2. Bölüm

962 13 1
                                    

Sıkıcı derslerden sonra çıkış zili çaldığı gibi hocayı beklemeden sınıftan çıktım. Kalabalık ineklerin arasindan giderken sanki takip ediliyormusum gibi sacma bir hisse kapildim. Ogrencilere carpa carpa okulun bahcesine ciktim.Arabama yaklastigimda arabamin etrafinda bizim grubu gormemle tebessum etmem bir oldu. Hemen yanlarina kosarak ustlerine atladim. Gulusmeye basladik.Anil her zaman oldugu gibi bana yanasip oynasmaya basladi.  Anil'in bu hallerine gulup geciyordum. Her zaman ki Anil iste. Elini omzuma attiginda ona oldurucu bakislarimi attim. Birinin omzuma elini kolunu atmasini sevmiyorum. Anil hemen anladi ve hemen elini çekti. Ama biri Anıl'in ustune atlayip onu yumruklamaya basladi. Hepimiz şok olmus halde izlerken cocuk birden durdu ve gozlerimim icine baktiktan sonra arabasina atlayip gitti. Gozlerinden sanki bir atesin alevleri cikiyordu. Ama beni korkutamadi cunku ben hicbir seyden korkmam. O da bunu bilmeliydi. Ve şimdi bizim gruptan birine saldirmanin cezasini cekmeliydi. Ama simdi Anil'a pansuman yaptirmamiz gerekiyor. Anili hastaneye getirdik ve şuan da muane odasinda. Anil ciktiktan sonra herkes arabalarina dagildi. Kendi mekanimiza gitmenin zamaniydi. Bu yorgunlugun ustune biraz kafayi bulmamiz gerekiyordu.

Bara gelmistik. Hava kararmadigi icin daha oyle cok insan yoktu. Ama cevrede yiyisen kisiler vardi. Hemen kendi kosemize cekildik ve ben hemen yerimi aldim. Ben grupta en korkulacak kisiydim. Bu yuzden liderde bendim. Digerlerinin icinde hala insancil kirintilari varken ben en soğuk kisiydim. Benim icin biri hata yaptiysa sonu ya ölüm ya da işkenceydi. Ve kimse kolay kolay kurtulamaz elimden.

Anil hemen kafayi bulmak icin biseyler istedi garsondan. Bu bardaki bu kiz sadece bizim masaya bakardi. Bunu ben istemiştim. Bar hava karardikca dolmaya baslamisti. Anil yine rahat durmayil beni zorla dansa kaldırmıştı. Biz Çılgınlar gibi dans ederken cevredekiler bizi alkışlamaya başlamıştı. Alkislar sanki sarkiya ritim tutar gibi oldugu icin hosuma gitmisti. Sarki bitmis bende yorulmustum. Biraz daha oturduktan sonra bizimkilerle uçmak icin bize ayrilan odaya gelmistik. Anil herzaman ki gibi elime tozu vermisti. Tozu tek seferde çektim içime. Kafami koltuğa yasladim ve ucmayi bekledim. Bu o kadar guzel bi duygu ki, herseyden ariniyorsun. Tum iyilik kotuluk herşeyden. Bizimkilerin kahkahalari kulaklarimi doldururken ben sadece tebessum etmekle yetinmistim. Annem ve babam disardan melek gibi gorunselerde bana hicbir zaman oyle olmamislardi. Bana cocuklugumda bile annem bakmamis. Onun yerine bir bakici tutmus. Onunla beraber babaannem bakmisti bana. Baba hep birseyler alarak beni sevdiklerini gostermeye calistilar. Son model bi araba, ev ve bir bar. Evet, bu bar bana ait. Grupla beraber isletiyoruz. Bir sorun cikarsa bana soyluyorlar. Ama sadece buyuk olaylar da cunku kucuk sorunlari bizim grup hallediyor. Neyse. Biz kafayi bulduktan sonra orada uyuya kaldik. Sabah uyandigimda direk telefona baktim. Saat 10.45 ti. Ebet okulu daha basinda unutmustum. Direk bizimkileri uyandirdim. Hepimiz evlerimize gittik. Bende hemen ustumu degistirip okula gittim. Gec kagidi alip sinifa girdi. Gozlerim dunku cocugu aradi. Hani su sonunu dusunmeden Anili doven yurekli. Cok gecmeden cocugu buldum. Dünkü yerinde sanki hic bir sey olmamis gibi  siranin altindan telefonuyla ugrasiyordu. Bende hemen sirama oturdum. Siralarimiz tekliydi yanimda da o cocuk oturuyordu.

Bütün ders boyunca onu izledim. Soğuk ifadesiz donuk bakislarimi ona gonderiyordum. Ama bir kere olsun bakmamisti. Bu arada onu inceleme firsatim olmustu. Icindeki t-shirtten ayakkabisina kadar yuzundeki tum cizgilerine kadar inceledim. Ivinde V yaka duz mat siyah bi t-shirt uzerinde sade siyah bi deri ceket duz siyah kot pantolon ve suyah supralari ile birlikte cok iyi bi tarz olarak gorunuyordu. Siyah saclari ve koyu gri renkte ki gozleri sanki beni icine cekiyordu. Ne diyorum ben ya. Siyah kalin zimbali bileklikleri vardi. Sonunda zil calmisti tam kapidan cikmisti ki kolundan tutup hizlida kendime çevirdim.;

-sen kendini ne saniyosun !?
+sana da gunaydin prenses.
-bana bak sana bizi ozellikle de beni tankmiyosun. Cevremden uzak dur. Anili niye dövdün?
+dovmek ? Ahahah biz ona vurmak diyoruz.

Oha o nasil bir gulustu. Bi insana kahkaha atmak bu kadar mi yakisir. Konusmaya basladigimizdan beri gozlerinde bogulmamak icin ayri bi caba sarfediyorum. Ama belli etmemem lazim. Sonuçta bizim gruptan birini dovdu. O gulunce hemen bende pic smile yaptim ve devam ettim;
-umarim bidaha olmaz cocuk. Cunku bizi daha tanimiyosun. Zaten tanistiginda yuzumuze bile bakamiycagindan eminim. Bize bulasmanin bedelini odemedigine dua et cocuk.

Goz kirpip arkami donup yurumeye basladim. Yuzumde zaferin verdigi mutluluk vardi. Ta ki onun muzik notasi gibi olan sesi kulaklarimi doldurana kadar...
+ Adim Doğu. Sizde beni tanimiyorsunuz. Ve gercekten tanimak istemezsin prenses. Benim olani kiskanirim ben. Korurum sahiplenirim. Bunda bir sorun yok. Ve ben buna bulasmak deemiyorum!.

Konusmasi bitince goz kirpti ve pic smile yapti. Yuzu o kadar guzel ki ne yapsa yakisiyo. Ama ama ne bi saniye ne dedi o. Yanlis mi duydum ben. "Benim olani kiskanirim" yanlismi duydum.

Sadist Sevgilim.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin