I

64 3 11
                                    

Kabusları zihninin içinde belli belirsiz yollar çizerken hangi yolda gideceğine karar veremiyor, karar veremedikçe korkuları yaralı ama yırtıcı bir hayvan gibi onu yok etmek için dişlerini gösteriyor. Bir arenada ölüme terk edilmiş, duyduğu heyecanlı sesler bu ölümü sonuna kadar onaylıyor.

O insanların arasından bir adam parlıyor, bu ölümü heyecanla bekleyen insanların arasında öylece duruyor.

Bütün korkuları ile savaşırken, sırtında elinin sıcaklığını hissettiği bir adam. Bütün ruhunu, şehvetini, tutkusunu karşılık beklemeden onun için kullanan bir adam.

Elini uzatıyor, bütün bu iğrenç gülüşlerin arasından parlak bir gülüş görünüyor.

Arenanın ortasında, ölüme atacağı tek bir adım kalıp, o adımı atması için bağıran insanların arasından ölümün tersine koşmaya başlıyor. Yaşama doğru. O ele doğru. Varıp varamayacağı belli olmasa da koşuyor. Kaderi tersine döndürmek için.

Koşuyor.

Koşuyor.

Ama o ele bir santim bile yaklaşamıyor.

Elin sahibi heyecanla gelmesini bekliyor, arenada bir an bütün ses kesiliyor. Kurbanın ne yaptığını çözmeye çalışıyorlar. Hangi aptalca umut için çabaladığını anladıklarında hep bir ağzından kahkaha atıyorlar.

"Bu hayatta bazı şeyleri değiştirmeye gerçekten gücün yetmeyeceğini öğrenemedin."

O yırtıcı hayvan bir insan bedenine kavuşup, karşısına dikiliyor.

Kongpob nefes nefese kalmış halde hemen önünde duran hayatını mahvetmek için elinden gelen her şeyi yapan herife ve hemen onun arkasında hala elini uzatan parlak gülüşlü adama bakıyor.

Kötülük ve iyiliğin,

karanlık ve aydınlığın,

çok gerisinde kaldığını işte o an fark ediyor.

wake up, darlingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin