorum ama elimdeki son umudu kaybetmemek adına yıkık görünüşumu silip yerine başka yabancı yerleştirdim.boylesi daha iyiydi herkese uzak herkese mesafeli .
İçeriye girdiğimde. Bir terslik olduğunu anlamam uzun sürmedi çünkü yine şirketin dedikodu ajansı toplanmış biseyler fisildasiyordu beni gormeleriyle susup bana bakakaldilar , anlamadım ki neler oluyor ,neyse çıkar kokusu zaten şimdi kötü bişey kaldıracak gücüm yoktu . asansöre binmeden 5 kat çıktıktan sonra odama girip sandalyeme oturdum ,tam kafamı dinliyordumki yankılanan telefon sesiyle parmağımı ısırdım.arayanin abim olduğunu görünce komple kendimi ısırmak istedim açmak istemesemde annemi merak ettim yinede ikinci çalışta açtım tavır önemliydi çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FISILTI
RomanceKaranlığın en kötü haline hapsolmuş iki insan düşünün .ihanet ve yalanların onları esir tuttuğu bir hayatın ortasında birbirinden habersiz karşılaşır bu iki enkaz.asel aydınlığa kavuştuğunu sanarken bütün kötülüklerin beden bulmuş haliyle karşılaşac...