5-Yemek

63 8 3
                                    

  Ertesi gün Kristen erkenden kalkı.Kristen'dan biraz sonra Jessica da uyandı -ki bu Kristen'ın gürültüsü yüzündendi.

-Kristen?

-Efendim.

-Neden bu saatte kalktın?!

-Randevu için.

-Ne randevusu??

-Randevu işte ya.

-Saat kaçta??

-Akşam 9'da.

-Yuhh!!

-Yine noldu?

-O saatteki bi randevu için neden bu saatte kalktın???

-Çok fazla soru soruyosun.

-Sende fazla saçmalıyosun.

-Uf tamam yeter!Bunları bırakta kıyafet seçmeme yardım et.

-Dur durr! Sormayı unuttum.Kim bu çocuk?Ben tanıyo muyum?

-Edward.

-Edwardd??...Nerde oturuyo peki?

-İleride bi sokakta işte.Neden sordun ki?

-Hiiç merak ettim sadece.

-Peki.Beni almaya geldiğinde tanıştırım sizi.

-Tamam.Kıyafet?

-Alışverişe çıkıcam şimdi.

-Tamam.Görüşürüz.

-Görüşürüz.

  Kristen gitti ve ardından Jessica da yavaş adımlarla Josh'ın odasına girdi.Josh yatağın kenarında oturuyordu.

-Josh?..İyi misin?

-1.

-Ne?

-Sadece bir kere.

-Josh ne diyosun??Sapıklaşma.

-Diyorum kii sadece 1 kere öpüştük.

-Ee ne var bunda?

-Ne demek ne var??

-Yaa Josh ne saçmalıyosun??Sabah sabah ne içtin sen???Hadi kahvaltı hazır,kalk.

-Kalk?

  Jessica Josh'ı öptü.

-Hayatım kahvaltı hazır.

-Tamam hayatım.Geliyorum simdi :)

  Jessica giderken arkasına döndü:

-2

  Ardından gülümsedi ve kapıyı kapattı.

  3-4 dakika sonra da Josh yanına geldi.

-Kahvaltı harika görünüyo ellerine sağlık.

-Afiyet olsun.Sen kadar olmasa da biseyler yapmaya çalıştım.

-Bu benimkinden daha güzel.Çünkü bunu sıradan bi kadın değil,benim hayatımın kadını yaptı.

-Yaa yapma böyle.

-Neyle yapmıyım?

-Yaa böyle şeyler söyleyince utanıyorum.

-Utanma prensesim.Sen bu iltifatları hakediyosun.

-Peki prensim :)

-Seviyorum kız seni.

-Bende seni.Dee artık yemekleri yiyelim soğuycaklar.

-Tamam.

  Yemeği yedikten sonra Jessica oturma odasına geçti.Josh da peşinden geldi.

-Jessica?

-Efendim.

-Bişey sorucam.

-Sor.

-Şarkı?..

-Bana şarkı deme.

-Ama Jessicaa...

-Aması maması yok.Şarkıda şarkı şarkıda şarkı.BIKTIM!Yapamıyorum işte.Sahne korkum var Joshhh!!!Korkuyorumm....

-Peki.Üstelemiycem.

-Yaa özür dilerim.Sanırım fazla üstüne geldim.

-Önemli değil.Asıl ben özür dilerim.

-Eveeet konu tatlıya bağlandığına göre dışarı çıkabiliriz.

-Ne?

-Diyorum ki dışarı çıkıp bişeyler yapalım.Hep evdeyiz.Canım sıkılıyo.

-Peki.

  Jessica ve Josh dışarı çıktıklarında Erica ile karşılaştılar.Erica:

-Aa meraba.Nereye gidiyosunuz böyle? Jessica:

-Biraz dolaşıcaz.

-Hm peki bende gelebilir miyim?

-Şey aslında..

-Aa gerçektenmi teşekkür ederim.Pişman olmıycaksınız.

  Böylece onlar istemeselerde Erica da onlara katıldı.Biraz yürüdükten sonra geri döndüler.Birkaç saat sonra da Kristen geldi.Bikaç kıyafet provasından sonra ne giyeceğine karar verdi ve o hazırlandıktan biraz sonra Edward geldi.Jessica yla Kristen Edward'ı karşılamak için aşağı indiler.Jessica ve Edward birbirlerini görünce şok oldular.Kristen:

-Jessica bak.Bu Edward.Edward bu da benim en iyi arkadaşım Jessica.Edward:

-Biz tanışıyoruz.

-Nasıl?

-Daha önce karşılaşmıştık.

-Hm peki.

-Gidelimmi artık?

-Tamam.

  Kristen'la Edward lüks bir lokantaya geldiler.Garsonun gösterdiği masaya oturarak sipariş verdiler.Kısa sürede yemekler geldi.Ve bir yandan yemek yiyip bir yandan konuşmaya başladılar.Edward:

-Lokantayı beğendin mi?

-Evet.Çok güzel.Teşekkür ederim.

-Teşekkür etmene gerek yok.

-Peki.Bu yemek....ne için??

-Aa..şey..öylesine..

-Her tanıştığın kızla yemeğe mi gidiyosun?

-Hayır.Aslında sen ilksin.

-Gerçekten mi??

-Evet.

-Peki sana inanabilir miyim?

-İnanmalısın.

-Peki.Bişey sorucam.

-Sor.

-Jessica yla nerden tanışıyosunuz?

-Uzun hikaye.Ama aslında senle yemeğe çıkmamın sebebi buydu.

-Nasıl yani??

-B..be..ben Jessica'ya aşığım.

-Ne?!

-Şeyy...Yanii...Senin onun en iyi arkadaşı olduğunu biliyodum.Belki bana yardım edebilirsin diye şey ettimm...

  Kristen donakalmıştı.Gözyaşlarını tutamıyordu.Cevap veremedi.Sadece sabit bir noktaya bakıyordu.Gözyaşları akmaya başlayınca Edward bu sessizliği bozdu:

-Kristen?..İyi misin?

-Şeyy..Özür dilerim.B..be..benim gitmem lazım...Hoşçakal.

-İstersen ben bırakabilirim.

-Hayır.Gerek yok.

-Emin misin?

-Evet.Hoşçakal.

-Hoşçakal

  Ardından Kristen ağlayarak lokantadan ayrıldı.

You Can Come To Me?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin