femboy # kagehina

11 | düzyazı

"kageyama birinden hoşlandığı için selina'dan ayrılmış öyle mi?"

hinata düşünceli düşünceli ağzına bir dilim şeftali attı ve aynı zamanda da noya'yı onayladı.

"selina güzel kızdı. niye ayrılmış ki?"

hinata'nın gözleri yavaşça koltukta oturan ağabeyini buldu. "noya, seni doğrarım." nishinoya meyve tabağının içindeki bıçağa ve bir seri katil edasıyla kendisine bakan hinata'ya baktı. gergin bir şekilde güldü ve tek kişilik koltuğa yerleşti kucağındaki yastıkla birlikte.

"sence kimden hoşlanıyor?"

noya dudaklarını büzdü. "tokyo'daki herhangi bir kız olabilir bu."

hinata iç çekti. "erkek olmaz diyorsun yani?"

"olabilir tabii oğlum. yani, çocuk hetero görünüyor gerçi. sen daha iyi tanıyorsun onu tabii ama, üç senedir bana erkeklerden hoşlandığını düşündürecek tek bir hareketi olmadı." noya yalnızca üç senedir tanıyorken kageyama'yı, hinata on iki yaşından beri kageyama ile arkadaşlık yapıyordu. çünkü kageyama ortaokulda iken hinata'nın zevkleri ile alay etmeyen tek kişiydi. diğer herkes hinata'nın pembe okul eşyaları ile alay etse de, kageyama asla böyle bir şey yapmamıştı.

hinata aklına dolan anılar ile tebessüm etti. dalgın bir şekilde kendi kendine gülmesi noya'yı tedirgin etmişti.

"senden çok fena bir psikopatlık seziyorum, geç olmadan kendimi odama kilitleyeceğim. iyi geceler."

hinata güldü ve el salladı noya'ya. "ben de kafam dağılsın diye birkaç bakım ürünü alayım o halde. iyi geceler senpai."

-

ertesi sabah, saat sekizde, gelen kargo ile uyandı hinata. bir hafta önce sipariş verdiği kıyafetler gelmişti ve uykusu hemen dağılmıştı. sevinç çığlıkları önce noya'yı sonra da tüm apartman sakinlerini uyandırdı. gelen şikayetler ile noya ilgilendi.

hinata hemen odasına geçip gelen tişörtleri yatağına dizdi. ardından da takılarına tek tek iltifatlarda bulunup kombin yapmaya koyuldu.

bu takıntılı kombinleme meselesi tam dört saat sürdü. hinata nihayet yeni gelen egzotik kıyafeti ile bir şortunu kombinlemişti. noya'dan tam not alan güzel kombini ile akşama doğru saat altıda evden ayrıldı.

planı belliydi. kageyama'nın çalıştığı kafeye gidecekti. kageyama selina'dan ayrıldığı için bir parti vermeliydi değil mi?  vermeliydi.

kimsenin tuhaf bakışlarına maruz kalmamak adına üzerine bir hırka geçirmişti. otobüsle gitmek yerine yürümeyi seçti.

yaklaşık yarım saatte vardı kafeye. yorulmuştu ve hemen bir sandalyeye oturmak istiyordu. bir şeyler yese fena olmazdı ayrıca.

kafeye girdiğinde yaptığı ilk şey kasanın başındaki kıza kageyama'yı sormak oldu. kız onun molada olduğunu ve kafenin arkasında olduğunu söyledi. ayrıca kolayca gidebilmesi için arka taraftaki kapıyı da göstermişti. hinata güler yüzle teşekkür etti.

"küpelerinizi nereden aldınız?" hinata tam giderken kızın sorduğu soru ile durdu ve büyük bir zevkle telefonunu açıp arkadaşının sahipliğini yaptığı siteye girdi. eğer müşterilerden biri onları bölmeseydi muhabbet akşama dek sürebilirdi. hinata kızın numarasını aldı.

kafenin arkasına o kapıdan çıktığında kageyama'yı kendisine sırtını dönmüş halde buldu. telefonla konuşuyordu. tam geldiğini belli edecekken telefonu titredi ve dikkatini dağıttı.

"anne, senden beklediğim hiçbir şey yok." kageyama'ın yükselen ses tonu hinata'yı şaşırttı. kageyama annesine sesini yükseltmezdi. bedenini biraz içeri aldı. ona görünmek istemedi. "tamam anne. tek derdiniz para, değil mi? istediğinizi yapın. bundan sonra sizden bir kuruş dahi istemiyorum." sustu birkaç saniye. ardından tekrar, bağırarak konuştu. "kapat şu konuyu! benim için endişeleniyormuş numarası yapma bir de. beni senden çok düşünen dostlarım var benim etrafımda. merak etme, oturduğum evi satsan bile geçici olarak kalabileceğim çok ev var." ve konuşma tamamen bitti.

hinata hızlı adımlarla içeri geçti. birkaç saniye kalıp kalmama konusunda kararsız kalsa da koşarak kafeden çıktı. arkasından seslenen kasiyer kıza bakamamıştı bile.

-

cok guzel bi planim var nolur okumaya devam edin ve bu bolum yuzunden kitabi yarim birakmayin

YAZIM HATALARIM ICIN COOOOK UZGUNUM SAMSUNG TELEFON ILE YAZIYORUM (YAZMAYA CALISIYORUM)