-
"mark?"
genç adam uyuşukça bir o yana bir bu yana yuvarlandığı yataktan doğrulup gözlerini ovuşturdu ve seslendiği hâlde cevap vermeyen sevgilisini bulmak için ayağa kalktı.
gece yaşadıkları tatlı anların ardından boynunda oluşan kırmızı çiçeklere bakıp aptal gibi aynadan kendisine gülümsedi ve üstündeki bol tişörtün altına bir şey giymeye gerek duymadan hızlı hızlı merdivenlerden indi.
böyleydi, çocuk gibiydi her zaman. hep heyecanlı ve fazla neşeliydi.
çok endişelenmezdi, sevgilisi yanında olduktan sonra sorun yoktu onun için.
korkmazdı fazla şeyden, kanada'sını kaybetmek dışında.
bakış açısına giren kabarık ve dağınık saçlar ile merdivenlerden yukarı çıkmaya hazırlanan sevgilisiyle karşılaşınca gülümsedi ve yavaşça adımlayıp kollarını boynuna sardı.
anında belini saran güçlü kolları hissetmişti. böyleydi mark lee ile birlikte olmak. asla sarılmanız karşılıksız kalmazdı, yalnız hissetmezdiniz asla.
"mark?"
"hm?"
"gözlerindeki ışığı ve kalbindeki karanlığı seviyorum."
sevgilisinin süslü laflarıyla gülümsemişti uzun boylu olan. haechan'la olmak böyle bir şeydi.
sevildiğinizi hissederdiniz her daim, fırsat buldukça söylerdi çünkü.
kelimelerin üstüne düşünür, en kibar ve sizi en mutlu edecek şekilde kurardı cümlesini.
özenle.
güneş tenli sevgilisinin dudaklarına masumundan bir öpücük kondurdu.
"ben de seni seviyorum."
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
valentine // markhyuck
Fanfictionfark etmez, hırçın ya da kirazlı tatlı turta olman. fark etmez, bu gece sana sahip olduğum sürece. -markhyuck {lover} au.