Omuzundaki kanı görünce şok oldum. Hemen içeri aldım ve salondaki koltuğa oturttum. Telaşlanmıştım ona ne olduğunu sordum ama bir şey demedi. Buraya neden geldiğini de anlamamıştım. O sırada Lily'nin telefonu çaldı ve telefonla konuşması;
Lily: N-ne babam kalp krizi? Hangi hastane? Tamam geliyorum. deyip kapattı.
Ben: Lily ne oldu?
(Gözleri dolarak) Lily: Babam kalp krizi geçirmiş hemen gitmeliyim.
Ben: Yapabileceğim bir şey var mı?
Lily: ''Hayır sen burda kal bir hasta daha var. Seni ararım.'' dedi sesi titreyerek ve gitti.
Justin tek kalmıştık.
Justin: Lily dediğin arkadaşın bu muydu? Gerçekten çok güzel bir kızmış.
Ben: Sen bu halinle bile bunları mı düşünüyorsun?! Ne yapıcaz? Hasteneye gitmek yerine neden buraya geldin?
Justin: Hastanelerden nefret ederim. Pamuk var mı?
Ben: ''Getiriyorum'' dedim ve getirdikten sonra pamukla omuzundaki kanları yok etmeye çalıştım böyle ne kadar iyi olabilir ki? Ama kendisi istedi. Justin'in bana baktığını hissettim. Bakmamaya çalışıyordum ama gözlerim ona bakmamı söylüyordu sanki birbirimize yaklaşıyorduk ki telefon çaldı. Bu anlarda telefon çalmaları hep filmlerde olur sanıyordum. Telefona baktığımda arayan Lily'di Açtım.
Lily (Heyecanlı bir sesle) : April babam çok iyi sadece küçük bir rahatsızlık geçirmiş o kadar.
Ben: Çok sevindim canım. Geçmiş olsun.
Lily: ''Kapatmam gerekiyor görüşürüz'' dedi ve kapattı.
Justin ayağa kalktı ve ''Gidiyorum, partiyi unutma'' dedi. Kapıya doğru ilerlemeye başladı. Bende kapıya kadar eşlik ettim ve tam gidiyordu ki arkasına dönüp beni kendine çekti ne olduğunu bile anlayamadan dudaklarım yapıştı. NE OLUYORDU???
Kısa olduğu için +5 vote :D <3