~ Jung Hoseok , Tanrının en sevdiği meleklerinden biriydi
Bir çok melek sadece tanrıya hizmet etmek için yaratılmıştı fakat 7 melek bunlardan ayrı tutulmuştu. Tanrı onlara da insanlara benzer özellikler vermişti bazı melekler kötülüğü bazılarıysa iyiliği seçmişti. Bazılarıysa araftaydı....
Jung hoseok kendini bütünüyle iyilik yapmaya adamıştı .Tanrının onu baş melek yapma gibi büyük planları vardı fakat jung hoseok bunu istememişti... o baş meleğin kesinlikle Park jimin olması gerektiğine inanmıştı. ~
"Hatırlamıyorum" dedi Jung hoseok , "Hatırlayamıyorum . Dünyada kurtardığım köpeğin ismini hatırlayamıyorum "
Kocaman gülümsedi Park jimin , ince ve son derece narin sesiyle "ismi o kadar önemli mi ?" Diye sordu
Anlamıyorsun dedi hoseok son zamanlarda hicbir şey hatırlayamıyorum. Sanki biri hafızamı her gun tekrar ve tekrar resetliyormus gibi hissediyorum
Sana söylemiştim dedi jimin , dünyaya bu kadar sık gitmenin başına bir iş açacağını biliyordum.
Yine gideceğim dedi Hoseok ceketinin cebinden çıkardığı bilekliğini takarken . "Dünyanın hala bir kurtarıcıya ihtiyaci var "
Baş melek , ona anlamayan gözlerle baktı
Dünyada duydum bu sözü, ben de o kurtarıcı olmayi deniyorum dedi gülerek
Biliyorsun dedi baş melek de
Dünyada birinin geleceğini ufacıkta olsa değiştirirsen
Yok olursun
....Jung hoseok ,bir köprüde kollarını iki yana açmış , atlamak üzere olan adamın yanına koşup sımsıkı sarıldı .
Adam şaşkına dönmüştü , hoseoku hızla itip "ne yaptığını sanıyorsun sen ?" diye bağırdı . Hoseok şaskınlıkla gözlerini adeta birinden kaçıyormuş gibi giyinen adama çevirdi, şok olmuştu, hayati boyunca kimse ona bu şekilde bağırmamıştı
A-aatlama diyebildi kekeleyerek
Adam yüzündeki maskeyi indirdi , yere düşmüş olan ve masum gözlerle kendisine bakan jung hoseoka tekrardan sert bir şekilde karşılık verdi"Atladığımı kim söyledi? Bu siktigimin şehrinde siktigimin manzarasini izleyemeyecek miyim ben ?"
Tam o sırada yoğun bir çığlık duyuldu bir grup genç kız kendilerine doğru koşuyordu. Adam, küfrederek hızla jung hoseokun yanindan uzaklaştı. Hoseok yerden kalkti ve bir süre ne olduğunu anlamaya çalıştı . Bağırarak koşan kızlardan birinin ona sert bir şekilde çarpmasıyla tekrar yere düştü . Bir süre oradan kalkamadi kızların anlaşılmaz kelimelerinden
Şimdi sadece birini ayırt edebiliyordu
"Min yoongi"
....
Jung hoseok evine döndüğünde oradaki herkesin kendisine baktığını farketti .Neredeyse diğer tüm meleklerle benzer görünüşte olan bir melek ona yaklaştı. Yapmacık bir sesle baş meleğin kendisini beklediğini söyledi. Jung hoseok sanki tüm enerjisini bir anda kaybetmiş bir halde park jiminin yanına gitti
"Bir şey mi oldu Melek Park ?"
Kızgın bir ses tonuyla karşılık verdi park jimin
" ya , jung hoseok, bugün köprüdeki olay ..
Adamin gercekten atladığını düşündün fakat ona engel olmaya çalıştın . Adam sahiden ölecekken onun hayatını kurtarabilirdin ..hayatını değiştirirdin... demek istedigim.."
