Park Chaeyoung bu sıkıntılı ruh halinden kurtulmanın tek yolunun intihar etmek olduğunu düşünmüştü. Bu düşüncesini gerçekleştiremeyince arkadaşlarının zoruyla bir psikoloğa gitme kararı aldı.
Psikoloğunun lisedeki platonik aşkı Park Jimin olacağı ak...
Günün son seansı da bittikten sonra Chae'nin yanına gitmeye karar verdim.Onu sinemaya götürecektim.
Tam önlüğümü çıkartıp kot ceketimi giyiyordum ki masamın üzerindeki telefonum çaldı.Ekrana baktığımda arayanın Jisoo olduğunu gördüm.Beni neden arıyordu ki?
"Alo Jimin."
"Efendim Jisoo?"
"Jimin Chae çok kötü kendini odaya kitledi bağırarak ağlıyor,bir şeyleri kırıyor.Neden olduğunu da bilmiyoruz lütfen gel."
"Tamam geliyorum Jisoo kendine bir şey yapmasına engel olmaya çalışın."
"Tamam Jimin bekliyoruz."
Hızla arabaya koşup elimden geldiğince hızlı bir şekilde kızların evine gittim.
Ona bir şey olamazdı.Tanrı'm lütfen...
Dışarıdan bile çığlık sesleri duyuluyordu.Ve bu beni daha çok tedirgin etmişti.
Sert ve seri yumruklarla kapıya vurdum çok geçmeden Jennie kapıyı açtı.Çok tedirgin gözüküyordu.
"Jimin yalvarırım ona bir şey olmasına izin verme..."
"Tamam Jennie konuşacağım onunla."
"Yukarıdalar."
Hızla merdivenleri çıktım.Jisoo kapıya vurup Chae'yle konuşmaya çalışıyordu.Lisa ise kapının yanına çökmüş ağlıyordu.Hemen Jisoo'yu kenara aldım ve kapının ardından onunla konuşmaya çalıştım.
"Chaeyoung,güzelim aç hadi konuşalım lütfen..."
Ses yok...
"Chae hadi lütfen ben buradayım, yanındayım konuşalım canım hadi..."
"GİDİN BURADAN!"
"Chae eğer kapıyı açmazsan kırarım. Kaçma şansın yok bu yüzden aç şu kapıyı hadi."
"Tamam ama sadece sen gireceksin içeri."
"Tamam güzelim sadece ben geleceğim yanına."
Sonra kapı kolu yavaşça aşağı indi ve kapı aralandı.Chae kızarmış gözleriyle bana bakıyordu...
"Gir!"
İçeri girdiğimde her yer cam kırıklarıyla doluydu.Yatağın üzerine oturdum ve Chae de yanıma geldi.
"Chae n'oldu sana güzelim.Anlat hadi."
Sonra elindeki,bacaklarındaki ve vücudunun başka yerlerindeki morluklar gözüme çarptı.Elini tuttum ve telaşla sordum:
"Chaeyoung kim yaptı sana bunu?!"
"O-o geri geldi Jimin."
"Kimden bahsediyorsun Chae açık konuş."
"Woomin geri geldi Jimin.Geri geldi ve bana dokundu..."
Ve ağlamaya başladı.Yaşadığım şoku atlatmaya çalışarak konuştum.
"O-o şerefsiz sana mı dokundu?Chae buna nasıl izin verdin?!"
"Bana zorla dokundu Jimin!Zorla dokundu ve sonra gitti..."
"Ben ne diyeceğimi bilmiyorum...Tek bildiğim şey o piç kurusuna bunun hesabını soracağım."
"Jimin yalvarırım bırak.Ben artık onunla ilgili bir şey duymak veya görmek istemiyorum lütfen..."
"Chae ben sana nasıl sahip çıkamadım.Kahretsin nasıl izin verdim buna?!"
"Jimin senin bir suçun yok.Tek suç o şerefsizde ama ben yapacağımı biliyorum.Polise gideceğim ve onu şikayet edeceğim herkese rezil olacak ve hapse girecek.En doğrusu bu..."
"Haklısın Chae.En doğrusu bu."
Onu kendime çektim ve başını göğsüme yasladım.Aynı zamanda saçlarını kokusunu içime çekiyordum.O ise ağlamaya devam ediyordu...
Ve o her ağladığında benim canımdan bir parça kopuyordu...
🌻🌙💫
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
