Hain

Bölüm 1- 16 arama

O "berbat" olayı yaşayalı 1 ay geçti. Ve hala etkisindeyim. Su gördüğüm anda tüylerim diken diken oluyor. Hele deniz... Görünce hüngür hüngür ağlıyorum. Dayanamıyorum. Kabuslarıma giriyor. Mina aradı. 

"Alo Çisil! Nerelerdesin ya 6 saattir aramıyorsun?"

"Uyuyordum Mina!"

"Ay, tamam tamam! Yarın kursa gelicen mi?"

"Bilmiyorum Minik. Kendimi iyi hissetmiyorum."

"Tamam tamam. Noldu kabus mu yine?"

"Evet Minik. N'apayım. O an... 15 saat denizde kaldım. Dayanamıyorum."

"Canım ya... Yarın kursa gel konuşalım."

"Tamam Minik. Çalışırım."

"Öptüm!"

Minik. Yani Mina. Boyu kısa ve cılız. Sarışın. Bazen ona sarı kafa diyorum. Yani sinirlenince. Ona öyle diyorum ama benden başka birisi diyince kızıyor.  Ama tatlı kız. Sosyal. Benim gibi içe dönük biriyle nasıl konuşuyor bilmem. İlk okul arkadaşıyız. Aynı lisedeyiz. Haftaya karne alınacak. 2 gün sonra doğum günüm. Kutlamayacağım. Zaten çok kişide gelmez. Neyse. En sevdiğim kitabı alıp yatağa zıplayarak yattım. Okumaya başladım. Sonra ne oldu hatırlamıyorum. Hatırlamıyorum. Uyuya kalmışım. Uyandığımda telefona baktım. Ne göreyim 16 çağrı! Mina ve Naz'dan. İkisi de 8 defa aramış. 

İkisini de aradım. "Kızım neredesin sen! Noldu biliyor musun? Ah, dedikodu doluyum yaa!" 

"Ne oldu Naz?"

"Okula yeni çocuk gelmi-"

"Ay banane ya, ben de önemli sandım."

"Üf, anlatmıyorum ya! Adı da Arda!"

"NAAAZ!" 

"Banane ya, anlatıcam! Bal rengi saçlı.."

Telefonu kapattım. Çünkü erkek düşmanıyım. Neden mi? Bir olay yaşadım da. Önemli değil.  

Minayı arayalım.

"Minik, Ne yaptın?"

"Öylesine aradım. Sonra yine aradım. Açmayınca korktum. Sandım yine uçuruma gittin."

"Artık gitmiyorum oraya. Ben iyileştim!"

"Ya, ya tabii. Yine dün ağlayan bendim."

"Tamam Mina, yeter! Sende o kızın denizdeki fotoğrafını göstermeseydin!"

"Ne bileyim ya. Saçlarını yolma!"

"Nereden bildin?"

"Eee, kaç yıllık arkadaşınım. Bi zahmet!"

"Neyse. Ben biraz atıştırıcam."

"Tamam. Bende Naz'ı arayayım. 10 defa aramış"

"Bye!"