"Ama sadece manzarayi seyrediyormus "dedi hoseok
Jimin bu söz üzerine sinirlendi
"Ya manzarayi seyretmeseydi gerçekten atlasaydı ama sen ona engel olsaydın ve onun hayati değişseydi.... bana bak jung bir insanin hayatina karışamazs-"
" bir sey olmadi işte"
"Ama olabilirdi ve sen hayatinla kumar oynadın , kumarın yasak olduğunu bilmiyor musun? "
Jung hoseok basini öne eğdi
"Bana ne ceza vereceksin?"
Dünyaya gidemeyeceksin artık dedi park jimin. Kendi hayatını tehlikeye atmani daha fazla izleyemem, üzgünüm.
Olmaz dedi hoseok, elini her zaman telaşa kapıldığında yaptığı gibi bilekiğine götürürken fakat bu sefer bilekliğini orda bulamadı , bir bahane uydurdu .
Olmaz çünkü bilekliğimi düşürmüşüm onu aramalıyım
Park jimin hayir anlamında başını salladi
O bilekliği bana Tanrının verdiğini unuttun mu dedi hoseok
Park jimin biraz duraksadı . Yenisini ist-
Lütfen son bir kez dedi jung hoseok
Melek park o melek kalbiyle bir kez daha düşünüp o melek gözleriyle bir kez daha jung hoseoka baktı.
Pekala son bir defa ama..başını sakın derde sokayım deme melek jung
Melek jung sevinçle ellerini çırparak baş meleğin yanından ayrıldı.
...
Jung hoseok un dünyada aradığı şey bilekliği değildi, köprüde karşılaştığı o adamdı . Onu bulacak ve haddini bildirecekti ya da daha iyi bir insan olmalısın , küfürler sana hic yakışmıyor gibi saçmalıklar zırvalayacakti. Melek Jung bunu henüz dusunmemeye karar verdi
İlk iş olarak köprüye gitti icinde mükemmel bir his olduğu kesindi. Gözlerini kapatıp rüzgarın yüzüne çarpmasını hissetti . Aslinda melek duyulari yüzünden bu his fazla net değildi fakat dünyada olmanin verdiği huzur onu tanrının en mutlu meleği yapmaya yetiyordu. O sırada sakin bir ses , ifadesiz bir tonla Manzarayı mi izleyeceksin intihar mi edeceksin diye sordu . Hoseok bu sesi tanıyordu gözlerini hiç açmadan cevap verdi "Sen gözlerin kapalı manzarayi izleyebiliyor musun ? "
Öyleyse intihar edeceksin dedi min yoongi. Yerinde olsam 5. Caddedeki köprüyü kullanırdım , ordan atlamak gerçekten zevkli olsa gerek .
Oyleyse niye atlamiyorsun dedi jung hoseok bu soruyu kendisi bile sorduğuna inanamayarak.
Min yoongi bu soru karşısında afallamış görünüyordu , istesem de yapamam dedi . Melek jung sadece bir açıklama bekler gibi baktı. Yoongi devam etmeyince onu kırdığını düşünerek konusmaya başladı . " demek istedigim insanlardan kacarak yaşıyorsun, belki de tanrının yaninda hayat cok daha güzeldir " . Sen nerden bileceksin ki dedi yoongi . Ben onu da denedim .
Anlamadım dedi jung hoseok. Belki de ben bir melegimdir dedi yoongi fisildayarak . Havalı görünmek ister gibiydi . Hoseok bu insanlari asla anlayamayacagim diye geçirdi içinden.
Uzun bir sessizlikten sonra
Melek olmadığına bahse girerim dedi jung hoseok . Ardından gözlerini kocaman açıp hayir hayır bahse falan girmem diye bağırdı bunun kumara girip girmeyeceğini sorgulayarak
Yoongi gülümsedi "bu devirde insanlar hala meleklere inaniyorlar mı ki?"
Hoseokta gülümsedi
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bloody Tear Of The Angel //𝚜𝚘𝚙𝚎
FantasyOndan nasıl nefret edebilirim ki? O bir melek...Yine de bazen yürürken ölmüş olmasını diliyorum.