1. BÖLÜM: VARIŞ

22 3 2
                                    

Başlama Tarihin➡️➡️➡️

Bugün stajyer doktor olarak Florence  hastanesindeki ilk günüm. Eğer en yakın arkadaşım Oya yanımda olmasaydı şu an kesin çok gergin olurdum. Yeni bir hastane bana yeni bir hayatın başlangıcı gibi geliyordu. Acaba beni başka neler bekliyordu?

" Birlikte çalışacağımız için heyecanlıyım Mira. İlkokuldan beri birlikte okuyoruz ve şimdi de birlikte çalışacağız. Bu çok iyi."

Oya'da benim gibi düşünüyor fakat o benden biraz daha heyecanlı ve ben heyecandan çok gerginim.

" Bilemiyorum... Biraz gerginim. Ama bunun da hastalarıma yansımasını istemiyorum."

" Herkes stres yapar. İyi olacaksın, söz. İşine odaklanırsan ve başka hiçbir şey düşünmezsen bunu hem işine hem de hastalarına yansıtmazsın. Hadi gidelim.."

Evden çıktıktan 15 dakika sonra hastaneye varmıştık. Hastanenin içine girdiğimde gözüm bir anlığına hasta kabul bölümüne kaydı ve gözlerim çok çekici birinin gözleriyle buluştu... Doktor mu ki ne acaba? Çok yakışıklı ve çekici.

" Siz Mira ve Oya oluyorsunuz sanırım. Sayenizde geç kaldık. Bu zamana kadar nerdeydiniz siz? Saat kaç görmüyor musunuz?"

Bizi küçük ve aşağılanmış halde bırakarak arkasını dönmüş gidiyordu. Yakışıklı ve çekici olabilir fakat huy olarak kesinlikle bir odun. Bu çok sinir bozucu.

Onu konferans salonuna kadar takip ettiğimde içerde bana el sallayan Cem'i görmüştüm. Sonra biri beni tam oturacağım sırada hem koluma çarptı hem ittirdi. Fiziği çok güzel olmasına rağmen huyu çok kötü olan bir stajyer doktor yapmıştı bunları. Acaba bu hastanedeki herkesin fiziği güzel ama içi kötü mü ya?

" Çekilsene be orası benim yerim."

Cidden tıpkı ilkokuldaki gibi sıra kavgası mı yapacaktık? Ben birşey söylemek için ağzımı açtığımda Oya benden önce davranarak konuşmaya başladı.

" Ne diyorsun sen yaa? Sen burada değildin bile. Nerede senin yerin oluyormuş acaba?"

Stajyer doktor birşeyler söylemek için ağzını aralamışken konuşmaya başlayan hasta kabul bölümünde gördüğüm çekici ve yakışıklı ama içi odun olan Doktor Demir başlamıştı.

" Lale! Hanımlar, sakın bunu alışkanlık haline getirmeyin. Ben buradayken kavga etmek yok. Kimse sizizn kavganızı çekmek zorunda değil. Burası bir hastane gidin kavganızı başka yerde yapın."

Doktor Demir odanın merkezine doğru ilerlerken adını henüz Lale olduğunu öğrendiğim stajyer doktor kulağıma doğru eğilip fısıldamaya başladı.

" Beni utandırdın! Bittin sen. Elim her an yakanda olacak bundan sonra. Benden korkacaksın."

"Kusura bakma, Lale bazen çekilemez biri olabiliyor. Ama sen ona aldırma. İşine bak sen sadece. Yani onu kafana takma."

Cem'in Lale hakkında söylediklerinden sonra sadece gülümsemekle yetinmiştim.

Cem haylazca, ben de samimi bir şekilde gülerken Doktor Demir konuşmaya başladı.

" Günaydın, stajyerler! Bundan böyle beni örnek alacaksınız! Eminim hatasız bir geçmişe sahip olduğumu biliyorsunuzdur. Şu ana kadar bir hastayı bile kaybetmedim. Siz de kaybetmemelisiniz. Dikkatli olmalısınız. İnsan hayatı kadar değerli ve önemli bir şey yoktur. Bir işi yaparken odaklanmalısınız. Başka türlü iş yapamazsınız."

