Jung hoseok eve dönmemek için oldukça uzun bir gün geçirmeye çalıştı fakat artık dönmesi gerekiyordu hava çoktan kararmıştı bile. Işıklandırmaların olmadığı bir sokağa girdi o sirada tiz bir çiğlik duyuldu , bir kadin çığlığı. Hoseok sesin nerden geldiğini bulmak için yoğun bir uğraş sergiledi , en sonunda yerlerde kanlar icinde yatan kadını farketti . Yanina çömeldi. Hicbir şey yapmadan sadece kadına baktı
Bir meleğin duyguları var mıdır? Bir melek ağlayabilir mi ? Bir melek acı çekebilir mi ? Öyleyse şu anda ben...ben....neden böyle hissediyorum?
Keşke bir şey yapabilsem diye geçirdi içinden melek , o sırada kadin hoseok'un elini tuttu . Ona en azından karnindaki bebeği için yardim etmesini söyledi. Jung hoseok kadinin kanlarıyla kaplanmış elini kendi yüzüne götürdü. İlk defa hissettiği bu acı duyguyu bastırmaya çalışıp buna pişmanlık duyup duymayacağını düşündü. Ardindan elini kadinin yarasının tam üstüne koydu . Kadının tüm yaraları teker teker kayboldu. O sırada tam üzerlerinde bir şimşek çaktı . Bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı. Hoseok bunun ne anlama geldiğini iyi biliyordu . Tanrının huzuruna çıkmak için yere kapaklandi başını ellerinin altına koydu .Gözlerini kapattı ve sadece bekledi ...tanrının kendisini affetmesini bekledi.....ya da sadece yok olmayi bekledi....
Gözünü açtığında bir hiclikteydi her yerin melek kanatlarını andıracak derecede bembeyaz olduğu bir hiçlikte. Ayağa kalkmayi denedi , sendeledi. Biraz etrafına bakındı, hicbir sey göremeyince tekrar diz çöktü.
"Tanrım benim ..benim... benim suçum değildi. Ben hissettim . Ben acıyı hissettim . Tüm kanlarımda gezen ve tüm kemiklerime sanki bir balyozla vuruyormuşlar gibi olan o acıyı hissettim."
O sırada bir ayak sesi duydu . Büyük bir hışımla arkasını döndü. Arkasında melek parkı göreceğini biliyordu.
Ayağa kalktı
Telaşa kapılmıştı
"Melek park , bana bu sefer ne ceza vereceksin? "
Ben vermeyeceğim dedi Melek Park . Bu sefer Tanrı verecek.
Ben acı çektim dedi melek jung . Nasil olabilir?
Çünkü dünyadaydın dedi park. 7 meleğin dünyada insanların en acı verici duygularini hissedebildigini bilmiyor muydun ?
Üzgünüm dedi hoseok , bilekliğini bulamadığı için boş kalan bileğini ovuşturarak.
Park Jimin , hoseoka baktı. Hoseok un dudakları üçgen şeklini almıştı . Belli ki çok korkmuştu.
jung hoseok u rahatlatmak istermiş gibi hafifçe gülümsedi.
Elinde bulunan kağıdı jung a çevirdi ve iç çekerek
İnsan oluyorsun dedi
Seni salak melek insan oluyorsun
Melek jung ve melek park bir süre hicbir sey demeden bakıştılar.
Park jimin , cebinden tanrı tarafindan verilmiş daha önce hiç görmediği bembeyaz taşların olduğu bilekliği çıkarıp Jung hoseoka uzattı
"Bunu kaybetme , bu sana tanrının son hediyesi."
Ardından jungun boynuna sarıldı.
"Başını derde sokmamanı söylemiştim . Yine de Tanri seni cok seviyor olmalı."
Jung dudağının sol tarafı yukari doğru kıvrılırken şöyle dedi
" Yok olacağımı sandım. "
Melek park gülümsedi
"Yok olacağını sandım."
....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bloody Tear Of The Angel //𝚜𝚘𝚙𝚎
Viễn tưởngOndan nasıl nefret edebilirim ki? O bir melek...Yine de bazen yürürken ölmüş olmasını diliyorum.