Bölüm 1

263 7 8
                                    


-1976 yılının yazı, Grimmauld Meydanı 12 Numara-

"O kanıbozuklar ve bulanıklar ile arkadaşlığını derhal keseceksin Sirius! Belli ki aklını çelmişler, neler söylüyorsun böyle? Gryffindor olduğun yetmedi, aşağılık muggle, bulanık ve kanıbozukları bizimle eşit görmeye mi başladın! Hele o James Potter! Annesi de eskiden bizdendi, o da seninle aynı düşüncelere sahip olunca ailemizden atıldı. Böyle giderse sonun onunki gibi olacak. Euphemia gibi, Andromeda gibi sonun böyle olacak!" dedi ve Black ailesinin soy ağacındaki kara boşlukları gösterdi Walburga Black. Sirius ise annesine cevap verdi.

" O bulanık dediğiniz Lily ve Marlene, melez diye dalga geçtiğiniz Remus, Kanı bozuk diye tiksindiğiniz James ve Mrs. Potter sana ve tüm ailenize bin basar! Sizin gibi kibirli, aptal ve Voldemort yanlısı olmaktansa kanıbozuk olmayı tercih ederim!" dedi nefretle yanan gözlerini annesinden çekmeden.

Kardeşi Regulus ve ikizi Catherina onu ve annelerini ifadesizce dinliyorlardı. Sirius son sözlerinden sonra hemen odasına çıkmış ve kapısını kilitlemişti. Yukarıdan gelen seslere göre sandığını topluyordu. "Ne yazık!" diye düşündü Catherina. " Saf kanın ona kattığı değerin ve saygının farkında değil! "

Kısa bir süre sonra Sirius Black bir elinde sandığı diğer elinde asasıyla aşağıya inmişti. Annesi, onun ne yaptığını anlayınca şok olmuş bir biçimde kalakalmıştı. Ona acıyla güldü Sirius. "Artık bende bir kanıbozuğum anne. Hani o nefret ettiklerinizden. Umarım bir daha yüzünü görmem."

Walburga'ya gerçekler tokat gibi çarptı. En büyük oğlu, ilk varisi-kız çocukları eğer ailede başka bir erkek çocuğu yoksa varis sayılmazdı- evden kaçıyordu. O gerçekten kanıbozuk olmuştu. İç dünyasında kendi kendine savaş verirken Sirius Black kapıyı açtı. Bir anda arkasını döndü.

"Reg? Catherina? Lütfen, burada kalmak zorunda değilsiniz. Benimle gelin."

Sirius'un arası hiçbir zaman kardeşleriyle çok güzel olmamıştı. Ama yine de onları özlüyordu. Daha üçüde saf ve masumken geçirdikleri zamanları özlüyordu. Evet belki onlarda safkan yanlısıydı, ama içinde bir yerlerde bunu kabullenemiyordu.

Regulus tepkisiz kalırken, Catherina'nın yüzü nefrete büründü.

"Sen ne cüretle bize bir kanıbozuk olmayı teklif ediyorsun? Sen, Sirius Black, bu ailenin ferdi olmaya layık değilsin. Bu akşamdan itibaren benim ikizim değilsin. Şimdi derhal bu evi terk et!"

İkizinin söylediklerinden sonra gencin yüz hatları sertleşti. Bir şey söylemek için ağzını açacakken geri kapattı ve onlara sert bir bakış atarak dışarıya çıktı. Yağmur gözyaşlarını gizlerken aklına gelen ilk yere, en yakın arkadaşının evine doğru yola koyuldu.

Walburga Black şokunu atlattı ve asasını duvardaki goblene doğrulttu. Büyüyü fısıldarken Catherina sakince oraya baktı. Annesinin asasını doğrulttuğu yer, Sirius'un goblendeki yeri, yavaşça kararmış ve Black Ailesinden bir kanıbozuk daha kovulmuştu.

-Sirius evden kaçtıktan 3 hafta sonra, Grimmauld Meydanı 12 Numara-

Catherina Black, odasının ağır gri perdelerinden geçen gün ışığı ile gözlerini açtı. Birkaç saniye hareketsiz kalsa da bugün Hogwarts'a gidecekleri aklına gelince gözleri açıldı. Hemen yataktan kalktı ve o ve annesinin işlerini gören dişi ev cinine seslendi.

"Sanny!"

Ev cini hemen odada belirdi. Kulakları yere değecek kadar eğildikten sonra emirlerini almak için Catherina'ya baktı. Genç kız önce sorusunu sordu. "Kahvaltı hazır mı, Sanny?"

Catherina BlackWhere stories live. Discover now