Doktor Demir'i bu başarısından dolayı içimde küçük çaplı bir kutlama yaparken aynı zamanda da Doktor Demir'e bakıyordum. Doktor Demir bakışlarımı yine yakalamıştı. Bu sefer de yine bir odun olarak kesin bana kızacaktı. Tabii odunluk ne de olsa bunu gerektirirdi. Ben bana kızacağını sanarken o bana aksine gülümsemişti.

" Şimdi size tek tek hastalarınızı dağıtacağım. Lale? Böyle gel."

Doktor Demir teker teker tüm stajyerlere hastalarını verdikten sonra sıra bana gelmişti ve ben tek başıma kalmıştım.

" En iyisini en sona bıraktım gerçekten hık demiş burnundan düşmüşsün. Anca bu kadar benzeyebilirdin zaten."

" Beni nereden tanıyorsunuz? Veya herhangi bir yakınımı nereden tanıyorsunuz?"

Ben böyle ard arda sorularımı sıralarken bana gülümseyerek " Annen benim mentorumdu. Gözlerini ondan almışsın... Gerçekten ona çok benziyorsun. Hatta ikizi gibisin."

Sohbetimizi kesen şey bir anda çıkan yüksek sesti. Bu sesten dolayı korkmuştum.

Anons Sistemi:

Mavi kod! Mavi kod! Kardiyak arrest geçiren hasta bir numaralı ameliyathaneye alınıyor.

" Mira, benimle gel! İlk acil durumuna hazır mısın?"

Of, neden bu kadar geriliyorum? Bunu başarabilirim. Derin derin nefes alsam yeter... Gerginliğimi belli etmemek için Doktor Demir'e " Evet hazırım." dedim.

Doktor Demir'le ameliyat haneye doğru koşmaya başladık. Ameliyathaneden içeri girdiğimde bir şok etkisiyle " Offf!" dedim.

Hastanın bacakları tamamen parçalanmış durumda fakat ben daha buna hazır değildim. Ya hasta ölürse, ne yaparım ben o zaman? Beni bu düşüncelerden kurtaran Doktor Demir'in sesiydi.

" Kalbi atmıyor. Mira elektro şok cihazını getir. Hastanın kalbinin atmasını sağlamalıyız."

Ben elektro şok cihazını getirirken Doktor Demir hastaya kalp masajı yapıyordu.

Hemen soğutucu jel alıp " Yer açın!" dedim yüksek bir sesle. Doktor Demir kenara çekildiği sırada ben de hastayı soyup soğutucu jeli alıp hastaya sürmeye başladım.

" Güzel! Elektro şok cihazını bana ver."

Doktor Demir'e başımı sallayıp cihazı ona verdiğim zaman benden volt ayarını ayarlamamı istemişti. Volt ayarını 300 yaptıktan sonra Doktor Demir'in bana fısıltıyla " Çok güzel." dediğini duymuştum. Doktor Demir'in bunu söylemesinden sonra rahat bir nefes almıştım.

Gözümü Doktor Demir'den çevirip hastaya diktiğimde, hastanın bedeni elektriğin etkisiyle kasılıp gevşiyordu.

Kalp atış monitörü biplemeye başladığında hastanın kalbinin hızlı attığını fakat stabil durumda olduğunu farkettim.

" Henüz işimiz bitmedi. Durumu stabil ama hâlâ nefes alış verişlerinde sorun var. Böyle giderse boğulacak."

Hemen tüpü alıp hastanın boğazına tüpü soktuktan sonra Doktor Demir bana " Aferin. Bu nefes alış verişini düzene sokacaktır." dedi.

***

Tedavi başarılı geçmişti. Bitap halde ameliyathaneden çıkıp saatime baktığımda saatin oldukça geç olduğunu farkettim ve kendi kendime "Akşam olmuş bile." diye mırıldandım. Ve bana doğru gelen Oya'yı gördüm.

" Hah işte buradasın! İlk günün nasıl geçti? Güzel mi? Kötü mü?"

" Oya çok yorgunum. Eve gidelim olur mu? Eve geldiğimizde sana her şeyi anlatırım."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 11, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MAVİ KODHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin