-4-

68 10 26
                                    

.

Eve bir isimmiş.
Araştırmalarım bunu söylüyor.
Bu senin ismin mi?
Eğer öyleyse, çok hoş bir ismin varmış Eve...
Ama internette "Eve"in "Evelyn"in kısaltması olarak kullanıldığı da yazıyor.
Bu doğru mu?
Yani, tam adın Evelyn mi?
Eğer öyleyse, yine de çok hoş bir ismin varmış Eve.

Senden af diliyorum aslında.
Cehaletimin kusuruna da bakmasan?
"Eve"
sözcüğünün bir isim olabileceğini biliyor olmalıydım.
Tam bir aptalım.

En son gördüğüm o rüya...
Çok korkunçtu Eve.
İçinde sen vardın, bu korkmamam için bir sebep aslında.
Ama Eve, o yer... ve senin o lanet uçurumdan atlaman...
Bunlar bir insan için çok fazla stres demek, çok fazla korku demek.
Benim gibi bir korkak için o rüya, *******Judy Warren'ın******* yerinde olmaktan daha beter bir şeydi.
Buna adım kadar eminim.

Pekâlâ, seni kabul ettiğim gibi,
bu rüyayı da bir travma olarak kabul edeceğim.
Sen aklıma geldikçe gülümserken,
bu rüya geldikçe somurtacağım.
Bu rüya beni deli gibi ürpertirken,
sen beni yumuşatıyorsun ve ben bunu çok seviyorum.
Beni rahatlatıyorsun.
İçimde kötü ya da iyi olan her şey yok oluyor.
Nötrleşiyorum.
Yaşadıklarımı unutuyorum.
Sadece seni düşünüyorum.
Bunu seviyorum.

Her yerde seni aramaktan gözlerim çok acıdı, biliyor musun?
Bulunduğum her yerde seni aradım. Etrafı, kartal kadar olmasa da keskin olan gözlerimle aradım.
Araçla bir yolculuğa çıkarken(bu kısa da olsa) Qiqi'yle
kavga ediyorum bazen. Cam kenarına oturabilmek için...
Camdan dışarı bakabileyim ve seni oralarda da arayabileyim diye.
Bir umut belki seni bulabilirim diye...

Artık gerçekten sıkılmaya başladım bu durumdan.
Senin peşinde koşmaktan sıkıldım.
Aslında bundan tuhaf bir zevk de alıyorum ama...
Hey, Eve?
Sen de benim seni aradığım gibi arıyor musun beni?
Bazen seni, beni bulmaya çalışırken düşlüyorum.
Üzerinde daha günlük kıyafetlerle, belki sevimli ve rahat bir etek ve büyük beden bir kazakla.
Çok sevimlisin, Eve.
Birbirine geçmiş, renkli betonlardan başka hiçbir espirisi olmayan, boğuk sokaklarda etrafa beni sorarak yürürken.
Ben buradayım Eve...
Hem seni arıyorum, hem de senin gelmeni bekliyorum.
Senin beni bulman çok kolay olur. Çünkü gittiğim her yer belli: Şirket, yurt, ev. Arada markete gidiyorum, yurdumuzun hemen yanında. 
Bazen hayal kuruyorum.
Çok komikler ama ümidimi kaybetmemem için bana cesaret veriyorlar.
Hayallerimde bahsettiğim markette karşılaşıyoruz, şirketin önünden geçiyorsun, ya da her gece yurdun kapısının önünde bir süre dikiliyorsun.
Gerçekten komikler.
Sana bunları itiraf edebildiğim için kendimle gurur duyuyorum.
Herkesin yapabileceği bir şey değil çünkü.
Jia Hanyu çok cesur biri.
Ona iyi bak Eve.

Eve?
İsmimi biliyorsun, değil mi?
Lütfen büyüyü bozma.
Senin rüyalarına giriyor muyum ben de?
Lütfen öyle olduğunu söyle bana.
Yelle beni.
İçimdeki umudu, aşkı, arzuyu yelle.
Ateşim sonsuza dek sürsün.

the beaten 🎔 - jia hanyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin