Eve geldiğinde kimseye birşey demeden odasına çıktı.Jessica da peşinden geldi.Kristen onun geldiğini farkedince hızlıca gözlerini sildi.Jessica:
-Kristenn..sencee..ben..şarkı söyleyebilir miyim? Sahne korkum varr biliyorum.Ama şarkı söylemek istiyorum.Yanii ne biliyim..Sence söyleyebilir miyim??Korkumu...yenebilir miyim? Ne diyosun??
-Ne yaparsan yap.
-Kristen sen iyi misin? Biraz üzgün görünüyosun.İstersen yeni yazdığım şarkımı söyliyim sana.Neşelenirsinnn..Bak çok güzel haa..:)
-Yeterr. Suss!
-Ne?
-Yeter diyorum yeterr!! Hep sen hep sen bıktımm.Jessica çok güzel.Jessica'nın sesi çok güzel.Jessica yeni şarkı yazmış.Jessica sahneye çıkıcak.Jessica çok tatlı.Jessica çok iyi bi kız.Jessica'yı herkes çok seviyo.Herkes Jessica'ya aşık! BIKTIMM!!
-Kristen sen ne diyosun??
Kristen'ın gözleri öfke doluydu.Jessica ise en iyi arkadaşından bu lafları duyduğu için istemsizce ağlıyordu.
-Diyorum kii DEFOLL!!Ya da dur bu ev senin çeşitli oyunlarla kendine aşık ettiğin sevgilinin demii.Bence ben defolıyım.Elveda Jessica.Elveda.
Kristen eşyalarını hızlıca bavuluna doldurdu ve Jessica'nın konuşmasına izin vermeden evi terketti.Jessica ise kendini yatağa attı ve ağlamaya devam etti.
Josh Jessica'nın sesini duyunca yanına geldi.
-Jessica?Noldu?
-Kristen..gitti.Benim yüzümden...
-Nasıl ya? Ne gitmesi? Ya sen şunu bi adam akıllı anlatsana.
-Anlatacak birşey yok. Gitti işte.
-Konuşmamı ister misin? Kristen'la yani.
-Hayır gerek yok. Dönmez.
-Emin misin?
-Evet. Neyse gidiyorum ben. Hoşçakal.
-Nereye?
-Evde sıkıldım. Biraz hava alıcam.
-Peki.
Ardından Jessica gitti ve Josh da Kristen'ın yanına geldi. Kristen 1 gün önce Edward ile oturdukları bankta oturuyor ve ağlıyordu.
-Kristen?
-Efendim.
-İyi misin?
-Hayır.
-Pekii... Oturabilir miyim?
-Tabii. İstersen kalkabilirim de. Herşeyin elimden alınmasına alıştım.
Josh birşey söylemedi ve yanına oturdu. Ardından Kristen'ın gözlerini sildi.
-Neden gittin?
-Boşver.
-Anlat.
-Hayır.
-Kristen!.
-Uf iyi.
-Hadii
-Ya hani.. Edward varya
-Ee
-Benn..şey..Edward'a aşığım. Ama yani öyle böyle değil.. Baya baya aşığım
-Eee?
-Dün Edward'la yemeğe çıktık.
-Sonra?
-Benden Jessica'yla aralarını yapmamı istedi..
Josh sinirden yumruklarını sıkmaya başladı. Ve Kristen da sinirlendiğini anlayarak çantasını da aldı ve ayağa kalkı.
-Şeyy..ben..gidiyim artık.
Ardından Kristen gitti ve Josh da hızlı bir arabasına atlayarak Edward'ın evine geldi. Edward kapıyı açar açmaz Josh Edward'a sert bir yumruk attı ve Edward yere yığıldı. Fakat hiçbir karşılık vermedi. Josh ise konuşmaya başladı..
-Jessica'dan uzak durucaksın! Anladın mı beni?
Edward bişey söylemedi ve Josh bir yumruk daha atarak sözünü tekrar etti.
-Jessica'dan uzak durucaksın diyorumm!
Edward umursamaz bir tavırla cevap verdi.
-Evet tabii..
Tüm bunlar yaşanırken içeriye aniden Jessica girdi. Gördükleri karşısında şaşkına dönmüştü.
-Neler oluyo burda? Josh? Josh, naptın?
-Bak Jessica göründüğü gibi değil, gerçekten. Hadi eve gidelim. Ben sana herşeyi ayrıntılı olarak anlatıcam.
-Senden tek bi şeyin cevabını istiyorum Josh, -Edward'ı göstererek- Bunun sorumlusu sen misin?
-Şeyy, yanii sayılır. Ama bu kimin umrunda ki. Hadi gidelim biz.
-Benim umrumda. Onu bu şekilde bırakamayız. Sen git, ben burda kalıp Edward'a bakıcam.
-Şaka mı yapıyosun sen?
-Bencil olmayı kes Josh. Ne halde olduğunu görmüyo musun
-Görüyorum. Tam da olması gereken yerde.
-Peki Josh. Sen git o zaman, ben kalıyorum.
-Seni asla yalnız başına burda bırakmam. Madem öyle.. Ah Tanrım bunu söylemek çok berbat. Herneyse, Edward bizim yanımıza gelsin. İyileşene kadar ona biz bakarız.
-Bak işte bu çok iyi bi fikir. Zaten onu kovman başından beri büyük bi hataydı. Siz kardeş gibisiniz, benim bildiğim kadarıyla yani. Bu düşmanlığa bi son vermeniz gerekiyodu zaten.
-Ya tabi. Çok iyi olucak.
-A bu arada Edward, sen ne diyosun? Bizimle gelicek misin?
-Tabikii. Çok teşekkür ederim.
-Ne demek orası senin de evin sayılır.
(Josh içinden)
Hayatımıza yeniden hoşgeldin, baş belası...
(Jessica)
-Bişey mi dedin hayatım.
(Josh)
-Yok hayır. Hiiç bişey demedim..