2.

86 17 4
                                    

ellerimi soğuktan korumak için montumun ceplerine yerleştirmiş bir şekilde okul kapısına doğru yürüyordum. dünki merakımla verdiğim karar neticesinde, bu notlarda neler yazdığını öğrenmenin iki yolu olduğuna karar vermiştim: notları açıp ne yazdığını okumak ya da kendi hazırladığım boş kağıtları mark'ın verdiği kağıtla değiştirmek. ilk seçeneği gerçekleştirirken yakalanma olasılığım çok yüksek olduğundan ikinci seçeneği yapmaya karar vermiştim.

bugün ortak olan tek dersimiz müzikti ve bunun için 4 ders beklemek zorunda kalmıştım. beşinci ders saati geldiğinde planlarımı aklımda tekrarlayarak müzik odasına girdim. genelde belli bir düzende oturmazdık fakat her derste mark arka sıramda biterdi, bu ders de öyle olmuştu. sıra arkadaşım ile sohbet ederken gitar çantasının ipini sol omzuna asmış bir şekilde içeri girdi ve birkaç arkadaşıyla ayaküstü sohbet edip arkamdaki boş sıraya geçti. tabii, geçmeden önce bana ve sıra arkadaşıma da selam vermişti.

zil çalıp müzik öğretmeninin gelmesiyle ders başladı, bu derste çoğunlukla şarkı dinliyorduk. bugün de öyle olacağını düşünmüştüm fakat öğretmenin mark'ın siyah gitar çantasını görmesiyle planlar değişmişti, öğretmen onu yanına çağırmıştı. ikisi aralarında bir şeyler konuşurken bense planımın suya düşüşüne şahit olmuştum. mark'ın gitar çaldığı derslerde not iletimi olmazdı ve birkaç dakika sonra kulağıma gelen melodiyle bugün de olmayacağını anlamıştım.

kafamı öğretmen masasına doğru çevirdiğimde mark'ın bir sandalyeye oturup siyah renkteki klasik gitarını bacağına yaslamış, sol eliyle notalarda git gel yaparken sağ eliyle de tellere vurduğunu gördüm. bilmediğim bir parçayı, odaklanmış bir şekilde her zamanki gibi iyi çalıyordu. dakikalar geçtikçe çaldığı parçalar değişti, bazen bildiğim şeyler çaldı. kendini o kadar kaptırmıştı ki zil çalana kadar oturduğu yerden kalkmadı. zilin çalmasıyla sınıftan çıktıktan sonra sol avucumdaki boş kağıt parçasını yakındaki bir çöp kutusuna attım ve diğer derse girmek üzere merdivenleri çıkmaya başladım.

"can you pass this note, please?" :: markhyuck Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin